Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mısır'a Hareket İtalya'ya Elveda 1947 senesinin Ekim ayında İtalya'nın Napoli Limanı'ndan adı Türkçe (Barış) demek olan Lapaçe adlı gemiyle yüzelli kişilik göçmen kafilesi Mısır'a hareket etti. Mısır'da bu talihsiz insanları nelerin beklediğini kimse bilmiyordu. Çoğunluk bir Müslüman memlekete gittiğimizin sevinci
Devşirmelerle Türk asıllar arasındaki çekişmelere Prof. Akdağ bazı açıklıklar getirmektedir. Akdağ'ın belirttiğine göre, daha ilk fetihlerden başlayarak Osmanlılar 'aristokrasiyi' Türk unsurunun dışında yaratmaya yönelmişlerdir. Fetret Devri'nde büyüyen çekişme, Fatih Sultan Mehmet zamanında kesin sonuca varmış ve hükümetteki başlıca mevkiler 'köle-gulam menşeli zümre' tarafından medreseli ve soylu Türk büyüklerinin elinden alınmıştır. Bu gelişme, devlet görevlerinin ulemadan askeriyeye geçmesi süreciyle birlikte gerçekleşmişe benzemektedir. Gene Prof. Akdağ'ın F. Braudel'e atfen belirttiğine göre, 1453'ten 1600'e kadarki 48 Vezir-i azamın yalnızca dördü Türk soyundan gelmiştir.
Reklam
Süleyman Soylu'nun kuzeni Mehmet Soylu'nun bir anda zengin olması
Sağlık sektörünün kritik bir ismiyle konuyu konuştuğumuzda şunları söyledi: "Bu şirket ilk kurulduğundan beri birtakım tuhaf işlerle anılsa da, asıl büyümeyi Mehmet Soylu ile ilişkisiyle yakaladı. Şirket kısa sürede milyonlarca dolarlık hale geldi. Raşit Dinç, bir mikrobiyoloji teknisyeniyken sadece birkaç yılda zırhlı Maybach ile gezen, büyük bir mal varlığına hükmeden, yurtdışında bile mal varlığı edinen bir isim haline geldi. Sürpriz değil, kendisine de resmi koruma verildi."
Sayfa 115 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Şilebin ilk düdüğünün üzerinden on beş dakika geçmiş. Gül’ün çığlıkları beni yatağa mıhladı sanki; kımıldamadan, soluk almadan oturuyorum. Artık gecenin içinde tek başımayım. Işık? Yalnızca . komodinin üzerindeki abajurdan dökülen ışık var. Yerdeki kırık şişeden yayılan süt, Gül’ün odadan çıkarken öfkeyle yırtıp attığı 20 Nisan tarihli vapur biletini ıslatıyor. Her şey ne kadar kesin ve değişmez. Çevremi saran nesnelerden kaynaklanan rahatsız edici bu duygu, hayatımı geldiği bu noktada, anlamsız kılıyor. Oysa zamana hükmedebileceğim şu anda varlığım ilk kez bir anlam kazanacak. Nesnelerin somutluğundan kurtulup zamanın ve Tanrı’nın soyutluğuna ulaşabilmek! İşte sorun bu. Bir insanın deneyebileceği en cüretkar, en soylu karşı koyma bu değil mi? Göze ‘almak ve … Ama şimdi sıra direnmekte. Vücudumu, belkemiğimi kıracakmış gibi büken krampın üzerine, arkaya doğru bırakıyorum. Günlerdir ilk kez otel odasının çıplaklığı rahatsız edici bir görüntü gibi gözlerime batıyor: Kişiliksiz, köşeli bir boşluk. Kalmalı ve bu kez başarmalıyım. Tanrı varsa, yardım etmeli.
Ancak bir fahişe iki ayrı erkeğe sevgiden bahsedebilir. Soylu bir kadın bunu yapamaz.
Eğer siz bedeninizin bir tür yerçekimi olan cinsel arzularınızla, yüreğinizin yüksek bir kabiliyeti olan sevme arasındaki farkı ayrıt edebilseydiniz, her dakika daha da yücelir ve bizim gibi üst varlıklar ile aleni kucaklaşır ve sohbet ederdiniz. Ne yazık ki sonsuzluk ülkesinin onurlu üyeleri olmaktansa, yaradılışınızdaki ilkelliği temsil eden nefse, yani toprağa yöneliyorsunuz. Sizin deyiminizle hayvanlaşıyorsunuz. İşte Yaratıcı'nın zoruna giden de budur. Yoksa sizin sevmeniz, ilgi duymanız o kadar da büyük bir kusur değil. Hatta en soylu zaafınız sevmek ve inanmaktır.
Reklam
Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner "devletin kılcal damarlarında hâlâ FETÖ'cüler var" demiş ve Içişleri Bakanlığı'nı işaret etmişti. Bakan Soylu ise "Bir tek FETÖ'cüyü göreve getirmişsem ihanet ediyorum" diyerek iddialı bir karşı çıkış yapmıştı. Gelin görün ki, Soylu'nun bu meydan okumasından kısa süre sonra onlarca kaymakam ve vali yardımcısı görevden alındı. Fethullahçı oldukları iddiasıyla tasfiye edilen o isimler arasında bizzat Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanlığı döneminde atananların da olduğu ortaya çıktı. Hatta ve hatta, Soylu'nun kendi memleketi Of'a atadığı kaymakamın bile FETÖ'cü olduğu görüldü.
Aktörlük Sanatı, Sanat Kuramları, Görme Biçimleri
_Medeniyet, insanların ne kadar para kazandığıyla ya da kaç tane lüks arabaları olduğuyla ölçülmez. Medeniyetin para birimi Sanat’tır. Sanat aristokrattır ve sanatla uğraşan kimseler de yükselerek seçkinleşirler. Müzelerimizde ve kütüphanelerimizde korunan da sanatın ta kendisidir. Sanat Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz, insanların
“Yoksa biz kavganın soylu bir kavga olduğunu düşünürken mi yanlış yaptık? Öyle ya, eğer kahramanlar yoksa, bir savaş soylu sayılır mı? Sen hiç kahramanı olmayan dövüş hatırlıyor musun?”
Sayfa 100Kitabı okudu
173 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.