"Çağımıza uymak zorundayız palavrasına da hiç mi hiç inanmıyorum. Eğer yaşadığım çağın en yüce ideali köşeyi dönmekse; eğer yaşadığım çağ toplumsal adaletsizlik üstüne kuruluysa; eğer yaşadığım çağ inandığım her şeyi yadsıyorsa; eğer yaşadığım çağa bayağılık ve çirkinlik egemense, ben böyle bir çağa neden ayak uydurmak zorunda kalayım? Tam tersine, başkaldırırım, direnirim böyle bir çağa karşı."
"Zaten insanlar gülümseyerek mutsuzluklarını hem gizlemesini, hem de biraz yenmesini öğrenirler. Gülümsemeyi, gülmeyi, gülmece yeteneğini, "humour" denilen şeyi, yani başkalarının halinden çok kendi haline gülebilmeyi işte bu yüzden önemserim."
"Zaman tasarruf edeyim derken aslında başka şeylerden tasarruf ettiğinin kimse farkında değildi. Yaşamlarının gittikçe daha zavallı, daha tekdüze ve daha soğuk geçtiğini kavramak istemiyorlardı. Bu gerçeği sadece çocuklar taa yüreklerinde hissettiler. Çünkü artık kimsenin onlara ayıracak zamanı yoktu."
"İnsan caddenin tamamına bakıp hemen bir karara varmamalı. Her zaman adım adım ilerlemeli. Sürekli bir adım sonrasını düşünmeli, bir adım, sonra derin bir nefes, sonra bir süpürge. İşte o zaman hayat zevkli olur."
"Yani uzaya baktığımızda, aslında geçmişe bakmış oluyoruz. Evrenin şu andaki durumunu hiçbir zaman bilemeyiz. Yalnızca daha önce nasıl olduğunu bilebiliriz. Başımızı kaldırıp binlerce ışık yılı uzaktaki bir yıldıza baktığımızda, aslında uzay tarihinde binlerce yıl geriye giden bir yolculuk yapmış oluyoruz."
"En duygudan uzak kararların ardında soğuk bir hesap yatabilir. Savaştan sonra birçok Nazi mahkûm edildi, ama akla aykırı davrandıkları için değil, acımasızlıkları nedeniyle."