Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
‘Okuma devri’ başlıyor...
“Matbaada hareketli tuşların kullanılmasıyla birlikte, hem daha ucuz hem de seri üretimi yapılan ilk ürün kitap oldu. 18. yüzyılın sonlarından itibaren okuryazarlık oranı hızla arttı ve ‘okuma devrimi’ başladı. Geleneksel toplumu modernize etmeninin yolu da okuryazarlığı yaygınlaştırmada görüldü. Batı dünyasında Latince, İslâm dünyasında da Arapça, bazı çevreler tarafından ilerlemenin karşısında bir engel olarak yorumlandı. Millî kimlik ve kültürün inşası için son dönem Osmanlı kültürüyle yoğrulmuş Cumhuriyet devri yazarlarından Ziya Gökalp, Mehmet Fuat Köprülü, Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfeddin tarih şuurunun tesisi için önemli hizmetler sundu...”
Mesela bazı tarihçilerimiz diyorlar ki, "Osmanlılar, Arapça, Farsça kullanmış". Halbuki Osmanlı'nın Arapça bileni, bugün İngilizce bilenimiz kadar bile değil. Bunun sıkıntısını çekmişlerdir. ... Yine diyor ki; " Yobazlar çok hakimdi, bizi geri bırakmışlar. " Evet, yobaz var. Yobazsız toplum olmaz; ama Osmanlı, yobazı kılıçla bir anda ortadan kaldırmayı da bilir. Üstüvânî Mehmet Efendi taifesine Köprülü'nün yaptığı belli.
Sayfa 59 - Redd-i miras meselesi...
Reklam
Mehmet Fuat Köprülü:
Terazinin bir kefesine bütün Türk edebiyatını, öbür kefesine de Dede Korkut Kitabı'nı koysanız, Dede Korkut Kitabı yine ağır basar.
Sayfa 26 - Ötüken Neşriyat
Mehmet Fuat Köprülü
Bu üniversitenin bana öğretebileceği bir şey yok. Ben burada okuyacağıma kendi kendimi yetiştiririm.
Edebiyat tarihi, umumiyetle tarihin -daha açık ifade ile Medeniyet Tarihinin- en mühim bir kısmıdır. Bir milletin uzun asırlar esnasında geçirdiği, fikrî ve hissî gelişmeyi belirten bütün kalem mahsullerinin tetkik ile, onun manevi hayatını, gerçekte olduğu gibi tasvire çalışır. Bir milletin edebiyatı, milli ruhu ve milli hayatı göstermek için en samimi bir ayna sayılabilir. "Bir millet hayatı nasıl görüyor? Nasıl düşünüyor? Nasıl hissediyor?" Biz bunu en doğru ve en canlı olarak o milletin fikir ve kalem mahsullerinde bulabiliriz.
Kaya sultanla evli bulunan Melek Ahmet paşa, karısını kaybettiği gün, gencecik sultanının tabutuna kapandı ve gözyaşları sakalları üzerinden kayarak ağladı. Karısını sevmişti. O kadar çok sevmiştik ki teselli niyetiyle de olsa kendisine "Ağlama ben sana başka Sultan alırım" diyen Köprülü Mehmet paşa'ya "inşallah o günleri göremezsin" diyecek kadar sevmişti.
Reklam
Şeyh Salim adında bir sahtekar, vakıflardan kendine 1000 akça maaş bağlatmıştı. Köprülü Mehmet paşa, onun gibi vergi kaynaklarına el koyanları bertaraf etmek için genel yoklama yaptırdı; varlıklı, çalışabilir olanların maaşlarına el koydu. … Şeyh hiddete gelip tehdide kalkıştı; Köprülü, durumu padişaha telhis ile arz edip ases-başı Zülfikar eliyle Arabı gece boğdurup, ölüsünü denize attırdı.Rivayette köprülü döneminde bu ases-başı, yedi (veya dört) bin kişiyi katledip denize atmış.
Sayfa 24 - Devlet duacılarıKitabı okudu
17. yüzyılda, klasik dönem kanunlarına göre, islahata girişip idamlardan çekinmeyen sahibü’s seyf tipinde radikal ıslahatçılar, Kuyucu Murat Paşa ve Köprülü Mehmet paşadır. II.Osman, islahatı planlamış, fakat bu uğurda hayatını kaybetmiştir. … Murat Paşa Devleti kalkındırmak için sert önlemleri almaktan çekinmeyen bir islahatçı idi. Katip Çelebi’nin ifadesiyle sahibü’s seyf (asıp kesen, diktatör) bir devlet adamıydı.
Sayfa 130Kitabı okudu
Fazıl Ahmet paşa (Vezirazamlığı 1661-1676) devletin karşılaştığı iki önemli sorunu, Erdel ve Girit sorunlarını bir sonuca eriştirmiş bulunuyordu. Genç padişah IV.Mehmet’in ve valide Turhan’ın tam desteğiyle idareye, babası Köprülü Mehmet paşa gibi mutlak bir otorite ile ele alan, maliyeyi ve orduyu hükümetin kontrolü altına sokan Fazıl Ahmet paşanın karşılaştığı bir diğer sorun ise Ukrayna’da Lehistan, Rusya’ya karşı da kazak sorunuydu. Kazakların başına geçen Hetman Doronszenko, Osmanlı himayesini kabul etmiş ve sultan ile beraber Ukrayna’ya hareket etmiş bulunuyordu. Lehistan’a düzenlenen bu sefer, Podolya eyaletinin merkezi Kameniçe’nın kuşatılması ve teslim alınması ile sonuçlanmıştır. Lehistan, Osmanlı sultanlarına haraç vermeyi ve Podolya’yı terk etmeyi kabul etmişti (18 Ekim 1672 Bucaş antlaşması). Bu antlaşmanın esas maddeleri Lehistan Meclisi tarafından reddedilmiştir. Bunun üzerine Osmanlı devleti, yeniden Lehistan seferine çıkmak zorunda kalmıştır.
Sayfa 105 - Köprülü Fazıl Ahmet paşaKitabı okudu
Köprülüler
Amcazade Hüseyin Paşa, Fazıl Ahmet Paşa'nın "amcazade"siydi. Yani Köprülü Mehmet Paşa'nın kardeşinin oğluydu. Bu üçü, ayrıca Fazıl Ahmet Paşa'nın kardeşi Fazıl Mustafa Paşa, uzun yıllar Osmanlı devletini sadrazam olarak yönettiler. Dördünün de önemli başarıları oldu. Bu bakımdan Köprülüler, Osmanlı devletinin ilk kuruluş aşamalarından Fatih dönemine kadar sadrazamlık yapan Çandarlı ailesine benzetilebilir. Böyle bir alternatif "hanedanlaşma", Osmanlı mantığına aykırıydı; ama Köprülüler, Osmanlılar'ın zayıf zamanında ortaya çıktılar. Denebilir ki bu ailenin üyeleri Osmanlı'nın kaçınılmaz çöküntüsünü bir süre geciktirmeyi başarmışlardır. (Son olarak Numan Paşa'nın da sadrazamlığı oldu, ama o ötekiler kadar iz bırakmadı). Köprülüler'in akrabası olan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa ise aslında pek hak etmediği bir şekilde son buldu.
Reklam
Atatürk ve Bozkurt
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurt sevgisi Cumhuriyetimizin ilk yıllarında memleketin her yerinde görülmektedir bakanlar kurulunun 111 numaralı kararı sonucunda İstanbul Darülfünunu edebiyat şubesine bağlı olarak Türkiye Enstitüsü kurulmuş ve enstitünün başkanlığına Mehmet Fuat Köprülü atanmıştır . Emstitünün arması ile ilgili olarak Mustafa Kemal Atatürk Fuat köprüye şu talimatı vermiştir " Fuat bey Karlı Dağların önünde elinde meşale tutan bir Bozkurt olsun bu meşale Türk Cumhuriyeti'nin ilminin ifadesi olsun Ergenekon'dan çıkmamıza Kılavuz olan Bozkurt Türklerin Anadolu topraklarındaki Yeni devletin kuruluşunu ifade etsin"
Sayfa 63 - HermesKitabı okudu
"Küçük büyük hepsinin arzusu şehâdetti"
Umeyr b. Ebi Vakkas, Bedir Savaşı öncesi Peygamber (sav) kendisini küçük görür de geri çevirir diye gizleniyordu.Sonunda Rasulullah (sav) onu gördü ve küçük bularak savaşa katılmasına izin vermedi.Umeyr ağlamaya başlayınca Rasulullah (sav) ona izin verdi.O kadar küçüktü ki kılıcı ve kınını düşmesin diye iple bağlıyordu.Orada on altı yaşında iken şehit düştü.
Özetle, Köprülü Mehmet Paşa, padişahların sorgulanmayan mutlak otoritesini devraldıktan sonra, IV.Murat gibi tedhiş yoluyla anarşiye son verebilmiş ve oğlunu devletin en yüksek makamına geçirebilmiş, Osmanlı tarihinde Köprülüler Dönemi’ni açmıştır.
yalanlar , yutturmacalar, çarpıt­malar
Şu çarpıtmaya dikkat ediniz. Mehmet Bayrak "Kürdoloji Belge­leri -ll" adlı eserinde şöyle diyor: "M. Fuad Köprülü, şair Fuzuli dolayısıyla yazdığı maddede "XVI. Asırda tahsil ve terbiye görmüş Kürdler arasında Türk kültürünün kuvvetli tesiri altında Türkçe şi­irler yazan şairler yetiştiğini" belirtiyor."Halbuki Köprülü öyle demiyor: "XVI. Asırda tahsil ve terbiye görmüş Kürdler arasında Türk kültürünün kuvvetli tesiri altında Türkçe şiirler yazan şairler yetiştiğini msl. Aşık Çelebi Tezliresi'nden ve Bitlisli Şeref Han'ın Şerefnamesi'nden öğreniyorsak da, Fuzuli'nin bunlardan olmadığı ve eski bir Oğuz kabilesine mensup bulunduğu muhakkaktır."
Sayfa 242 - pdfKitabı okudu
266 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.