En az iki yüz yıldır bize nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretenler, nasıl bakmamız ve neyi görmemiz gerektiğini de öğretiyorlardı. Görüntü bize güzel ve gerçek görünmüştü. Göründükçe özgür olduğumuzu sanıyor, görünmek için çabalıyorduk. Çünkü sadece görünen vardı; böyle inandırılmıştık.