Belalar gelip çattığı zaman herkes Tanrı'yı över ... fakat sen gökyüzü gibi gece gündüz hazır ol, övmeye koyul.
Sayfa 35 - 8. Cilt
“Diken içindedir onlar / fakat gül gibi/ Hapistedir onlar fakat şarap gibi/ Balçık içindedir onlar fakat gönül gibi./Gece içinde kalmışlardır, fakat seher gibi…”
Bu dünya zindandır, biz de zindandaki mahpuslarız.
Zindanı del, kendini kurtar!
Hz. Celaleddin Rumi' ye sormuşlar, "O kadar okursun, o kadar yazarsın, ne bilirsin?" diye. Mevlana "Haddimi bilirim" demiş.
Sayfa 43Kitabı okuyor
Kusuru bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun Mevlânâ
Sus, yeter artık, yüz dilli olma; çünkü bir tek kulak bile getirmediler.
“Dide-i tu çûn dilem râ dide şud
İn dil-i nâdide ğark-ı dide şud”
Ya Rabbi!Senin gözün benim gönlüme göz olur olmaz bu basiretsiz gönül tümden basiret oluverdi!”
Hz.Mevlana/Mesnevi
Misafir-iz!
"Sevgi; acıyı tatlıya, toprağı altına, hastalığı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete ve kahrı rahmete dönüştürür. Demiri yumuşatan, taşı eriten, ölüyü dirilten aşk ve sevgidir."
Hz.Mevlana
Sayfa 100Kitabı okuyor
♤Aşk nedir demişler Mevlânâ'ya; ben ol da bil demiş..
○~●~○~●°~•♡
Aslında ağlamak Allah'ın rahmetini coşturur. Hele bu ağlamak yürekten İse...
İnsanı alçaltan onun doymak bilmeyen benliğidir.
Aşkta karşılık beklemek olur mu?
Bir halk maneviyat deryasından uzaklaşıp, maddiyatın çamurunda oynaşıyorsa belalardan sıyrılamaz.
İnsanlar günahları ile övünüp sevaplarla alay ediyorlarsa, şeytan yüreklerinde tavaf ediyor demektir.