1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı Kutlu Olsun!
Beyler, lordlar, paşalar gittiler; patronlar, baronlar, bürokratlar geldiler.
Günün anlam ve önemine binaen, güneşin altında yeni bir şey olmadığını buyrun Bağdatlı Ruhi'nin 1500'lerde kaleme aldığı şu satırlarla idrak edelim:
Dünyâ talebiyle kimisi halkın emekte
Kimi oturup zevk ile
Kitap gayet akıcı ve sade bir dille yazılmış. Şırnak'ın Cizre ilçesinde geçen hüzünlü bir aşk hikayesi. Cizre beyi Mir Zeyneddin in iki kız kardeşi vardır. Bunlardan biri Zin diğeri Siti 'dir. Cizre'de Nevruz panayırı kurulur. Padişahın kız kardeşleri de bu panayıra erkek kılığında katılırlar. Panayırda padişahın iki yakın yaveri de katılır. Bu yaverler kadın kılığına girerek orda bulunurlar. Bir şekilde iki kız kardeşle göz göze gelip aşık olurlar. Birbirlerine yüzüklerini verirler. Gel zaman git zaman Sit' i ile Tacdin muradlarına ererler. Mem ile Zin aşk ateşiyle harlanmaya devam ederler. Mir in yardımcısı Bekir şeytanın libasını giyip etrafına her geçen gün kötülük saçmaktadır. Mem ile Zin'nin aşkını öğrenen Bekir Mir' i dolduruşa getirip Mem' i zindana atar. Mem zindanda ilahi aşka kavuşup ruhunu teslim eder. Zin olanlara dayanamaz Mem' e kavuşur. Tacdin Mem' in öldüğünü duyunca Bekir'i öldürür. İki mezar yan yana açılır Bekir iki âşığı öbür dünyada da yalnız bırakmaz.
Mem ile ZinEhmedê Xanî · Renkli Bahçe · 20182,212 okunma
O uşaqların hər şeyi vardı, ceyranları da olmalıdır.Baharın heç nəyi yoxdur, ceyranı da olmamalıdır.Onun çöldən tutduğu ovu da, dağların bəxş etdiyi ceyranı da saxlamağa haqqı yoxdur:çünki Bahar yetimdir, Bahar yoxsuldur, Bahar nökərdir, Bahar adamsızdır...
Dibêjin, ev eşîra Mukrî ji Şehrezûr hatiye û hin dibê jin fermandarê Mukrî ji fermandarê Baba derketine.
Lê çawa dibî bere bî, tenê ew mirovê, ko ji vê malbatê deng daye, navê wî mîr Seyfidîn e, mirovekî jîr û zana hin xelkê Kurdistanê Çapiqlo sitandiye, lê piştî pêlakê hindali xwe civandine bi zordestî hindama Deryas ji Turkmên Dolbarîk, Axtacî, Êltemûr, Seldûz bi zorxistine bindestê xwe û eşîrên kurdên van hindaman bi navê Mukrî xistine bin fermandariya xwe û piştî pêlakê du kur, Sarim û Babaumer bi şûn xwe ve hiştin û serê xwe danî.
Dicle'nin Sürgünleri .
Kandilleri yaktık ve sadece seslere kulak verdik. Evet bu iki kitapta bizler okuyucu değil birer dinleyiciydik. Dengbêj Biro'nun anlatımıyla kocaman bir tarih, bir destan ve sonsuzluk sesini dinledik. Dicle'nin sesini, Mezopotamya'nın sesini, unutulmuşların sesini.
Bir bahar sabahı Cizre'de tahta çıkan sonraları mağlup ve sürgün bir Kürt Mir'in, kör Teli'nin ve Yezdişah'ın sesiydi bu. Van dağlarından gelen Ermeni Bilge Mam Sefo'nun, ince ve narin Arme'nin, dost Migo'nun sesiydi bu. Şengal dağlarındaki saçları iki örgülü Ezidi Hadi ile Hıdır'ın, Melek Tavus kolyelilerin, Ape Xêlef'in sesini dinledik. Hakkari dağlarındaki Keldani Bedros'un sesini, güzel kardeşi ve Biro'nun aşkı Esteri yani Kürtlerin Stêr'ini dinledik, sessizlik sesine kulak verdik.
Evet bir gece ansızın kandili yaktık ve on yedi gece boyunca Dengbêj Biro'yu dinledik. Sıra kandili söndürmeye gelince biz dinleyiciler için gitme vaktiydi. Kandil yandı ve söndü.
Sıra kendi kandilimizde. Yüreğimizdeki kandili bir daha söndürmeden yakıp sonsuzluğa kadar unutulmuşların sesine kulak vermek dileğiyle.
Dicle'nin Sürgünleri .
Kandilleri yaktık ve sadece seslere kulak verdik. Evet bu iki kitapta bizler okuyucu değil birer dinleyiciydik. Dengbêj Biro'nun anlatımıyla kocaman bir tarih, bir destan ve sonsuzluk sesini dinledik. Dicle'nin sesini, Mezopotamya'nın sesini, unutulmuşların sesini.
Bir bahar sabahı Cizre'de tahta çıkan sonraları mağlup ve sürgün bir Kürt Mir'in, kör Teli'nin ve Yezdişah'ın sesiydi bu. Van dağlarından gelen Ermeni Bilge Mam Sefo'nun, ince ve narin Arme'nin, dost Migo'nun sesiydi bu. Şengal dağlarındaki saçları iki örgülü Ezidi Hadi ile Hıdır'ın, Melek Tavus kolyelilerin, Ape Xêlef'in sesini dinledik. Hakkari dağlarındaki Keldani Bedros'un sesini, güzel kardeşi ve Biro'nun aşkı Esteri yani Kürtlerin Stêr'ini dinledik, sessizlik sesine kulak verdik.
Evet bir gece ansızın kandili yaktık ve on yedi gece boyunca Dengbêj Biro'yu dinledik. Sıra kandili söndürmeye gelince biz dinleyiciler için gitme vaktiydi. Kandil yandı ve söndü.
Sıra kendi kandilimizde. Yüreğimizdeki kandili bir daha söndürmeden yakıp sonsuzluğa kadar unutulmuşların sesine kulak vermek dileğiyle.
Şerefxan dibêjî: Koka vê malbatê ji nav eşîra Goran derketiye, lê Biradostî dibêjin, ji zariwê Mîr Bedir, kurê Hêsenweyhê Berzikanî ne, ko padîşahê Dînewer û Şehrezûr bûn.
Mîr rabû çû cihê Memê jar
Mem hate cihê ji pêş ve dildar
Çavê di Memê ku dîn ruxê Zîn
Muft dane ji dest xwe fîl û ferzîn
Dil mayî li pencer û şebakan
Hespê xwe dida, l' ciyê peyakan
Mîr bir ji Memê temam şeş dest
Mem bû ji meya li pêş ve sermest
-------------
Bey kalkıp Mem'in yerine geçti
Mem habersiz, yârin önünü seçti
Öyle ki bakıp Zîn'i gördü gözleri
Bedava verdi fil ile veziri
Fukara gönlünü taktı pencerelere
Atını değiştirdi piyadelere
Altı el beye yenildi Memo
Yarin şarabından sarhoş oldu o