Mevlana'dan eşine Mektup;
Birgün Mevlana eve girer ve hanımı ona sorar;
Bu kadar aşıksın Mevlaya şükürler olsun bu aşkı yaşayıp... yaşatana...
Peki bana ne kadar aşıksın der;
Mevlana hanımına şöyle der;
Sen benim; Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevişim,
Bir adım gelene on adım gidişimsin.Ve herkesi olduğu gibi kabul edişimsin
Sen benim; yalandan ve sahteden
aten anlatmak istediğim bir şey var, bin bir şekle sokup söylemek arzusuyla yandığım bir tek şey: o da sizi sevdiğim. bunun dünyanın teşekkülünden beri kaç milyar defa tekrar edildiğini unutmuyorum, fakat siz söyleyin, canlılığından bir şey kaybetmiş mi? kainatta hiçbir mevcudun olamayacağı kadar taze ve olgun değil mi? bu öyle bir kelime ki,
Sayfa 56Kitabı okudu
Yusuf Şerif/Goethe
Faust, öteden beri Almanyada malum olan Ve halkın çok rağbet gösterdiği bir mevzudur. Bu mevzu, çok erkenden Goethe’nin nazarı dikkatini celbetmiştir.(dikkatini çekmiştir)
Daha Strasbourgta iken, bununla iştigal ediyor ve Weimara gittiği zaman bunun bir ilk taslağını (Urfaust)u beraber götürüyor. 1790 da onun bir parçasını Faust Fragment’i neşrediyor.
Asıl Faust’un ilk kısmını 1808 de neşrediyor ve 1831 de, ölümünden biraz evvel, Faust’un ikinci kısmım tamamlıyor. Demek oluyor ki Goethe, bu mevzuyla aşağı yukarı 60 sene meşgul olmuştur.
Bunun için, bu eserde, daha doğrusu bu eser silsilesinde vahdet(birlik) namına bir şey aramak abestir. Goethe bu mevzuu beşer hayatının fikri ve hissî safahatın ve mücadelelerini istiap(içine alabilecek) edebilecek bir çerçeve olarak kabul etmiş ve bu çerçeveye kendi şahsî tecrübesini sığdırmak istemiştir.
Bir sevda hikayesi :))
Cuma gece 23:00
Yeni bir okuma listesi oluşturmaya çalışıyorum ..yüzlerce okumak istediğim kitap var ..sadece 10 tane seç diyorum kendime ..eve bir kitap daha alıp gelsem okunmayı bekleyen diğer birikmişler kusecekler bana :) bizide böyle güle oynaya aldın ,duvar dibine dizdin ,hani -ne zaman sıra bize gelecek?diyecekler diye korkuyorum :)
1000K
Demek ki azimli bir haydut, şerefli bir insanın bütün aksiyonunu, siyasi faaliyetini imkansız hale getirme imkanına sahipti! Devlet otoritesi, güvenlik ve asayiş adına bir haydudun önünde eğiliyor, bir masuma ise böyle bir şey yapmamasını emrediyordu.
