Mahalle
Mahalle; mütareke dönemindeki İstanbul’u tüm gerçekleriyle ele alan öyküler bütünüdür.
Rüştü, yeni evlendiği eşini ve altı aylık oğlunu bırakıp askere gitmek zorunda kalır. Askerlik boyunca on sekiz yara almış, türlü güçlüklerle karşılaşmıştır. Sonunda askerlik bitmiş ve İstanbul’a geri dönmektedir. Fakat döndüğünde hiç ummadığı bir manzara ile karşılaşır. Cihangir yanmış, mahallesinin yerinde yeller esmektedir. Evinin yerle bir olmuş harabesi karşısında ne yapacağını bilemez… Acaba ailesi ne durumda öldü mü, yaşıyor mu, sokakta mı kaldılar, karısı geçimini sağlamak için kötü yola mı düştü…? Rüştü kafasında bu sorular ile, derdinden anlayan bir polis sayesinde gece bekçisi olarak işe başlar. Geceleri sokaklarda dolaşırken zamanla mahalleli hakkında da bilgi sahibi olur…
Eser Rüştü’nün hikayesi üzerinden dönse de yazar çoğunlukla Rüştü’den uzaklaşmış, mahallede yaşayan insanlara odaklanmıştır. Paragöz doktor, kocasını aldatan kadınlar, dört eşi olan Paşa, kaptan, Rüştü ile çalışan kendi yaptıklarına bakmadan insanlara iftira atan bekçiler ve daha fazlası…
O dönemdeki İstanbul tüm açıklığı ile gözler önüne serilmiş, özellikle yozlaşmış tarafları okuyucuya sunulmuştur. Okurken odağın Rüştüden uzaklaşıp, kısa kısa mahalledeki karakterlere yoğunlaşması bütünlüğü biraz bozmuş gibi olsa da o dönem güzel yansıtılmış. Sonunda da Rüştü’nün hikayesi bir sonuca bağlandığı için tatmin etti diyebilirim. Akıcı, hüzünlü bir eserdi