Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melisa

İkisi de aşk nedir bilmiyordu, farkında oldukları tek şey delicesine birbirine bakma arzusuna kapıldıklarıydı. İkisi de uyanmışlardı, canlanmışlardı, onları bir araya getiren güçlerin kuvvet ve mecburiyetiyle birbirlerine çekiliyorlardı. Genç elindeki kaşıkla oynayıp yüzünün kızarmasını sodanın fışırdamasıyla örtmeye çalışarak oyalanırken kız yumuşak yumuşak, tatlı tatlı konuşarak, bakışlarını yere indirip kaldırarak delikanlının etrafına büyülü ağını örüyordu.
Reklam
Hiçbir şey zekâyı tutkulu bir kuşku kadar bileyemez. Hiçbir şey olgunlaşmamış bir zihin kadar bütün olanaklarını karanlıkta kaybolan bir iz kadar harekete geçiremez. Bazen çocukları bizim gerçek addettiğimiz dünyadan ayıran sadece incecik bir perdedir ve rastlantısal bir rüzgârla açılıverir.
Çocuklarınki gibi duyarlı bünyelerde her tutku balmumuna basılmış gibi iz bırakır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özlemini duyduğu şan, ölümüyle zorla elde etmek istediği ölümsüzlük, adının yanından teğet geçmişti: Yazgısı, önemsiz olayların tozuyla dumanının altında kalmıştı. Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi.
Tek bir insanın diğeri için neler ifade edeceğini hiç bilmemişti, çünkü hiç yalnız kalmamıştı. İnsanları her zaman duyumsanmayan hava gibi değerlendirmişti yalnızca, ama şimdi boğazı yalnızlıktan düğümlendiği için yalan söyleyip aldatsalar da insanların ne kadar önemli olduğunu, salt varlıklarından neler aldığını, onların rahatlığını, güvenini ve neşesini özümsediğini fark ediyordu. Kalabalıklar içimde onlarca yıl yüzmüş ve bu kalabalıkların onu taşıyıp beslediğini asla anlamamıştı, ama şimdi bir balık gibi yalnızlık sahiline vurmuştu, çaresizlik ve şahlanmış acılar içinde çırpınıyordu.
Reklam
Ne yapacağını bulamıyordu; içinde her şey susmuş, yüreğinin anlamlı müziği, anahtarı kaybolmuş müzikli saat gibi ölmüştü.
Yüreği kendini daima ana kaptırıyor, doğruyu söylerken yalan söylüyor ve aldatmak istediğinde de dürüst oluyordu: Madamın her zaman tek bildiği, ne hissettiğiydi. Ve şimdi bütün damarlarından mutluluk ve coşku akıyordu, gözden düştüğünü düşünmek onu güldürürdü.
Gerçek güç
Tella, gözlerini kapatıp geleceğini kurmak için soluğunu kesecek kadar cesur bir şeyler yapma hissine bayılır, yaşam rotasını değiştirecek bir güçle seçim yapmanın verdiği heyecandan zevk alırdı. Bu, gerçek güce sahip olmaya en çok yaklaştığı andı.
Sayfa 103Kitabı okudu
İşte aşk bu yüzden tehlikeliydi. Aşk dünyayı bir bahçeye dönüştürürdü, öyle baştan çıkarıcıydı ki gül yapraklarının duygular kadar kısa ömürlü olduğunu, en nihayetinde solup öleceklerini ve geriye dikenlerinden başka bir şey kalmayacağını unutmak kolaylaşıyordu.
"Bir deniz kazasında da kolayca ölüp gidebiliriz ama o korkunun bize engel olmasına izin verirsek, bu adadan asla ayrılamayız."
Reklam
Kalbim li Kendi yağmuruyla dolup dolup boşalan Küçücük bir göldü Üstünde nilüferlerden bir beyaz örtü Boğuldu sonunda kendi sularıyla...
Sayfa 194Kitabı okudu
"Sevdiğine yanıt vermedikten sonra Başka kime yanıt verir yeryüzünde insan?"
Sayfa 156Kitabı okudu
Ne yapsanız çaresiz Kendinizden sonraya kalmayacaksınız Zaman yenecek sizi O telaşsız bilge, o silahsız güç Silecek yüzünüzden kibrinizi Hükmünüz ömrünüzle sınırlı olacak Öldüğünüz gün unutulacaksınız. Yıkıntılar kalacak ardınızda yalnız Yaşarken, korkunun ağır gölgesiyle Örtüp sakladığınız Sindirip susturduğunuz İncinmiş onurlar bunalmış öfkeler Düşler ve acılardan oluşmuş Yıkıntılar kalacak...
Sevgi bile yük olur acemi yüreklere Bir sorular yığını olarak Kavranmamış kalır dünya.
Nerden bulur bunca karanlığı bulutlarınız Ki hep gölgedirler düşlerimin aydınlığına.
1.162 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.