Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kader çizgim kader çizgini kesti Mihriban.Denizim okyanusuna karıştı .Hiçbir zaman bunca var olduğumu hatırlamıyorum.
Ve nice insanlar gördüm ben Mihriban. Alışkın elleri kötülük etmeden duramazdı. Yalan söylemeden edemezdi dudak­ları. Gurur kötü dikilmiş bir elbiseydi üzerlerinde. Boş kova­lar gibi ses verirlerdi dokunulduğu zaman.
Reklam
"Yaşıyorsam; gelecek günlerin seni getireceğine inandığım içindir. Bütün bu çaresizliklerin ortasında en güzel zamanları ve kendimi sana hazırlıyorum Mihriban. Oraya bir gün varacak mıyız dersin? Kim bilir?"
Sayfa 265Kitabı okudu
"Kader çizgim kader çizgini kesti Mihriban. Denizim okyanusuna karıştı. Hiçbir zaman bunca var olduğumu hatırlamıyorum."
Sayfa 247Kitabı okudu
"Ee şey... gitti artık kovaladım." Dışarı yürümeden evvel seslendi kız, "Eğ başını seyis, çıkıyorum,." Cihan gözleri yerde, kıpırdamadan bekledi. "Allah günah yazmasın, ne demeye eşekarılarını yaratmış, anlamam" diye söylendi kız. Bu sefer yan taraftan gelmişti sesi. Onun file doğru yürüdüğünü anladı Cihan. Belli etmeden hızlıca baktı. Yanaklarındaki çilleri fark etti. Taktığı hızma gökten burnunun ucuna düşmüş bir elmas damlası gibiydi. "Haşmetli babam fili görmeye geldi mi? diye sordu kız. Kiminle konuştuğunu daha yeni idrak eden Cihan telaş ve korku içinde yerlere eğilip selam verdi:" Mihrimah Sultan." Kız başını salladı umursamadan. Kehribar gözleri Çota'ya odaklanmıştı. "Sultanım file dokunmak ister mi?" diye sordu Cihan. "Ya ısırırsa?" "Sultanı temin ederim ki Çota 'nın içinde şevkatten başka şey yok."
Sayfa 59 - Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Tic. A.Ş.Kitabı okuyor
"𝑺𝑶𝑵 𝒀𝑨𝑵𝑮𝑰𝑵" Benim değil o eski ateş semazenleri Şimdi viraneleri ağlatıyor tenleri Dalgın ırmaklarını kuruttum acıların Rengi değişti sevda ikliminin, suların Geçmişini arayan o divane köprüler Akşamın kollarında yıkıldı birer birer Yağmuru anlamayan bulutlar benim değil Günbatımına mahkûm umutlar benim değil Âşikâr olmuş meğer tende
Reklam
Biz hiç ağlamazdık :)
Bu baba, oğul ve kız yahut kız kardeş, üçü bir yerde bulundukları zaman baba oğul eğer Mihrihan Hanım'ın bir çiçeğini veya eldiven giyişini beğenmeyecek olsalar kızcağızın üç gün üç gece ağlayacağını bildikleri için başına bir çiçek değil saksıyı giymiş olsa bile çok yakışmış olduğuna yemin etmeye mecburdular.
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
Özellikle babasının meşhur serveti, her servet avcısını çekerdi. Ancak görücülere Mihrihan Hanım oğullarının neci olduğunu sorar, "Katip" cevabını alınca "Oh! Cebi delik!" der, "Asker" cevabını alınca "Yarım kunduralı" der, "Hoca" cevabını alınca "Sarımsak başlı" der. Özetle her biri için bir kulp uydurup Allah korusun, eğer görücüler, "A hanım kızım! Niçin böyle söylüyorsunuz? Oğlumuz şöyledir böyledir" diyecek olursa bir püsküllü kahkaba koyuverip "Oh, kalmış kalmışım da sizin oğlunuzamı kalmışım hanım! Oğlunuza başka yerden kız arayın" diye kalkar, yürüyüverirdi.
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çevirmen: Emrah Balcı, V. Basım 2019Kitabı okudu
Z: İyi geceler. Mihrinaz: Kime göre iyi? Z: Bize göre.
Onun yanında her şey güzeldi. Mihrimah ile hayat bir anlam kazanmıştı. Bu yaşına kadar boşuna yaşamış gibi hissediyordu. Hatta ölüm, onun için sıradan bir şeydi. Ölmekten korkmuyordu. Şimdi ise ölümün anlamı farklıydı. Yine korkmuyordu ama artık ölmek de istemiyordu. O tatlı kadınla, hayatını yaşanır kılan güzelle yaşlanmak istiyordu.
Reklam
Merhum İbrahim Bey
Demek, görünmeyeceksin ile'l-ebed bana sen, Demek, uzaktasın ey yâr-ı mihribân benden! Hayâta sen beni rabteylemiş iken, şimdi Aceb nasıl yaşarım söyle, âh sensiz ben?
Sayfa 116 - Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2021
En yüksek tepelere çıktım var gücümle bağırıyorum: "Dünyanızın bütün nimetleri sizin olsun insanlar, benim dünyama el sürmeyin." O dünyada yalnızlığın yeri olmayacak Mihriban.
Nice insanlar gördüm ben Mihriban. Bir yoksula en küçük bir iyiliği yapmaktan çekinen, fakat bir gecenin cömert bir saatinde on binleri, yüz binleri vahşi bir zevkle kaybeden insanlar gördüm.
Kader çizgim kader çizgini kesti Mihriban. Denizim okyanusuna karıştı. Hiçbir zaman bunca var olduğumu hatırlamıyorum.
Sayfa 247 - Everest yayınlarıKitabı okudu
“Çok sevdim. O da çok sevdi. Nasip değilmiş olmadı. Şimdi hayatta mı değil mi? Bilmem. O bir şehirde, ben başka şehirde yaşardım. O bana mektuplar yazar gönderirdi. Ben ona mektup yazamazdım. Elin kızına mektup mu gönderilir. Ayıptır. O şehirde bir gazete çıkardı. Ben o gazeteye şiirler yazardım. Herkes onları şiir diye okurdu ama Mihriban onların kendisine mektup olduğunu bilirdi. En son ona ‘Unut’ diye bir şiir yazdım.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.