Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

irem dönertaş

...Mutlu oldun mu, Adam? Mutlu olmak dedikleri ne? Kim bilir? Mutluluk zaman gibidir; hareketsizdir ve insanlar gelip geçerler. Gelip geçerler. Gelip geçerler. Yıldızlarla dolu bir gece istiyordum, Adam. Irmakta yansıyan ayın gümüş tepsisinde uyumak. Benim gecemin bunlarla ilgisi yok, değil mi ?
Sayfa 271
Reklam
Unutmak ve bağışlamak arasındaki ince çizgi sanırım
-Unutmakla bağışlamak arasında ne fark var? -Bağışlarken kişi her şeyi unutuyor. Ama yalnızca unutmakla, pek çok kez insan yeniden anımsaya başlıyor.
Sayfa 126
... Onu aklımdan çıkaramıyordum. Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana kadar dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren şey.
Sayfa 169 - CanKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-İçine dert olan bu mu yani ? -Evet, öyle. Başka eve taşındığımızda Luciano'nun peşimizden gelmeyeceğinden korkuyorum. -Sence bu yarasa seni çok seviyor mu? -Sevmez olur mu... -Yürekten mi seviyor? -Kesinlikle. -Öyleyse geleceğine emin olabilirsin. Biraz gecikebilir, ama bir gün mutlaka seni bulacaktır.
Sayfa 36 - CanKitabı okudu
...Çünkü başyapıtlar, münferiden ve tek başlarına doğmazlar; onlar ortak düşünmekle, insan topluluklarının birlikte düşünmesiyle geçen uzun yılların ürünüdür, böylece tekil sesin ardında kitlenin deneyimi bulunur.
Sayfa 94
Reklam
Gökyüzünün mavi boşluğunda binlerce yıldız yanıp sönüyordu. İnsan, anlaşılmaz bir toplumda yalnız kalmış gibi görünüyordu.
Ve burada Tennyson'ı şu ezgiyi söylerken buldum: Harika bir gözyaşı düştü Kapıdaki çarkıfelek çiçeğinden. O geliyor,güvercinim,sevgilim; O geliyor,hayatım,kaderim; Kırmızı gül ağlıyor 'O yakında,o yakında'; Ve beyaz gül gözyaşı döküyor,'Geç kaldı'; Hezaren çiçeği dinliyor,'Duyuyorum,duyuyorum'; Ve zambak fısıldıyor,'Bekliyorum'.
Bugün parasının nereye harcandığını bilen var mı? (:
Hediye, bağış, ödenek gibi kavramlar Mustafa Kemal için hassas konulardı,asla ihmal etmezdi. Mutlaka kayda geçirirdi. ... Bir gün Hacı Derviş dayanamadı...''Paşam bu hengamede kim hesap soracak''dedi.Mustafa Kemal'in cevabı ibretlikti. ''Gün gelir,millet benden de başkasından da tek tek hesap sorar,biz bugün hesabımızı eksiksiz yazalım,millet de yarın parasının nereye harcandığını bilsin''dedi.
Sayfa 95 - kırmızıkediKitabı okuyor
Amerikalı gazeteci Clarence Streit Atatürk ile bir röportaj yaptı.Gözlemlerini detaylı raporlar haline getirdi. ''Diğer devlet başkanlarında gördüğümüz şaşaa ve merasimin hiçbiri Mustafa Kemal Paşa'da yoktu. ... Her yönüyle tam bir centilmen.Nazik, kültürlü ve çok şık giyimliydi.Profesyonel asker ve samimi demokrat, anında karar alan eylem adamı,organizatör,pratik ve idealist. ... Batı ona diktatör gözü ile baktı.Bu adamla karşılaşmak ve onu Ankara'daki gündelik hayatın içinde görmek, diktatör iddiasının ne kadar büyük bir saçmalık olduğunu fark etmek için yeterlidir. ... Ankara sokaklarında yalnız yürüyebiliyor. Halkın arasında, rastlaştığı ile konuşuyor, şakalaşıyor.Sakin bir özgüvene sahip.Gücünün farkında ama kibirli değil.Onunla görüştükten sonra yurttaşlarının ona neden bu kadar inandığını,sözlerinin neden bu kadar itibar gördüğünü anladım. Türkiye'ye Türklere karşı önyargı ile gelmiştim. Türklerin dostu ve hayranı olarak geri dönüyorum.''
Sayfa 105 - kırmızıkediKitabı okuyor
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı
Sayfa 62 - yky
Reklam
Annemin kaybından şüphesiz çok üzüntülüyüm. Fakat bu üzüntümü gideren ve beni avutan bir konu vardır ki , o da, anamız vatanı yok olmaya götüren idarenin artık bir daha geri gelmemek üzere yokluk mezarına götürülmüş olduğunu görmektir. Annem, bu toprağın altında,fakat,milli hakimiyet ilelebet payidar olsun.Beni teselli eden tek kuvvet budur.Milli hakimiyet,illebet devam edecektir. Annemin ruhuna ve bütün ataların ruhuna,üzerime almış olduğum vicdan yemini tekrar edeyim. Annemin mezarı önünde ve Allah'ın huzurunda yemin ediyorum.Bu kadar kan dökerek milletin kazandığı ve elde tuttuğu hakimiyetin korunması,savunması için,gerekirse annemin yanına gitmekte asla kararsız davranmayacağım. Milli hakimiyet uğruna canımı vermek,benim için vicdan ve namus borcu olsun.
Sayfa 27 - kırmızıkediKitabı okuyor
Bizim mevcut sistemimizde hiçbir şey yapmamak,keyfine düşkün olmak,seyre dalmak,nefes almak...gözlemlemek ,yaşamaya zaman ayırmak günümüzde neredeyse şüpheli bir tavır olarak değerlendiriliyor!Hareket etmek gerekiyor,her dakikayı verimli kullanmak,doldurmak,görevleri etkinlikleri üst üste yığmak, ''vaktini boşa harcamamak''gerekiyor!İşte normallik, işte toplumumuzun bize neredeyse dayattığı kural!
Sayfa 63 - PalomaKitabı okudu
Hayatın en berbat anlarında yapacak iki şey vardır: 1)Yıkılıp, umudunu kaybedip, yüzükoyun yere yatıp, toprağı yumruklayıp tekmeler atarak yaşamaya devam etmeyi reddetmek veya 2) Gülmek.
Sayfa 232 - turkuvaz kitapKitabı okudu
Aşkla nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Bazen aşk insan ruhunu azad ederken aynı anda boğabilir de. O ince çizginin üzerinde, kafam beni nefrete, kalbimse aşka doğru çekerken, bir fil kadar zarif yürüyordum.
Sayfa 227 - turkuvaz kitapKitabı okudu
32 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.