Her zaman susuzluk çekmek ve hiç bir şey içememek, işte on yıldır böyle yaşıyorum, kızlarımı görmeden öleceğim dedi gorıot baba...
Bütün servetini kızları için harcayan gorıot baba'nın terk edilişi ve yoksulluğa itilişi.. hiç bir kitap benim canımı bu kadar yakmamıştı bunu söylemek istiyorum. Bir babanın evlatlarına olan sevgisi, onlar için girdiği zorluklar bütün servetini kaybetmesi kızları ve damatları tarafından kapının önüne koyulması.. Balzac'ın detaycılığı sayesinde romanı yaşıyor insan.. başta biraz sıkıcı gelsede sonrası acaba ne olacak acaba ne olacak diye ilerliyor.. o yüzden başlangıca aldanarak kitabı bırakmayın..
Yüksek sosyeteye dahil olmak isteyen genç öğrenci Eugéne gerçekte sosyetenin ne olduğunu anlaması görünen o büyülü dünyanın bir pislik çukuru olduğunu görmesi yaşadığı tutku aşk hepsinin aslında büyülü bir perdeden görünen masal olması.. acaba acaba acaba..
Ben bırakmak istesem de ha gayret diyerek bu kitabı bitirmeme vesile olan değerli insan Mikail bey'e de teşekkür ederim.. yeni bir okur olduğum için etiketleyemiyorun.. :)
Babamın tek kız çocuğu olarak şunu düşündüm, benim babam da bana böyle düşkün ona daha sık seni seviyorum demeliyim şimdi varken yanımdaken.. mutlaka okuyun ve daha çok seni seviyorum demeyi ihmal etmeyin..
Goriot BabaHonore de Balzac · İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,8bin okunma
Ufukta şimşek çaktı. İlahi kudret, Avni Bey’in sözlerinin altını çiziyordu sanki. Ya da Mikail ikimizin fotoğrafını çekiyor. Temkinli bir fısıltıyla sordum: “Benim dünyevi krizimi, dini aspirin tabletleriyle yatıştırıyorsun... haksız mıyım?”
Dünya uzayın bir parçası; bizler de dünyalı olduğumuz kadar uzaylıyız. Ahret ile dünya arasındaki ayrım, kainat ile yeryüzünü ayırmaya benziyor. Sana koordinatları veremem, aşikar olan şu ki dünyevi niteliklerin hepsi aynı zamanda uhrevidir.Kitabı okudu
Bir kitabın filmi/dizisi çekildiyse önce kitaptan mı başlarsınız yoksa filminden/dizisinden mi?
Kendi adıma bambaşka bir şey denedim bu eserde: Kitap ile diziyi eşgüdümlü olarak götürmek...
Bir salgın yaşadık dünyaca...
Hâlâ da yaşamaya devam ediyoruz demek yanlış olmaz.
Maske ile kendimizi korumaya çabaladığımız, temasla bulaşan bir
Sözcükleri eleyip duvara asmak fikri
Ve geceleri erken uyanmak
Uzak afrikada
Bir çocuğun parmak acısıyla aynı
Ne tuhaf
Gittiğin her yerden çabuk dönüyorsun
Yaşamaktan mesela..
Bir yerden tanıdık bu apartman ama aynı şekilde de yok artık bu kadar olamaz...
"Söyleyeceğim ilk şarkıyı mutlu insanlara adıyorum. Bu şarkının benim için tatlı, acı hatıraları vardır. Aşkın ne olduğunu ben bu şarkıyla öğrendim. Saadeti bu şarkıda tattım. Bir şey daha öğrendim bu şarkıyla: her şeye sahip olmak isteyen, elindekini de kaybediyor."
youtu.be/Rp3er1cEsXg
Yazarımız o kadar ince ince dokumuş ki kitabı, neredeyse her sayfada bir kaç alıntı yaptım.
Hödhöd herkesin anlayacağı bir kitap değil bu biline. Yok Cebrail di/Mikail di yok Sezen Aksu Adem/Havvaydı ince ince duyar kasanlara göre değil bu böyle biline.
Peki kimler için yazılmış bu kitap, tabii ki okumayı seven herkes için
Kadın olmaktan gurur duyanlar için.
Sevmeyi bilenler için.
Doğduğu sokaktan çıkamayanların,
Sadece gülerek acıyla baş edebilenlerin, Milenyuma girmeyi dört gözle bekleyenlerin (:
Şarkılardan ve büyülerden medet umanların, Televizyondakiler dışında “bugün nasılsınız?” diyeni olmayanların,
Aşık olunca geçer sananların,
Kendi enkazına sahip çıkanların, küçük bir tuhafiye dükkânını ayakta tutmaya çalışırken ayağa kalkan bir anne kızın ve tanıdık bir mahallenin kadınlarının hikâyesi.
Hazırsanız, şimdi, bizim zamanımız!
Canım kitap severler, toplumumuzda verilmeyen kadına değeri, kadın yazarlarımızı okuyarak , okutarak bu desteği gösterelim. Biz okuyan insanların bir katkısı adına...
fb.watch/aDPM7W_kXQ
TRT arşiv bu video tam bu kitaba göre izleyin (:
Bizim ZamanımızSinem Sal · Karakarga Yayınları · 20211,109 okunma
Eshab-ı Kiram’dan bir zatın Peygamberimize (s.a.v.):
“Falan kadınla evlenmek istiyorum, dua buyurun” demesi üzerine:
“Eğer sana, İsrafil, Mikail, Cebrail, ve Hamele-i Arş, (A.S.) dua etse, aralarında ben de bulunsam, gene sen ancak senin için yazılan kadınla evlenirdin.” buyurmuştur. (Ramuz:357/9)
Bir Ayet
Bu (din), rabbinin dosdoğru yoludur. Biz öğüt alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı olarak açıkladık.
(En'âm, 6/126)
Bir Hadis
Allah'ın en sevimli kabul ettiği amel, az da olsa devamlı olandır.
(Buhârî, "Libâs", 43)
Bir Dua
Cebrail, Mikâil ve İsrâfil'in rabbi, göklerin ve yerin yaratanı, gizli ve âşikârı bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri şeylerde kullarının arasında Sen hüküm verirsin. İhtilafa düşülen konuda beni izninle hakka ilet.
(Tirmizî, "Deavât", 31)
Məni gözəl xatırla,bunlar son misralar,
Fərz et ki,bir külək idim,əsib keçdim həyatından...
Ya da bir yağmur,sel oldum çöllərdə
Sonra torpaq çəkdi suyu canına...
Yox olub getdim,bəlkə röya idim səninçün
Oyandın ve mən bitdim...
Savaşları düşünün mesela
Savaşlar ki
Soğuk kucağı analarınızın
Ve atalarınızın size en büyük mirası
Fakat cenk halinde, düşmanınız
Yüzünüze tükürünce geri durmak neymiş
Ordan bakın hayata
Öfkenizin dinmediği ama
Kılıcınızın indiği yerden.
Ve düşünün
Söz hangi devrin insanına düşer
Günleri birbirine eklemek
Nereye ulaştırır insanı.
Yazan için de, okuyan için de zor bir inceleme olacak.
1) Kitabın yazarı John Milton kimdir?
1608 yılında Londra’nın Bread kasabasında varlıklı bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Henüz küçük yaşlarından itibaren edebiyata ve şiire ilgi duymuş, kafasında Adem ve Havva yaratılış destanının taslaklarını şekillendirmeye başlamıştı. Yazılarında
Biz plan yapınca doğa bile kafayı yiyor.
Kaç gündür cehennem gibi sıcaktı...
Bugün bi dışarı çıkalım dedik...
Bu ne rüzgar, bu ne şiddet, bu ne celal?
Mikail n'oluyo meleğim?