Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
242 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
"Kalp bir bahçe gibidir. Mutlaka bir şeyler bitecektir. O halde güzel şeyler ekin ki güzel şeyler bitsin." Mevlana Sağlıklı kalp nedir? Duygularımız kalp sağlığımızı nasıl etkiler? Mutlu olursak daha mı sağlıklı oluruz? Psikolog Hicran Tülüce ve kardiyolog Ahmet Taha Alper'in birlikte yazdıkları "Kalpleri Ayarlama Enstitüsü" gayet akıcı, sade ve bilgi odaklı bir kitap. Mutluluğun kalp sağlığımız üzerindeki etkilerini, kalp mi yoksa beyin mi vücudun yöneticisi tartışmalarını, psikolojik rahatsızlıkların etkilerini, sevginin iyileştirici gücünü, depresyonun etkilerini azaltmanın yollarını, doğru nefes almanın önemini ve daha birçok önemli konuyu bünyesinde barındırıyor, nihayetinde tüm bunları sade bir dil ve örnek hikayelerle bizlere aktarıyor. "Hayat, kalp atışımızın duyulması ve kaybolması arasındaki zamanda yaşadıklarımızdır." Hayatla ilgili her şey kalbimize iyi ya da kötü izler bırakarak dokunuyor, bu da sağlığımızı iki farklı yönde etkileyebiliyor elbette. O halde, kalplerimizi fazla yüklerinden kurtarmak dileğiyle.. Keyifli Okumalar!
Kalpleri Ayarlama Enstitüsü
Kalpleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Taha Alper · Destek Yayınları · 202041 okunma
420 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Derin analizlerle dolu, okunası bir eser…
Oldukça sürükleyici bir biçimde aşkın ilahi ve dünyevi olan hallerini, farklı kültürlerden, farklı bakış açılarından, hatta farklı yüzyıllardan anlatıyor Elif Şafak. Mevlana ve Şems’in birbirlerine olan kuvvetli bağlılıkları, Ella ve Aziz’in birbirlerine olan aşkları insana dair olanı farklı özellikleri ile anlatıyor. Kitapta en çok büyüleyen, etkileyici kişi Şems. Çünkü Şems, dedikoduya aldırış etmeyen, meyhanedeki sarhoşu, hayat kadınını, pek çok kişinin aşağılayıp ötekileştirdiği kişilere yoldaş, onlara destek olan bir derviş. Onları kendinden ayırmıyor. Kimseyi yargılamıyor, aksine linç edilmeyi göze alarak onlara arka çıkıyor, onları savunuyor. Tabii bu yönüyle hiç kimse tarafından aşağılanmamış bir derviş olan Mevlana’ya da çok iyi bir öğretmen oluyor. Tabii halk Şems’i kötülüyor, Şems, cesurca gerçekleri dile getirdiği dünyada, kötü düşünceli, kalbi kararmış kişiler tarafından katlediliyor. Mevlana, Şems’in ölümü ile kahroluyor. Kitabın en sevdiğim özelliği toplumlarda din adı altında yapılan kıyımlara ışık tutması oldu. Bir de tabii en önemli felsefesi şu: Bir derviş ölür, diğeri gelir; bir hırsız ölür, diğeri gelir. Her şey zıttı ile birlikte anlamlıdır. Her şey her zaman bir bütündür, ne eksik ne fazla… Bu felsefe çeşitli boyutları ile tartışılabilir ancak sosyal linçin adaletsizliğine vurgusu bakımından bu eserin başyapıtlardan biri olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim…
Aşk
AşkElif Şafak · Doğan Kitap · 200967,3bin okunma
Reklam
188 syf.
1/10 puan verdi
Berbat. Aşırı kötü. Bu kitap nasıl popüler oldu böyle, demek isterdim. Ama diyemiyorum, biliyorum. Hazreti Yusuf filmleri çıktığı zaman televizyonda bunları izleyip etkilenen ve yaşamını pek de bir kitap okumaksızın idame etmiş olan menopoz dönemlerindeki ev hanımlarını düşünün. Doğu illerinde lise ikinci sınıf öğrenimine devam eden ve özel hayatlarında da herhangi bir muhakemeye yönlendirici türden önerme ile o güne değin karşılaşmamış yarı-marjinal kızları aklınıza getirin. Aynada yüzler telefonla kapatılarak çekilen selfie'lerin sahiplerini anımsayın. Hedef kitle bunlar. Mevlana'nın suyunu son damlasına kadar sıkmakta olan Elif Şafak'ı ve geride bıraktığı sufizm posasını hayâl edin. Bu posayı bir gün Ahmet Hakan'ın bulduğunu ve, "Belki ben de TED'de konuşurum lan!" diyerek kitap yazma kararı aldığını kurgulayın. Sonra ise Ahmet Hakan'ın bu işi beceremeyerek yardımcı olması için Erdal Demirkıran'ı aradığını tasavvur buyrun. Aha kitap da işte bu. Şu güne kadar mevzubahis kitabın oranında yan sanayi mamûlü bir metayı tüketmiş değil idim ve ağzımda kalan tat o denli kötü oldu ki, şimdi gidip dişlerimi fırçalamayı ve ardından gargara yapmayı planlıyorum. İçinde yaşadığımız toplumun insanlarına bak ya; Sibel Can klibi gibi kitabı almışlar, hangi sıralamaya getirmişler... Alacağınız olsun.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,6bin okunma
·
Puan vermedi
Zevkle okuduğum, yer yer kalbimi sorguladığım, gözlerimin yaşardığı bir kitap oldu “OD”… Yunus Emre nin gönlünün incelik safiyet ve berraklığıyla beraber bu yollardaki çekilen meşakkatlerin asla ama asla boşa olmadığını, kendinin bile haberi olmadan nice mertebelere çıktığını hayretle okudum… Mübarek bir keresinde odunlarını bağlayacak ip
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241,6bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Süveyda, İstanbul'da yaşayan, yeni boşanmış, tek çocuklu bir akademisyendir. Zor bir dönem sonrası çocuğunu eşine bırakıp bir yolculuğa çıkar. Aslında bir arayışta olan Süveyda için bu yolculuk, bir içsel yolculuktur. Önce Nepal, Katmandu’ya gider. Manastırda bir süre meditasyon deneyimi yaşadıktan sonra bir rüya görür. Rüyasında Rumi’yi görmüştür ve çok etkilenir. İçindeki boşluğu kapatmak için son durağı Konya olacaktır. Kitap mindfulness felsefesi üzerine yazılmış bir roman aslında. İnsanda eskiden beri olan doğal bir yetenek olarak görülen mindfulness, algıları yeterince açıp zihinden geçen düşünceleri, vücudun hissettiklerini, kısacası gerçekleşenleri anlamak ve yargılamadan onlarla kalabilme, kabullenebilme durumu olarak görülüyor. Kısaca zaman farkındalığı ve zamanı kabullenebilme anlamlarına geliyor. Roman da bu konu üzerine yazılmış, mistik öğretilerle dolu, ruhani bir eser. Yazarın bu konudaki uzmanlığı da düşünülünce, zamanda farkındalık adına, şahane bir eser olarak ortaya çıkmış. Kişinin amaçları ve yaşanılanları kabullenip, berrak bir zihin elde etmesi açıdan güzel bir eser. Türü sevenlere tavsiyemdir. #BudayıArarkenRumiyiBuldum ^ ^ #alıntı Buda'yı ararken, Ders 15: Her sabah güneş yeniden doğar ve her gün taze bir başlangıçtır. Tıpkı Mevlana Celaleddin Rumi'nin dediği gibi; her gün bir yerden göçmek ne iyi. Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dün, dünle beraber gitti, cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. ^ ^ #inkılapyayınevi #bilgeuzun #edebiyat #bloghemsire #mistik #arayış #mindfulness
Buda'yı Ararken Rumi'yi Buldum
Buda'yı Ararken Rumi'yi BuldumBilge Uzun · 202359 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Elif olmak için ne demiş Hz. Mevlana; Elif olmak zordur Çünkü Elif olmak Yuvarlak bir dünyada dik durmanın Dik ve önde Belki acıyla Ama vazgeçmeden durmanın Dünya ne kadar dönerse dönsün Olduğu yerde kalmanın adıdır Elif olmak… HEPİMİZ HAYATIMIZIN BİR DÖNEMİNDE OLUMSUZ DÜŞÜNCELERDE KAY-BOLUR VE KENDİMİZİ BOĞULMUŞ GİBİ HİSSEDERİZ. DÜŞERKEN BİRİNİN SENİ TUTACAĞINA İNANIRSIN TAA Kİ; O ANA KADAR…
Yüreğin Sana Emanet
Yüreğin Sana EmanetElif Kara · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma
Reklam
277 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Ey Aziz!! dedi...
Kitapta Mevlana, Yunus Emre ve Abdülkadir geylani hazretlerinden inciler bulunuyor.. Üç bölümden oluşuyor, Mevlana, mesnevi yazmaları sohbetleri halk ile muhabbeti öğrencilerinin soruları vs ile cevaben konuşturularak yapılmış bir kurgu ile kendisine ait alıntılar paylaşılmış, iyi hoş.. İkinci bölümde hakikatte böyle bir olay oldu mu bilinmez, Mevlana ve Yunusumuz bir araya gelerek gönül aynalarından yansıyan incilerini aşıkların atışması kurgusu ile işlenmiş, bu da hoş.. Üçüncü bölüm ki ben tüm kitap da hakim olan uslubu burada başkaca gördüm, burada kurgu yoktu, Abdülkadir geylani hazretlerine ait mektuplar paylaşılmıştı, ve açıkça söylemek gerekirse, muhteşemdi. Hitabet işlenen konu verilen örnekler anlamdaki o bütünlük ayet ve hadislerin kullanım hakimiyeti vs vs ne desem lafı uzatır... Ben kitapta mektuplara hayran kaldım, belki daha önce Geylaniye ait herhangi bir eser okumadığım için olabilir. Ara ara dönüp okuyacağımı düşünüyorum. Kitabı meraklılarına öneririm bir yüksek fizik mühendisi elinden üç büyük Hakk aşığı... Yunus Emreye ayrı bir ilgim sevgim vardı, şimdi Abdülkadir geylani hazretleri ile de tanış olmuş oldum. Çok da memnun oldum Ey Aziz...
1x1
1x1Taşkın Tuna · Şule Yayınları · 201046 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
İnsan bazen yaşamı boyunca sahip olduğu ya da her zaman onunla birlikte olacağını zannettiği her şeyin belki de bir gün onu terk edebileceğini unutuyor. Sanıyor ki yanındaki her insan hiçbir zaman gitmeyecek. Tıpkı kitabın içindeki karakter gibi. Üstüne üstlük bir de en çok güvendiği insanların ihanetiyle de karşılaştığı zaman onun için büyük bir çöküş oluyor. İnsan böyle bir durumda artık ne kadar dibe gidebilirse o kadar gidiyor. Kitap oldukça ilginç başladı. Selim yurt dışına gittiğini hatırladığı anda İstanbul'da bir hastanede gözünü açtı. Ne olmuştu da buraya gelmişti? İkili ilişkiler, güven, arkadaşlık, dostluk ve aslında yaşamdaki birçok kavram zemininde güzel bir hikaye vermiş yazar. İçindeki birçok cümle üzerinde defalarca düşündüm. İnsanlık ve insan olmanın ne büyük bir sanat olduğunu hatırlatıyor diğer yandan. Başımıza gelen her şeye yüklediğimiz anlama göre belki ondan sonrasını şekillendirmeye çalışıyoruz ama çoğu zaman yanlış düşündüğümüzü fark etmiyoruz bile. Yaşamda her şeyin bir nedeni var şüphesiz. Her insan bizi bir yere getiriyor. Ondan sonrası ise bizim yolumuz. Manevi yönü yoğun olan kitapları sevenler için güzel bir seçim olacaktır. Mevlana, Şems ve tasavvuf ile geçen satırlarda yaşama dair çok şey bulacaksınız.
Aşkın Kapısı
Aşkın Kapısıİkbal Bayrak · Alfa Yayıncılık · 202427 okunma
420 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
“Aşkın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındadır, merkezinde, Ya da dışındasındır, hasretinde… “ Mevlana, Şems, arayış, fedakarlık, vazgeçiş… Bu aşk başka bir aşk… Elif Şafak’ın yıllar evvel yazdığı romanı. Okuyalı uzun yıllar oldu. Geçen gün kitaplığımda göz göze gelince paylaşım yapayım dedim. Yazarla ilk tanışma kitabımdı. Aşk romanında Amerikalı bir kadının Mevlana ile tanışması ele alınıyor. Bu tanışma sonrası kadın aşkı yeniden keşfediyor ve bu aşkın peşinden bir yolculuğa sürükleniyor. Mevlana ve Şems’in Allah aşkını, tasavvufi konuları farklı bir şekilde akıcı ve sade bir dille anlatılıyor. Aşkın kırk kuralı diye bir şey zaten olmadığını biliyoruz. Kısaca Şems ve Mevlana üzerine daha iyi kitaplar okudum diyebilirim. Yazarın konuyla ilgili yeterli bilgi birikimine sahip olmadığını çok açık şekilde görebiliyoruz. Mevlana ve Şems hakkında yeterince bilgiye sahip değilseniz bu kitap kafanızı bulandırabilir. Mevlana ve Aşk kavramını öğrenmek isteyenlere bunu bizzat Mevlana'nın kendi eserlerinden öğrenmelerini tavsiye ederim.  Kitaptan sevdiğim bazı alıntılar: ’’Aşk mesafe yüzünden ölmez, şüphe yüzünden ölür…’’ ’’Seveceksen öylece sev. Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur…’’ ’’İnanç aşk gibidir. İspat istemez. Mantıksal bir açıklama beklemez. Ya vardır, ya da yok.’’ ’’Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.’’
Aşk
AşkElif Şafak · Doğan Kitap · 200967,3bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
" Sevgiden bulanıklıklar durulur ,sevgiyle dertler şifa bulur . Sevgiden ölü dirilir, sevgiyle padişah köle olur. Sevgiden Nâr Nur olur ,Sevgiyle Demir mum gibi erir .Sevgiden hastalık şifa bulur ,sevgiyle kahır rahmet olur. " Mevlana "Koku" Bazen bir koku sizi çook uzaklara götürebilir mi? Yada size birşeyler anımsatabilir mi? Kitabımız Koku içerisinde onbeş adet kısa ve öz öyküler bulunuyor .Bu öykülerde yazarın hayatından da kesitler olduğunu hissettiriyor okura.Kitap bizi tamda çocukluğumuza götürüyor, Bazen bir dosta, bazen bir Anne kucağına... Her öyküde okuyucuyu ufak bir gezintiye çıkarıyor. Kitap sade anlaşılır bir anlatıma sahip diyebilirim. Öykü severlere tavsiyedir
Koku
KokuEmrah Akdeniz · Az Kitap · 20247 okunma
Reklam
188 syf.
1/10 puan verdi
Simyacı, dünyaca ünlü Brezilyalı yazar Paulo Coelho'nun üçüncü romanı. 1996 yılından bu yana Türkiye'de de çok okundu, çok sevildi, çok övüldü bu kitap. Bir büyük Doğu klasiği olan Mevlâ­nâ'nın ünlü Mesnevî'sinde yer alan bir küçük öyküden yola çıkarak yazılan bu roman, yüreğinde çocukluğunun çırpınışlarını taşıyan okurlar için bir "klasik" yapıt haline geldi. Simyacı, İspanya'dan kalkıp Mısır piramitlerinin eteklerinde hazinesini aramaya giden Endülüslü çoban Santiago'nun masalsı yaşamının öyküsü. Ama aynı zamanda bir "nasihatnâ­me"; "Yazgına nasıl egemen olacaksın? Mutluluğunu nasıl kuracaksın?" gibi sorulara yanıt arayan bir yaşam ve ahlak kılavuzu. Mistik bir peri masalına benzeyen bu romanın, dünyanın dört bir yanında bunca sevilmesinin gizi, kuşkusuz bu kılavuzluk niteliğinden kaynaklanıyor. Simyacı'yı okumak, herkes daha uykudayken şafak vakti uyanıp, güneşin doğuşunu izlemeye benziyor.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023206,6bin okunma
656 syf.
·
Puan vermedi
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın... Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya... Yıllara direnen bir sevgi; Şems-i Tebrizi ve Mevlâna Celaleddin-i Rumi... Günümüzden yedi yüz küsur yıl öncesine uzanan gerilim dolu, heyecan yüklü, mistik bir serüven dolu bir kitap... İngiltere'de yaşayan, İngiliz bir anne ve Türk bir babanın çocuğu Karen Kimya'nın yolu bir iş seyahati sebebiyle Konya'ya düşer. Hem işinde hem de özel hayatında çözmesi gereken dünyevi sorunlarıyla boğuşan Karen, Konya'da gizemlerin ortasında bulur kendini.Kapıları sırlara açılan bir kent... Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar... Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı... Kitabı uzun zaman önce okumuştum ve çok beğenmiştim. Şu an bahsederken bile o duyguları tekrar yaşıyorum. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Bab-ı Esrar (Cep Boy)
Bab-ı Esrar (Cep Boy)Ahmet Ümit · Everest Yayınları · 201736,1bin okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ne olursan ol gel
Tasavvufun esası, insanın kendini (aczini, zavallılığını) tanımasıdır. Tasavvuf, sırf Allah sevgisi, yüce [ulvi] aşk esası üzerine kurulmuştur. Buna da ancak, Muhammed aleyhisselama uymakla kavuşulabilir. Kur’an-ı kerimde beyan buyurulduğu gibi, Allahü teâlâ, insanın kalbine tecelli eder. Fakat, bu tecelli yalnız Allahü teâlânın sıfatlarının tecellisidir. Akıl ile alakası yoktur. Tasavvuf ehli, Allahü teâlânın tecellisini kalbinde duyar. Onun için tasavvuf ehline ölüm bir felaket değil, güzel ve tatlı bir şeydir. Tasavvuf ehlinden Mevlana Celaleddin-i Rumi, ölüme, Şeb-i arus = Düğün gecesi adını vermiştir. Tasavvufta, keder ve ümitsizlik yoktur. Yalnız sevgi ve tecelliler vardır. Hazret-i Mevlana, (Gel, gel, her kim olursan ol gel, müşrik, mecusi, puta tapan da olsan gel! Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Tevbeni yüz defa bozmuş olsan da, gel) diyor.
Tasavvufun Esasları Adabul Müridin
Tasavvufun Esasları Adabul MüridinAbdülkadir Geylani · Bahar Yayınları · 20169 okunma
221 syf.
·
Puan vermedi
Bölüme“Tarihin yükü kelimenin sırtındadır”diyerek başlayan Beyazıt bizlere aslında sadece bölümün değil kitabın özetini sunmuştur.İnsanın kendisine en büyük katkıyı kelimeyle,sözcüklerle,okuyarak kattığını tarihi kişilerin kelimeyi canlandıran,onu insanına ulaştıran kişiler olduğunu,kelimenin mimaride,müzikte aklımıza gelebilecek her yerde doğup geliştiğini bizlere ayrıntısıyla açıklamaktadır.”Mevlana konuşmuş,kelime devlet olmuştur.Yunus,sesiyle zamanın ve mekanın ötelerine itmiştir insanını.Fatih,kelimesini çağa bir bayrak gibi dikmiştir.Yavuz,kelimeye dağlar ve çöller aşırmıştır.Sinan,bir sütundur,tutunmasak ayağımız kayacak.”Kelime,kelime,kelime…Yukarda yazarında dediği gibi kelimeyi,tarihi,toplumu;Mevlana,Fatih,Yavuz,Sinan ve ismi yer almayan diğer birçok üstadımız değiştirip,geliştirmemiş miydi?
Kelimenin Dirilişi
Kelimenin DirilişiErdem Bayazıt · İz Yayıncılık · 2021222 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.