Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Her zerre de bir umman var Yüzdüm, yüzdüm tükenmiyor Akıl aşka düğüm çalar Çözdüm, çözdüm tükenmiyor Neşe hayal, elem rüya Ölüm dedik son uykuya Karış, karış mezar dünya Kazdım, kazdım tükenmiyor
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Cesedimi mezar taşına astım öyle geldim, Yorgun bir yolcu gibi, yılların yükü sırtımda. Ölüm sessiz sedasız geldi, bekledim, Bir nefes gibi geçti, iz bırakmadan. Baktım, gözlerim karanlığı delip umudu aradı, Bir yıldız misali, karanlıkta parlayan. Ruhum bir kuş gibi özgürlüğü aradı. e.
Reklam
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
BULAMAM
... LII Her yağmur bir gök bulur elbet kendine; her yeşil bir dal, her su bir damla, her ateş bir kül, her takvim bir yıl bulur kendine! Her yangın bir duman, her öğrenci bir okul, her artı bir eksi, her yol bir taşıt, her soru bir yanıt. Her Aragon bir Fransa, her Fransa bir Elsa… Her Karacaoğlan bir zülüf (yeter ki bakmayı bilin, her yârin bir zülfü vardır); her ressam bir tuvâl, her kış bir ayaz, her kitap bir okur, her şarap bir adam bulur kendine; (yeterki şarap, şarap olsun, içen çıkar…) LIII Her deniz bir martı, her ömür bir tufan, her rüya bir uyku, her nota bir şarkı, her mezar bir ölüm, her ağaç bir kök, her dağ bir duman, her güneş doğacak bir kuytuluk bulur ya kendine, bulur ya; ben senden başka sen bulamam... B u l a m a m !
Yılmaz Odabaşı
Yılmaz Odabaşı
Vaktiyle bir Atsız varmış var olsun!
DAVETİYE Ey Benito Musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Düce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için şavaş düğündür; Din Arab'ın, hukuk sizin, harp Türk'lüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden
Ne zor şeymiş en yakın dostum dediğini kaybetmek.. O anların bir daha yaşanmayacağını, geçmişe hapsolduklarını bilmek.. Avcunda onlardan geriye kalan bir kaç fotoğraf ve eşyadan başka bir şeyin olmaması ve bunlarla yetinmek zorunda kalman... Sözlerin tükendiği ve acının konuştuğu belli anlar vardır, nefes almaya bile halin kalmaz, kalbindeki koca boşlukla kalırsın. Ne içindeyim zamanın, Ne de büsbütün dışında, Yalpare geniş bir anın Büsbütün dışında.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
Bunu geçenlerde
Batuhan
Batuhan
'dan görmüştüm, yaşayacağım hiç aklımda yoktu ki. Bayrama mezar ziyaretine giderken bir sevdiğimi daha kaybedeceğim, iki gün önce suladığım ağacın dibine gömeceğim.. Hayat ne garip, yaşamadan bilemiyorsun ne yaşayacağını. Şimdi tüm anılarım lekelendi, sadece son anlarını hatırlıyorum. O anda hapsolmuş gibiyim. Ne bir ileri akıyor zaman, ne de bir geri gidiyor. Nefessiz o anda hapis ruhum. Başka bir şey yaptığım an vicdanım boğuyor beni. Sıkıştım kaldım. Ne acizmişiz aslında. Kendini aslan sanan fare gibiymişiz da haberimiz yokmuş. Ölüm, hepimizden de büyükmüş, insan karşılaşmadan bilemiyor. Eli kolu bağlanmadan fark etmiyor acizliğini. Zaman kıymetli arkadaşlar, en kıymetli şey. Bir anın sonrası kesin bile değilken sevdiklerinize sevdiğinizi söyleyin, sarılın, öpün. Dolu dolu sevgimi yaşadığım halde daha fazlasını yapmadığım için deli gibi pişmanım ama artık elden bir şey gelmez. Hoşçakal birtanem, iyi uykular, ben hiç uyuyamıyorum. 11/04/2024
Reklam
Fakat önce giydiğin giysiyi çabucak çıkarmalısın- cehalet dokuması, kötülük zemini, yozlaşma bağları, karanlık kafes, yaşayan ölüm, duyarlı ceset, taşınabilir mezar, evindeki hırsız, sevdiği şey yüzünden nefret eden ve nefret ettiği şey yüzünden kıskanan kişi. Corpus Hermeticum-Hermetik Öğreti Hermes Trismegistus
Sürgün
nicedir seyduna'nın dağlarında kuşlar yerine kurşunlar kanat çırpardı. kurşun, kendi çığlığına uyanır, kendinden utanırdı bu coğrafyada, ki hiç sevmedi sesini, ismini... ölüm arayan, ışığında oturur ağlardı. ne zaman çığlık kopsa, bilirdi, ardı derin susku kuyusu olurdu, bir yaprakta olsun solumazdı hayat. şehirleri birbirine
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
Reklam
"İnsanların tek bir doğum ya da ölüm tarihi olduğuna inanmıyorum. Bakmayın siz mezar taşlarındaki o rakamlara! İnsan sık sık ölür ve yeniden doğar aslında."
Aytuğ Akdoğan
Aytuğ Akdoğan
Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet! Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet! Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde; Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde? Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta; Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta... Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek. Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek. Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık; Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık. Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz; Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz. Karacaahmet bana neler söylüyor, neler! Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.