Havaların yavaş yavaş soğumaya başladığı bu günlerde içinizi ısıtacak...Aile bağlarını, arkadaşlığı, dostluğu ve aşkı akıcı bir şekilde anlatan...
Okurken sizi o ana götürüp Paris sokaklarında dolaştırtacak....Kitapta yer alan masal evinde ki terasta oturup keyif yapmak isteyeceğiniz...
Çok beklentiye girmeden okunulursa severek okuyacağınız bir kitap: "Ayna"
Kitap hakkında eleştiri yapacak olursam; kitapta bazı yazım hataları var. Bazı Fransızca kelimelerin cümlelerin anlamları verilmiş bazılarının verilmemiş. Anlamları verilse idi ve o ufak hatalar olmasaydı daha iyi olabilirdi ama o da bu sıcacık kitabın nazar boncuğu olsun.
Bu tarz kitapları okumayı sevenlere tavsiye ederim. Bu arada Feniks Kitap'tan çıkan yeni baskısını okudum. Sevgiler...
Tüm kitapsever dostlarıma mutlu bir hafta, kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
Fantastik, bilim kurgu türündeki kitap 1900'lü yılların başında yazılmıştır. Bir bilim insanının zamanlar arasında yolculuk yapmak için yaptığı zaman makinesi ile yaklaşık sekiz yüz bin yıl sonraya yaptığı yolculuğu, o zaman dilimindeki insanları, özelliklerini ve yaşayışlarını, orada verdiği mücadeleyi arkadaş toplumunda paylaşması yer alıyor kitapta.
Bir masal, rüya mı yaşadıkları kendisi de tereddüt yaşıyor zaman zaman.
Sonrasında daha hazırlıklı bir zaman yolculuğuna çıkıyor eyerli zaman makinesi ile. Nihayeti bilinmiyor.
Günümüz teknolojisi ike karşılaştırıldığında oldukça ilkel bur teknoloji anlatılıyor kitapta. İşin en ilginç yanı da gelecekte daha gelişmiş bir toplum ile karşılaşmayı planlayan zaman gezgininin yaşadığı hayal kırıklığı okunmaya değer.
Yazar kurgusu ile fantastik bir bilim-kurgu eseri ortaya çıkarırken diğer taraftandan da toplumsal sınıf eşitsizliklerine ciddi bir iğneleme yapmış. Gelecek yolculuğu gözlemleri ile bunu harmanlayarak bu şekilde devam ederse sonuç bu olacak diyor.
Oldukça akıcı, yormadan,çabuk okunan bir eserdi. Anlatım olarak güzeldi. Şu ans kadar okumuş olduğum zaman yolculukları kitaplarını okumadan bu kitabı okumuş olsaydım çok da severdim. Eminim bu tarz pek çok kitaba ilham kaynağı olmuştur.
Türü ve klâsik okumayı sevenlere tavsiyemdir.
Zaman MakinesiH. G. Wells · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202428,9bin okunma
Yourcenar'ın çeşitli kültürlerin masal, efsane, balad ve mitlerin kendine özgü yorumundan oluşuyor hikâyeler. Enfes imgelemlerden, zamansız duygusal ve felsefi konulardan hoşlanıyorsanız bu öykü kitabı tam size göre.
İşlediği konular aşk, pişmanlık, cinayet ve birçok halk hikâyesinde olduğu gibi zulüm. “Prens Genci’nin Son Aşkı” adlı öykü, geçmişin önemli bir bir edebi metninden alınmıştır. Sevdiğiniz ve sizi sevenler hakkında derinlemesine düşünmek ve yeni içgörüler kazanmak için mükemmel bir örnek. Balkan devi Marko, iki masalda ana karakter ve Yourcenar, insanın cinsel arzusunu ve davranışını çoğu masalda ön planda tutuyor. “Cornelius Berg'in Hüznü” kendi yapıtının içinde yitip, kendi yapıtının içinde kurtulan bir ressamın Tanrı’nın varlığını sonunda reddetmediği en özlü hikâyesi diyebilirim.
Her zaman olduğu gibi Yourcenar’ın anlatım tarzı benzersiz, mitleri sevenlere bu kitabı kesinlikle öneriyorum.
Doğu ÖyküleriMarguerite Yourcenar · Helikopter Yayınları · 2010318 okunma
Arthur, bir masal ya da efsane mi? Bir efsanedir ki kulaktan kulağa kuşaktan kuşağa bizim yüzyılımıza kadar gelmiş.
Yuvarlak masada 25 şövalyenin ismi yazılıdır. Fakat bu şövalyeliğe üyelik 12 ila 150 kişiye kadar uzanır. Peki ama biz bu kitapta ne okuyoruz?
Kelt mitolojisinde aklımıza üşüşen Arthur'un meşhur taştan çıkardığı kılıç ile kral ilan edilerek Excalibur isimli kılıca ulaşmasını, yuvarlak masa şövalyelerin nasıl seçilirken hayatlarına kısa bir iz düşümü, kız kardeş Morgana'nın taht için Arthur'a düzenlediği hain planları, Merlin'in iç burkan akıbeti, Kusal Kase için yuvarlak masa şövalyelerin hazin sonu, Kraliçe Guinevere için yapılan savaş ve Arthur'un ölümünü okuyabileceğimiz akıcı bir kitap bu.
Kelt mitolojilerini sevenlere, özellikle meşhur yuvarlak masa şövalyelerin hikayelerini merak edenlere güzel bir kaynak olabilir. Ayrıca kitapta bulunan tarihsel çizimlerde oldukça hoştu.
Bu kitabı
“Yıldızlara bak. Nişan al. Ateşle!”
Serinin ilk iki kitabını okuyanlar Yıldızalanı’na ve yukarıdaki sloganına yeterince aşinadır. Yıldızalanı her ne kadar kurgu olsa da karakterlerin bağlılığı sayesinde kendimi onunla büyümüş gibi hissediyorum. Hatta bir noktada keşke Yıldızalanı kitapları basılsa ve baştan sona okusam diye de düşündüm
Bu kitap
José Saramago'mla ilgili bir yazı okuduğunuzda eğer altında adım yazıyorsa, fazlasıyla öznel ve çok da tarafsız olamayan bir değerlendirme okuyacağınızı baştan söyleyeyim. Ama bu ülkede, belki de gezegende onu benden çok seven kimse olduğuna inanmıyorum. Körlük kitabıyla tanışıp, geç keşfettiğim, onunla tanışmadan geçen ömrü boşuna
Okuyalı hayli zaman geçmesine rağmen hakkında birşeyler karalamak şimdiye kaldı diyelim..
Kitabı elime aldım, bir kaç sayfasından sonra bırakmayı düşündüm. Onun sebebi de okuduğum ortamda odaklanamamam ve bana göre değil diye yanılgıya varmam.. Iyiki yanılgımı telafi etmişim..
Ikinci kez baştan başladım ve kitaptaki sahneler sürekli zihnimde yankılanmaya ve beni kuşatmaya başlamıştı. Okumaktan keyif alıyordum fakat konusu içimi sızlatıyordu.
Üslubu masal havasındaydı ve sanki yaşlı biri bana bunu anlatıyormuş gibiydi.
Kısır bir köydeki olayların hepsini izledim.
Günahların birbiri içine geçmişliğiyle beldeyi rahmetsiz bıraktığını, masum Hüsne'nin kaderinin çizgilerini, Yahya'nın çaresizliğini ve umudunu, Hüseyin'in isteğinin nerelere vardığını vs. hissetiriyor.
Yani gökinciye inanasım geldi. Mitolojisine kendimi kaptırmadım diyemem..
Farklı birşeyler okumak adına, masalları sevenlere, fantastik merakı olanlara, edebiyatın mitolojik tadına varmak isteyenler okumalı diyorum.
Zaten okumaya başlayınca bir solukta bitirmek istiyebilirsiniz. Ya da bitmesin de diyebilirsiniz :)
Güzel kafa yapıyor :)
Nihayet on günlük okuma serüveni bitti.
Bir çocuğun kitapçıdan aldığı bir kitabı okurken birdenbire kitaptaki masalın içinde kendini bulması ve masaldaki hayali ülkede başından geçenleri konu edinen bir kitap. Kitabı okurken bazen gereksiz uzatmalar gibi düşündüğüm anlar oldu. Sonlara doğru biraz daha ilgimi çekmeye başladı. Ve tabi alıntılarımdan da paylaştığım gibi güzel mesajlar veren güzel sözlerde vardı ve buradaki üyeler için bunları paylaştım...
Masal tarzı hayali bir ülkede hayali kahramanlıklardan hoşlananlara tavsiye ederim acizane.
Bitmeyecek ÖyküMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 20092,111 okunma