Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yürek adam'larınun yetişmesinde sokaklar kadar mahallelerin, eğitim sistemi kadar yaşanan evlerin rolü var. Meselâ sayısız "yürek adam"m yetiştiği Osmanlı evleri sözün tam anlamıyla "yaşanacak mekânlar"dı ve evin tamamı kullanılırdı. Gösterişe açılan tek bir kapısı bile yoktu. Her kapı insana açılır, her bölüm insanın kendini huzurlu ve mutlu hissedeceği şekilde tasarlanırdı. Osmanlı evinin odaları yüksek tavanlıydı. Tavanın yüksek oluşu insan ruhunu hem yüceltir, hem de ruha ferahlık ve sükûnet verirdi. (Alçak tavanlı "daire"lerde ruhumuz bunalıyor, depresyona giriyoruz.) Evlerin pencereleri karşılıklı birbirine açılırdı. Komşular pencereden pencereye "sohbet" eder, birbirlerine karşı muhabbetlerini artırırlardı. Ayrıca evde biten herhangi bir şeyi komşudan istemenin en kestirme yolu yine bu pencerelerdi: "Hû komşu, misafir geldi de bir içimlik kahveniz var mı?" diye başlayan sohbetler genelde koyulaşır, vakti unutturur, ama komşuluğu da ilerletirdi. (Evler üst üste binip "apartman" olduğundan beri balkon kapıları halı-kilim silkme kavgasına açılıyor, komşuluk da gitti gidiyor.)
Otelleri sevdim. Kiralık odaları. Terk edilmiş binaları. Tavanı yüksek evleri... Ben misafir olmayı seçtim.
Reklam
'Misafir' odaları!
Kendime hep şunu söyledim: "Unutma bu ev onların da evi." Çocuklarına yer aç, onları sınırlama. Eşyaları, odaları sahiplensinler. "Bu bizim!" diyebilsinler ki mutlu olsunlar. Bir bak bakalım, evde ona ne kadar yer ayırmışsın?
Sayfa 25 - ElmaKitabı okudu
Tabii herkes gibi benim de bir ailem vardı ve onların da değişik yerlerde değişik evleri oldu. Ama insan kendini ev sahibi olarak görmedikten sonra yüzlerce evin tapusunda ismi yazsa neye yarar? Otelleri sevdim kiralık odaları terkedilmiş binaları. Tabanı yüksek evleri... Ben misafir olmayı seçtim.
Sayfa 48
Ama insan kendini ev sahibi olarak görmedikten sonra yüzlerce evin tapusunda ismi yazsa neye yarar?Otelleri sevdim.Kiralık odaları.Terk edilmiş binaları.Tavanı yüksek evleri...Ben misafir olmayı seçtim.
Evlerimizde misafir odaları vardır. Bu da güzel. Fakat ortalama 40m lik misafir odasını, "yasak bölge" ilan edip ev halkına kapatan annelerimize ne demeli. Evinde kendisi için mi yoksa misafirler için mi yaşadığı pek belli olmayan bir insan ile üniversitede kendisi için mi yoksa ailesi için mi okuduğunu ayırt edemeyen genç arasında benzerlik var mı dersiniz?
Sayfa 7 - Sistem yayıncılık
Reklam
Tökezleme Taşları *
bir zaman sonra zımpara ve cila istiyor tarih havaya karışıyor toz, senin adını hatırlamıyor  incelip epridiğini eksiğin gediğini fark etmiyor  Leviathan! seni boğmak için seviyor denizini  biz günlerce tavana bakıp ölülerin adım sayıklıyoruz  süt sağıyor kadınlar körlerin gözlerine  ağaçsızız, yağmur toplamıyor burada gökyüzü yürümek
Sayfa 28 - *Almancada Stolperstein denilen Tökezleme Taşı, II. Dünya Savaşı sırasında evlerinden alınıp toplama kamplarına götürülen insanların anısına Gunter Demnig tarafından gerçekleştirilmiş projenin adı. Her kaldırımda evlerinden çıkıp bir daha geri dönmemiş kiKitabı okudu
İnsan kendini ev sahibi olarak görmedikten sonra yüzlerce evin tapusunda ismi yazsa neye yarar? Otelleri sevdim. Kiralık odaları. Terk edilmiş binaları. Tavanı yüksek evleri... Ben misafir olmayı seçtim.
"Ama insan kendini ev sahibi olarak görmedikten sonra yüzlerce evin tapusunda ismi yazsa neye yarar? Otelleri sevdim. Kiralık odaları. Terk edilmiş binaları. Tavanı yüksek evleri... Ben misafir olmayı seçtim."
Kuveyt'te hâlâ görgülü olmanın ne kadar büyüleyici bir şey olduğunu gösterecek kadar boş vaktiniz vardır. Kırık dökük salaş bir kulübe şeklindeki dükkâna adımınızı atar atmaz "selam senin üzerine olsun" dersiniz. Dükkân sahibi ve orada sizi işitecek mesafede olan herkes, topluca selamların en güzeliyle karşılık verirler ve siz ayrılırken de "Fî emân Allah" [Allah'a emanet ol - t.s.n.] diyerek sizi ilahî koruma dilekleriyle uğurlarlar. Dükkânlar, ziyaret eden müşterilerin adeta bir misafir muamelesi gördüğü kabul odaları gibi hizmet verir. Işyerlerinde kahve içerek otururlar ve hurçları ve hançerleri incelemek için yanlarından hızla geçip giden, edepli davranış kurallarından bihaber kaba saba Batılılara şaşkınlıkla ama hoşgörülü bir neşe ile bakarlar.
Sayfa 145 - HeretikKitabı okudu
188 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.