Verilecek kararla ilgili anlamlı ölçütler koymak için, her şeyden önce iki şeyi gözetmek gereklidir. Kendi kendini gözetmenin beraberinde getireceği soru şudur: Kendi kendine böyle bir şiddet uygulamak, hele benliğin aksi kanaatte olan yanlarını düşünürsek, kendi benliğine adil davranmak olur mu? Başkalarını gözetmenin beraberinde getireceği sorular da vardır: Kişinin attığı adımın, onun benliği için önem taşıyan başkalarına ifade edeceği anlam üzerinde yeterince düşünülmüş müdür? Onlar Ben’in ölümüyle ruhen veya madden kötü bir duruma düşmeyecekler midir? Meğer ki niyet tam da bu olmasın: Geride kalanların sırtına zorluklar yüklemek, onlar üzerinde uzun süre çıkmayacak bir iz bırakmak, onları ifa edilmiş bu ölümü anlamlandırmaya dönük sonu gelmez bir çabaya mecbur kılmak. Çünkü tam da böyle bir ölüm, yaşayanları bitmek bilmez bir huzursuzluğa sürükler: Benim yüzümden mi? Neyi yanlış yaptım? Gözden kaçırdığım bir şey mi oldu? Ne yapabilirdim?
Haktan utanmayan halktan da utanmaz. Bir insanda, bol bol günah yaptığı halde onu halktan saklamış olmak, saklamaya mecbur olmak ukdesi de o kadar büyük bir ıstırap doğurur ki, nihayet ahlâk ve samimilikten ibaret İslâm ruhu onda hiçbir günaha kudret bırakmaz.
Reklam
Taktik
Duvar ilanlarımızda kırmızı rengi tercih edişimizin nedeni şuydu: Solcuları öfkelerinden köpürtmek, onların nefret ve galeyanlarını tahrik etmek, böylece hiç olmazsa sabotaj yapmaları için toplantılarımıza gelmeye mecbur bırakmak. Çünkü düşüncelerimizi bu kişilere duyurmanın tek şekli buydu. Bu taktiğe, uzun uzadıya düşündükten sonra başvurduk.
Sayfa 417Kitabı okudu
Yeni Said ne için bu kadar şiddetle siyasetten tecennüb ediyor? ......İşte böyle hadsiz bir hayat-ı ebediyeye çalışmayı ve iman gibi kudsî bir nura hizmeti bırakmak, ihtiyarlık zamanında lüzumsuz tehlikeli siyaset oyuncaklarına atılmak; benim gibi alâkasız ve yalnız ve eski günahlarına keffaret aramağa mecbur bir adamda ne kadar hilaf-ı akıldır, ne kadar hilaf-ı hikmettir, ne derece bir divaneliktir, divaneler de anlayabilirler. (B.Cevap Veriyor 25.sh - Risale-i Nur)
Benden korkmanı istemiyorum yiğit savaşçı. Sen de bana onlar gibi bakma. Tanrılardan biriymişim gibi yalnız bırakma beni. Beni güldürecek şeyler anlat. Ve benimle gül. Senin gözünle göreyim ülkemi. Seni yavru keçilerin olduğu kırlara götüreyim. Sonra şarapla kızaran burunlarımıza gülelim şefkatle. Ah! Bana tanımadığım insanların, hiç bilmediğim hikayelerini anlat ve onlara gülelim. O kadar çok gülelim ki, mine çiçekleri ile dolsun toprak. Eğirmeye mecbur kalmayalım güzelliği yeryüzünden. Adımlarımız değmesin karınca yuvalarına.
Sayfa 236Kitabı okudu
Feda et ama feda ettiklerini insanların düşünmesine izin verme. Çünkü insanlar sendeki fedakârlığı keşfederse, seni buna mecbur bırakmak ister.
Reklam
440 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.