Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İlim, maluma tabidir. Öyle ise, bir insan, amelen yaptığı bir fiilin esbabını kadere havale etmekle, taallül ve bahaneler gösteremez.
Biri bin kere olmakla yeni kalıyor da, öbürü, bir kere olmakla eskiyiveriyor. İşte hayatınla hayatımız arasındaki fark! Hiç seninki, en küçük çaptan en büyüğüne kadar, bütün söylenmişlere, söylenenlere ve söyleneceklere rağmen anlatılmış olabilir mi? İzin ver; onu bir kere de ben anlatayım! İzin ver; herkesin, boyuna göre açıldığı bu ufuksuz denizde, sana yaklaşabilmek değil, fakat kıyılardan, gerilerden yâni kendimden uzaklaşabilmek mânasına bir kere de ben gücümü deneyeyim! Öyle ki, sahili kaybetsem, artık gerilere dönemesem ve sende boğulsam, işte o zaman aradığım hayatın eşiğine ayak basmış olurum. Niçin hayatını yazmak?.. 1400 küsur senelik bir emeğe yeni bir omuz vermek, güçlü güçsüz ve elverişli elverişsiz, pekçok insanın her fırsat doğuşunda yaptığı bir işi, bir kere daha yapmak; kısacası tekrarlamak, sadece tekrarlamak için mi? Nasıl olur? Tekrarlamak... Tekrarlamak, bir şeyi tam mâluma ircâ ettikten, çepçevre sardıktan ve kavradıktan, yâni posalaştırdıktan ve cevhersizleştirdikten sonra ele almak demekse, sen hiçbir surette tekrarlanamazsın.
Reklam
Birkaç defa okuduğum, çok önemli bir hakikat
Kaldı ki, böyle bir iddiada bulunan kimseye şu soru sorulacaktır: ''Sen istikbalde yapacağın işlerin Levh-i Mahfuz'da nasıl yazıldığını, yani mukadderatını biliyor musun? O halde, bir insan bilmediği şeye göre nasıl hareket etmektedir?'' Evet, her meselede, ilim maluma tabidir hakikati güneş gibi parlıyor ve kul cüz'i iradesiyle hangi işi tercih ederse, Cenab-ı Hakk'ın külli iradesiyle o işi takdir ettiği ve fiilin işlenmesine teşebbüs anında da o işi yarattığı açıkça anlaşılıyor.
Bir insanın, cüz'i iradesiyle işlediği bütün fiiler Cenab-ı Hakk'ın ilm-i ezelisindedir. Yani, o insanın bütün amellerini Cenab-ı Hakk ezelde bilmektedir. Bu ilim de maluma tabidir. Malum olan, o kimsenin işlediği iyi veya kötü amelleri, yani fiilleridir. Kul o filleri işleyeceği için alim-i mutlak olan Allah öylece bilmiştir. Yoksa, Cenab-ı Hak öyle bildiği için, kul da mecburen, o fiilleri işlemiş değildir. Yani, malum, ilme tabi değildir.
"İlmin zıddı cehalettir. Marifetin zıddı ise inkâr. Malumları bilmekle olur şuur ve fıtnat ve vicdan... Doğrudur, el Hak, ilim maluma tabidir.”
Ey Ehl-i maraz, ey ehl-i gaflet diyârı Şükut ile hıfz et alem-i ebediyette şiârı Ey zelil nefsim gârk ol âlem gibi mâluma Nice nimet içinde a'mâ kalp temeddüh eder Aşk için kim taktir-i kelâm eder gelir deruni Hak, ilim ve irfan ehli nâvâkıf, bir de seni Gönül şükran etme cihanda bir mülke haiz isen Cânânın bir dîl-i kelamı kâfi bin mülke gâfil isen
Reklam
Bir sosyal topluluğun toplum itibarıyla ıslahı o topluluğu oluşturan fertlerin şahıs itibarıyla iyileşmesine, feyzine bağlıdır. Ne zaman Türkler içte ve dışta şahsen yükselirler, güçlenirler, maddeten ve mânen, fikren, ilmen, kudret ve servet sahibi olurlarsa gide gide yegâne bu Türk devleti de o feyizlerin meyvesini görmeye, toplamaya başlar. Yoksa biz çabamızı, yeteneklerimizi bu yüceliklere harcayacağımız yere içte ve dışta kendimizden, hükümetimizden âcizâne, miskinâne, şikâyete, sızlanmaya vakfedersek, kuruya maluma ilân kabilinden olmak üzere aleyhte bulunmaktan başka bir meslek sahibi olamazsak yani yaramıza bir yara daha katmakla uğraşırsak, netice şimdiye kadar olduğu gibi, aydınlığa değil karanlığa çıkar. Ey koca Türk! Hâli beğenmedin, hoş görmedin, memleketini terk ettin, değil mi! Maksadın hayır ise yürü, git, Mısır’a, Amerika’ya, İngiltere’ye, Fransa’ya nereye gidersen git, fakat her gittiğin yerde bir meslek, bir meziyet, bir irfan sahibi olmaya çalış, çalış da maddi ve manevi kudret ve servet edin, fikren, cismen, yüksel, yüksel ki bir gün senden memleketin her suretle istifade edebilsin…
Kader, ilm-i ilahinin bir nev'idir. İlm-i ilahi, ihtiyarımıza taalluk etmiş... Kader, ilim nev'indendir. İlim, maluma tabidir. Yani, nasıl olacak, öyle taalluk ediyor... ( Sözler sh 466 müellifi Hz.Bediüzzaman)
Kader, ilim nevindendir, ilim ise maluma tabidir.
Onun yarattıklarına uyguladığı şeyler onun için zorunlu değildir. Bilakis O, dilediğini yapandır. O, fiillerinde mutlak olandır. Sen ise mukayyedsin. Allah Teala dilediğini yapandır. O ilminin takdir eniği şeyleri ister. İlim ise maluma tabidir. Varlıkta ancak malumolan şeyler açığa çıkar. Güçlü delil Allah'a aittir. Olan ancak Allah'ın ilmiyle olur. Allah da ancak malum olanı bilir. İşte anlayan bir kimse için kaderin sırrı budur
Sayfa 627Kitabı okudu
Reklam
İlim maluma tabidir. İlmin şeref ve ehemmiyeti, malumun şeref ve ehemmiyeti ile mütenasiptir
Ilim Maluma Tabidir." Yani, bilmek bilinen şeylere ve hadiselere tabidir. İlmin, hadiselerde tesiri yoktur.
"İlim Maluma Tabidir." Bilgi, ancak hadiselere ve eşyaya uygun olursa, ona ilim denir. Uygun olmazsa cehil denir.
2023 cumhurbaşkanlığı bütçesi 6.7 milyar TL. Günlük 18 milyon.
Ankara'ya gitmek zamanı yaklaşıyor. Hazırlanmak için lazım gelenlere emir verdim. Sen de kesenin ağzını aç bakalım .. Ben - Hangi kesenin ağzını, ağzı açılacak kese mi var ? Mustafa Kemal Paşa - Şakayı bırakalım, yol için para lazım. Mevcudumuz nedir ? Ben - Hangi mevcut, bir iki liramız var! Mustafa Kemal Paşa - Çare düşünelim. Ben - Çaresi, bankalardan biraz ödünç para almak. Mustafa Kemal Paşa - Bu kat'iyen caiz değildir. Maluma bize İstanbul, yani Ferit Paşa Celali eşkıyası diyordu. Şimdi de bankaları soymağa başladılar diye aleyhimizde propaganda­lara başlarlar. Başka bir çare düşünelim.
Sayfa 134 - Türk Tarih Kurumu.
173 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.