Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.15
2013 yılında büyük bir hevesle aldığım bu kitabı an itibariyle zoraki bitirdim. Bu kadar özel mektupların yayınlanmış olması beni gerçekten rahatsız etti. Kendimi Ahmed Arif'in yerine koydum ve içim burkuldu. Leyla Erbil neden bu mektupları yayınlama ihtiyacı duydu büyük soru işareti bana göre. Manasız geldi bana. Herneyse.
Aşk işte. Tamamen bağımlılık ve takıntı. Karşılık bulamama aşkını tanrilastirma. Hepimiz yaşamın bir evresinde bunu yaşamışızdir. Ha biz depresyona girmişizdir , Ahmed Arif o güzelim şiirlerini yazmistir :) Çok sağlıklı bir durum değil malesef. Görüyorum ki Ahmed Arif zor zamanlarında aşkına sarılmış.mektuplarda çok fazla cinsiyetçi söylemler var. İnsan sevdiğine neden bunları yazar diye yer yer düşündürdü beni ama 80 öncesi sol hareketlerin genel problemlerinden biri de cinsiyetçilik olduğu için pek şaşırmadım doğrusu. (Feminist hareketinin büyümesi ile 2000 lerden sonra sol hareketler bu konuda ciddi ilerleme yaşadı tabii.)
Biz yine Ahmed Arif'i o güzelim şiirleri ile hatırlayalım.
itiraf
Tolstoy'un kendi değimiyle ''ikinci doğum'' olarak gördüğü yaşantısının ilk eseridir.
Eserin hedefini ''Yaşamıma karşı okurda tiksinti uyandırmak'' olarak tanımlayan Tolstoy, yaşamın manasız olduğunun altını çizer. Yaşamın mahiyetini irdelemek adına kendisine ''hayatım nedir'' diye soran Tolstoy, sorduğu soruya yanıt olarak ''kötülük ve saçmalıktır'' cevabına ulaşır. Yani koca bir hiçlik..
Onun bu pesimist yapısı sığ bir düşüncenin ürünü değildir. Aksine o, akılcı bilginin ışığında hareket eder. İşte tam da bu noktada büyük bir tedirginlik yaşar. Çünkü bulduğu her yanıt koca bir belirsizlikle noktalanır. Bu durum Tolstoy'da yaşamdan kopma hissi oluşturur.
Eser dini sansürler nedeniyle Tolstoy'un memleketi olan Rusya'da değil, Cenevre de basılmıştır. 1884'te basılan eserin Rusya'da basımı 1906 yılına tekabül eder. Eserde sorgulanan şeyler sizi de konuya dahil edecektir. Soru girdabına hazırlıklıysanız ilk sayfayı açabilirsiniz. Zihinde kalın.
Tommy ve Tuppence'e hiç ısınamadım. Bu çifti daha önce fare kapanında da okumuştum o zaman da sevmemiştim. Diyolagları sanki bir senaryodan okuyorlarmış gibi. Tam önemli bir şey söylenecekken manasız konuşmalar araya giriyor hatta bazen bu konuşmalar tamamlanmıyor bile. İpucu bulamadıkalrında tekrar kitaplara göz atıp yeni ipuçları bulmaları da bana saçma geldi. Alexander'ın ölümünü o kadar şüpheli buldular sonunda yine bir şey çıkmadı ya da Alaxander Marry Jordan'ın ölümünün normal olmadığını nereden anladı gibi bir sürü soru işaretiyle bitti kitap. Pek beğenmedim maalesef.
Ben geldiiim, çok güzel bir kitapla geldim hem de. Doğru zamana denk getirirseniz aşırı etkisinde kalabileceğiniz bir kitap. Ama mutlaka doğru zamana denk gelmeli, hami şöyle kendinizi felsefik düşünmeye yatkın hissettiğimiz zamanlara.
Kitabı çok beğendim çünkü yıllardır beyazların siyahlar hakkında ne düşündüğünden konuştuk ama siyahların,
Ruh Adam İncelemesi
Dilin kullanımı bakımından gayet kolay okunan bir roman Ruh Adam. Tabi kolay okunuyor olması onun kolay anlaşılabildiği manasına gelmiyor. Ve kolay anlaşılamadığı onun çok iyi olduğu veya olmadığı manasına da gelmiyor.
Ruh Adam bakıldığında bir Uygur masalyla başlıyor ve anlaşılıyor ki devamında anlatılan Selim Pusat 'ın hikayesi bu
TOLSTOY- insanla yaşamla ilgili soruların yanıtı
1.Bölüm
Ben çok erken yaşta çok fazla okumaya ve düşünmeye başladığımdan dinden vazgeçmem çok erken ve bilinçli bir vazgeçiş oldu 16 yaşımdan itibaren dua etmeyi bıraktım, kiliseye gitmeyi ve oruç tutmayı kendi İsteğimle terk ettim. Çocukluğumdan başlayarak bana bildirilmiş olanlara inanmayı bıraktım ama yine de inandığım bir şey vardı. Tanrı
