Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanın kökeni söz konusu olduğunda mesele her ne kadar halk arasında “maymundan gelme” gibi bir karikatüre indirgense de aslında biyolojik olarak balıklarla da bir hayli ortak noktamız var. Bu da şaşırtıcı değil, zira uzak atalarımız bizden birkaç yüz milyon yıl önce dünyayı teşrif etmiş su canlılarıydı. Yakından bakarsanız hiç benzemez görünen
DARÜLFÜNUNUN KARA, DAHA DOĞRU BİR TABİRLE, YÜZ KIZARTACAK LİSTESİ
Darülfünunun ıslahatının zamanı yaklaştıkça darülfünunun müderrisleri ve muallimleri arasında gittikçe artan telaş ve dedikoduları yakından seyretmek, ibretle bakılacak bir levhadır. Memleketin ilim ve irfan ordusunun bu başı bozuk erkânı harpleri yeni yapılacak darülfünunun kadrosunda bir yer alabilmek, yahut da arkadaşının ayağını kaydırarak
Reklam
Yakından ba­karsanız hiç benzemez görünen görüntülerimizin altında, aslında doğrudan bir "yapısal uyarlanmalar serisi" sonucunda neredeyse birbirinin aynısı olan bedenlerin milyonlarca yılda geçirdikleri hayret verici dönüşümleri izleyebilirsiniz. Mesela anne karnında­ ki ilk embriyo hallerimiz tüm hayvanlarda hemen hemen aynıdır zira hepsi küçük birer balık olarak başlar yaşama. Gelişim süresi boyunca belli zamanlarda belli genlerin faaliyete geçip bazıları­ nın da susturulması ile türlerimize özgün nihai görüntümüze ka­ vuşuruz. Zira genlerimizin çoğu balıklarla ve diğer hayvanlarla ortaktır. Balıklar sessiz canlılardır ama bizim ses çıkartmamızı ve konuşmamızı sağlayan ses telleri, gırtlak ve yutak gibi yapı­ larımız, balıkların solungaçları ile aynı köktendir. Yine embriyo dönemlerimizde bunu çok net izleyebiliriz.
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Destanlar
Milletlerin hayatlarında büyük, önemli tarihî olaylar vardır. Bunlar zamanla birtakım hayal mahsulü hikâyelerle süslenirler ve gelişirler. Savaşlar, kahramanlıklar bunlardandır. Bunların manzum hâle getirilmiş ve şiirleştirilmiş şekillerine destan diyoruz. Destanlar nesilden nesle aktarılırken değişirler; fakat özde aynı kalırlar. Destanlar yüksek
HARRY POTTER VE KOLEKSİYONCULUK Harry Potter ve koleksiyon konusunda örnekler çok... Peki hangilerini almalı? Harry Potter / Büyülü Taş, 1990’da Dost Kitabevi tarafından 3000 adet basıldığında koleksiyoncular henüz peşine düşmemişti. Ancak 11 Nisan 2001, Saat 18:10’da işler değişti. Tam o tarih ve saatte bu kez “Felsefe Taşı” adıyla 25.000 adet
Reklam
Zeki Velidi Togan Beyin Menderes'e mektubu
Zeki Velidi Togan'ın 1951 yılında, TBMM'nin bütün milletvekillerine ve 1958 yılında devrin başbakanı Adnan Menderes'e yazdığı mektuplar ne kadar düşündürücü ve utandırıcıdır! Prof. Zeki Velidi Togan, Irkçılık-Turancılık Davası'ndan beraat ettikten altı yıl sonra, 1 Mayıs 1951'de, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmak
Balıklarla da baya ortak noktamız var diyor. (Devamı yorumda)
İnsanın kökeni söz konusu olduğunda mesele her ne kadar halk arasında “maymundan gelme” gibi bir karikatüre indirgense de aslında biyolojik olarak balıklarla da bir hayli ortak noktamız var. Bu da şaşırtıcı değil, zira uzak atalarımız bizden birkaç yüz milyon yıl önce dünyayı teşrif etmiş su canlılarıydı. Yakından bakarsanız hiç benzemez görünen
Çocuğunuzla Epistemoloji Hakkında Konuşmanın İlk Yolu
1. CS. Lewis tarafından yazılan Aslan, Cadı ve Dolap'ı okuyun. (Sekiz yaş ve üstü.) Bu roman (ve bütün “Narnia Günlükleri” serisi) zamanın doğası, iyilik, şeytan ve gerçekler; görünen ve gerçek arasındaki ilişki ile öbür dünyanın varlığı hakkında sorular soran derin bir felsefe içerir. Mesela, beşinci bölümde, Londra 2. Dünya Savaşı'ndadır ve roman bir Profesör ile iki çocuk arasında geçen bir konuşmayı anlatır. Daha küçük olan Lucy, saklandığı bir dolapla Narnia'ya geçer ve bunu gerçekten yaşadığına dair kardeşlerini ikna etmeye çalışır. Çocuklar, Profesörden Lucy'nin numara yaptığını düşünmesini bekler ama Profesör, Lucy'nin ne kadar gerçekçi olduğu ya da deli olup olmadığı ile ilgili sorular sorar. Onlara bunun bir mantık problemi olduğunu söyler: Ya Lucy delirdi ve yalan söylüyor ya da bu gerçek. İlk olasılığın yanlış olduğunu göz önünde bulundurursak Lucy doğru söylüyor. Çocuklar dolaptan bakıldığında Naria'nın her zaman orada olmadığını, bu durumda nasıl gerçek olabileceğini sordukları zaman profesör, gerçek olan şeylerin her zaman orada olup olmadığını sorar. Her bölüm felsefi sorgulamaya yol açan ilginç sorulara ilham verir.
Sayfa 134Kitabı okudu
KÜLTÜR BAKANI’NIN RESMİ YAZISINA AÇIK CEVAP   20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız; Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve
Reklam
TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI 20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız, Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
HÂTIRATIMSI BİR YAZI SERİSİNDE KARANLIK NOKTALAR Nadir Nadi, 21 Haziran 1964’ten beri Cumhuriyet’te “Perde Aralığından” başlıklı bir yazı serisi yayınlıyor. Uzun zamandır Cumhuriyet’te yazılarının çıkmayışı bir takım söylentilere yol açan yazıcının bu serisi bir nevi hâtırattır. Yalnız, hâtıratlarda bulunması gereken kesin kronolojiden ve
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.