Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitap Listesi (Alıntı Değildir)
KİTAP LİSTESI 1- Küçük Prens, Antoine de Saint-Exupéry 2- Martı Jonathan Livingston, Richard Bach 3- Hayvan Çiftliği, George Orwell 4- Don Kişot, Miguel de Cervantes 5- Define Adası, Robert Louis Stevenson 6- Genç Wearther'in Acıları, Goethe 7- Çavdar Tarlasında Çocuklar,', J. D. Salinger 8- Alice Harikalar Diyarında, Lewis
"Ne olursan ol yine gel ama geldiğin gibi kalma."
"...Ne olursan ol yine gel." Bazı araştırmalara göre bu söz Mevlana Hz'nin değil, daha önce yaşamış bir İran şairine aittir. Sözü kim söylemiş olursa olsun Mevlana Hz'nin yoluna ve düşüncesine uymaktadır bu söz. Düşüncesi tamamen açık olan bu söz bazı çevrelerce farklı anlama çekilmektedir. Halbuki Mevlana; "ne olursan ol gel" diyor, "geldiğin gibi kal" demiyor. Eğer çağırdıklarını olduğu gibi kabul etseydi Mevlana "gel" demezdi "kal" derdi. Halbuki çağırmasının, "gel" demesinin bir sebebi var. Çünkü bu çağrılan insanlar sadece mutsuz değiller. Mutlu olacaklarına olan inançlarını da yitirmiş bulunmaktadırlar. Bunun içindir ki "gel" diyor, ilk önce onları mutlu olacaklarına inandırıyor. Nitekim İslam'ın battı zannettikleri o dönemde Hz Mevlana onlar gibi düşünmemiş inançlı ve ümitli davranmıştır. Hz Mevlana'dan 100 yıl sonraki Anadolu'ya baktığımızda da moğolların, birçok Hristiyanın müslüman olduğu ve müslümanlarında büyük bir medeniyet başlattıkları görülür." Evet bizde gel diyoruz. Ne olursan ol yine gel ama geldiğin gibi kalma. Ahmet Beyler Elçi
Reklam
DEMEDİM Mİ?(Hz.mevlana'dan )
Oraya gitme demedim mi sana, seni yalnız ben tanırım demedim mi? Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im? Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen, dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi? Demedim mi şu görünene razı olma, demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl, onu süsleyen, bezeyen
1 Nisan 1261 tarihinde ay tutulmasının olduğu bir gecede yaşanan bu Ahi kıyımında Ahi Evran ve Konya'dan onunla birlikte gidip Kirsehir'e yerleşen Mevlana'nin oğlu Alaeddin Çelebi de katledildiler.
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
"İstanbul'a Batı'dan falan düşünür geliyor, filan yerde konferans verecek haberini alınca, giriş ücreti bin dolar gibi yüksek bir rakam olmasına rağmen, gidip dinledim. İki saat süren o konferansta elin o anlı şanlı düşünürü bize ne anlattı bilir misin? Hz. Mevlâna'nın Fîhi Ma Fîh'ini... Ne Mevlâna'nın adını andı, ne de eserinin. Fakat bütün dedikleri o eserden derlenmiş, allanıp pullanıp bize sunulmuştu."
Sayfa 7 - Sufi KitapKitabı okudu
Reklam
Herhangi bir kimsede,gizli bir aşk derdi yoksa , o yaşıyormuş gibi görünse de onun gönlü ve canı yoktur.O adeta gezen,dolaşan bir ölüdür.Eğer aklın varsa git de Hakk'dan dert iste! Mevlana
Göçebe, yarı göçebe kitlelere daha yoğun tesir eden tasavvufun temsilcileri olan Türkmen babaları Anadolu'da muvelleh sufilik akımının esas taşıyıcısı olmuşlardır. Ayrıca Kalenderilik ve onun bir kolu kabul edilen Haydarilik tarikatının Anadolu'da temsilcileri vardır. Mevlânâ'nın yaşadığı dönemde Ebu Bekir Niksârî isimli Kalenderî
Sayfa 72 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Birinci Bölüm, Şam ve Anadolu Dolaylarında 7./13. Yüzyılda Tasavvuf ve Muvelleh Dervişlik, MUVELLEH KAVRAMI VE TARİKATLAR
Edep
Bilindiği gibi edeplere riayetsiz, insan hiç bir yere varamaz ve Mevlânın lütfuna nail olamaz. Nitekim Mevlâna Celaleddin-i Rumi (Kuddise) Hazretleri, Mesnevî isimli eserinde şöyle buyuruyor : ازْ خُدا جُوبِيمْ تَوْفِيقِ أَدَبُ بِي أَدَبُ مَحْرُومٌ كَسْتْ أَزْ لُطفِ رَبِّ “Mevlâ Tealâ'dan edebe muvaffakıyet (kavuşturulmak) isteriz, Zira edebi olmayan insan, Mevlâ'nın lütfundan mahrumdur.”
Sayfa 11
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.