SPOILER SPOILER
Kitap içeriği hakkında bilgi içerir.
Allah’ın indirdiği bir kitapta, kutsal bir kitabın incelemesinde “spoiler” da olur mu diyeceksin biliyorum, ama olur. Nasıl mı olur? Bakalım nasıl olurmuş.
Okumadın ki sen bu kitabı, hem de hiç okumadın, onun için çok güzel olur “spoiler”, hatta en rahatsız edeninden. Sana sorsalar en başta
“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/44)
“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/45)
“Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar fasıkların ta kendileridir.” (Mâide, 5/47)
“Onlar, hala cahiliye devrinin (şirk olan) hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir kavim için Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?” (Mâide, 5/50)
Hüküm ancak Allah’ındır.”
(Yusuf 40)
__Sonra seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.
__Çünkü onlar Allah'tan gelecek hiçbir şeyi senden uzaklaştıramazlar. Şüphesiz zâlimler, birbirlerinin dostlarıdır. Allah ise müttakilerin dostudur.
__Casiye süresi ayet 18/19)
__Sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden ay ve güneşi, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi.
__Allah Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size verdi. Allah'ın nimetini saymak isterseniz sayamazsınız! Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür.
__Ibrahim süresi ayet 33/34)
Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakârlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur.
(Hadis-i Şerif)
Gördün mü hevasını ilah edinip Allah'ın bir ilim üzerinde saptırdığı ve kulağı ve kalbi üzerine mühür koyup görme gücünün üzerine de perde çektiği kimseyi? Artık, Allah'tan sonra onu kim hürriyete erdirir? Düşünüp hatırlamaz mısınız?
(Casiye Suresi 23. Ayet)
Hakiki mevcut, bizâtihi kaim olandır. Bizâtihi kaim olmak demek, başkasının yokluğu düşünülse de, o yine vardır. Şayet bizatihi kaim olması yanında kendi varlığı ile başkası da var olursa o Kayyum'dur. Kayyûm ise tektir. O'ndan başka birinin Kayyûmluğu düşünülmez.
Demek ki mevcudatta Hayy-ı Kayyum'dan başkası yoktur. O ise hem vâhid, hem de sameddir. Her yönden tektir. Kimseye muhtaç değildir, herkes O'na muhtaçtır. Bu makamdan baktığın vakit, hepsinin O Vâhid'den sudûr ettiğini, hepsinin O'na yöneleceğini bilirsin.
İşte şâkir de O, meşkûr de O'dur.
Seven de O, sevilen de O'dur. İşte Basralı Ebû Habîb'in oğlu Habib:
إنا وجدناه صابرا نعم العبد إنه أواب
"Biz onu hakikaten sabırlı bulduk. O, ne güzel kuldu. Hakîkat o, daima Allah'a dönen idi."
(Sád süresi, 38/44) âyetini okuduğu vakit:
"Şâyân-ı hayrettir ki, sabrı da veren kendisi, öven de yine kendisidir. Övülen de yine O'dur." dedi. Şeyh Ebû Said el Miyhenî de bu yönden bakarak yanında:
يحبهم ويحبونه
"Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever." (Mâide süresi, 5/ 54) âyet-í celilesi okunduğu vakit:
"Ömrüme yemin ederim ki, onları sever; bırak onları sevsin. Gerçekten onları sever, çünkü sevdiği kendi zâtıdır, yâni seven de o, sevdiği de kendisidir." dedi.
1) İslam akidesi her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olan yüce Allah'a iman etmeye çağırır: ️Ey Resulüm, “Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu bize açıkla” diyenlere) De ki: “O Allah, birdir. (Eşi, dengi, benzeri, şeriki, yardım edicisi, ihtiyaç hissettiği, öncesi, ölmesi, acizliği, eksikliği, bilgi yetersizliği ve beceriksizliği asla
....Artık insanlardan korkmayın, benden korkun; benim ayetlerimi birkaç paraya değişmeyin ey hakimler! Her kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, onlar kafirlerin ta kendileridir.