Neden üzüldüğün belli değil. Halin yerinde olsaydı ağlamazdın. Radyoda mevlüt dinlerken veya askerlerin geçit resmini seyrederken ağlamazdın eğer dertli olmasaydın.
“Bütün yıl fuhuş tellallığı, ahlaksızlık borazanlığı yapıldıktan sonra, bir iki mevlüt yayını yaparak, işin farkında olmayan zavallı Müslümanların ağzına birer parmak bal çalınır ve siyasi zihniyet bakımından çoğunluğunu Cumhuriyet Halk Partililerin teşkil ettiği insanlar, ‘İşte TRT Müslümanlar için de program yapıyor, hem de mevlüt yayınlıyor.' gibi budalaca bir avuntuya kapılırlar. Ve bu insanlar radyo ve özellikle televizyonda, mevlüt yayınını tanzim edenlerin, bozuk zihniyetli, alnı secde görmeyen kişiler olduklarını, hafızların ekrana, başlarında takkeyle çıkmalarını yasakladılarını, onları Hıristiyan Batılılar gibi giyinmedikçe ve kravat takmadıkça ekrana getirmediklerini, mevlüthanlara tek tip elbise giydirerek onları kilise korolarındaki gibi karanlık ve şahsiyetsiz bir görünüme soktuklarını bilmezler de, düşünmezler de..."
Kimileri düşer yalnızlığa
Kimileri yükselir
Düşenler için ufuk yoktur artık
Bütün renkler beyazdır
Sesler birdir
Ve yarın belkidir
Dün şüphelidir
Bugün nerededir?
Üstelik sular kaskatıdır
Yönler düğümlenmiştir
Ve aynadır her şey
Tozludur anılarla
Kat kat kirdir
Düşenler için yalnızlık
Durup dinlenmeden akan
Susuz bir nehirdir.