Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özlem

Özlem
@missdreamer
Okumak İptiladır Müptelalara Selam Olsun! Hulusi tontişinin annesi :) You may say im a dreamer but im not the only one...
Yaşasın vücudumda dolaşmayan kan, yaşasın almadığım nefes! Yakınma sırası, kendine yazar diyen o şarlatana geçmişti böylece. İnsan olmak iyiydi, güzeldi ama uyku da ihtiyaçtı nihayetinde. Benim gibi canı çektiğinde yapabileceği bir şey değildi; yaşaması için elzemdi. Onun o uyuduğu saatler sayesinde kurtaracaktım belki de hayatımı ellerinden. Bu arada söylemedim değil mi? Son aradığı Adem idi.
Sayfa 167 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Baki yatağında doğruldu. Sağ bacağı ağrıyordu. Bu derdi en aşağı 15 yıldır çekiyordu; huzursuz bacak sendromu. Ne zaman uyumak niyetiyle yatsa, sağ bacağı sallanmaya başlıyordu. Durduramıyordu. Kalkıp yürüdüğünde düzeliyordu. Bacak, Baki yattığında huzursuzlanıyordu yahut uzun bir seyahate gittiğinde, hoşlandığı insanlarla sohbet ettiğinde...
Sayfa 149 - İthakiKitabı okudu
Benimle ilgili her şeyi biliyordu Adem. Adem... Benim olmak istediğim kişi. Evet, temize çekmişti beni. Ben kendim hakkında ne biliyorsam o da aynılarını biliyordu işte. Utançtan imla hatalarının arasında yok olmak üzereydim. Uçant. Evet ya... Bir dikleskim eskikti. Hep telaştan işte... Kimi nereye koyacağımı bilemedim. Elimde başıbozuk bir alfabe... Ne yapacaktım ben şimdi?
Sayfa 127 - İthakiKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hay o düştüğüm samanlı kağıt aşkına! Burası ana rahmiydi bana sanki! Hem ıslak hem karanlıktı ya... Buradan çıktığımda ilk kez doğacaktım belki aranıza... Heyecandan bunu biraz yüksek sesle söylemişim galiba. İçeride ne deseniz aynı anda herkesin kulağında! Ayıp ama... O kubbeler, o sütunlar... Sanki bir punduna getirip esir alacaklardı bizi. Huşu ile tedirginlik arasındaydım hülasa.
Sayfa 109 - İthakiKitabı okudu
Her insanın, hayatının özel bir zamanında elde etme şansına sahip olduğu birtakım özel şeyler vardır. Bunlar, küçük birer kıvılcım gibidirler. Dikkatli ve şanslı olanlar, bunları özenle korur, büyütür, meşale olarak kullanır. Ancak bir kez kaybedince o kıvılcım bir daha geri gelmez. Benim tek kaybettiğim, Sumire değildi. Onunla birlikte, o değerli kıvılcım da dahil, her şeyi yitirmiştim.
Sayfa 191 - DKKitabı okudu
Reklam
Yaşadığımız dünyada "bildiğimiz" ve "bilmediğimiz" şeyler aslında siyam ikizleri gibidir. Kaderin ipiyle bağlanmışlardır, birbirlerinden ayrılmazlar, kaotik bir varoluşları vardır. Kaotik. Kaotik. Zaten kim ayırabilir ki deniz ile üzerine yansıyanı. Ya da yağmurun yağışı ile yalnızlık birbirinden ayrılabilir mi?
Sayfa 147 - DKKitabı okudu
Sumire ile bir araya geldiğimizde sohbetlerimiz hep uzun olurdu. Ne kadar konuşursak konuşalım hiç bıkmazdık. Konuşacak konu sıkıntısı çekmezdik. Sevgililerden bile daha tutkulu ve içtendi sohbetlerimiz. Romanlardan konuşurduk, dünyadan, etraftaki manzaradan, lisandan.
Sayfa 69 - DKKitabı okudu
"Ben artık roman yazamayabilirim. Son zamanlarda sık sık bunu düşünüyorum. Roman yazacağım diye tutturmuş, dünyadan bihaber, aptal kızlardan biriyim ben de işte; halimi düşününce, gerçekleşmeyecek bir hayalin peşinde koşmuşum. Piyanonun kapağını kapatıp sahneden inmeliyim belki de. Çok geç olmadan önce."
Sayfa 60 - DKKitabı okudu
Marangoz yardımcısı gerçekten de büyük bir iş başarmıştı. Yaptığı şey bir kadın büstüydü. Tam da kendisinden istenildiği gibi, saçları gökyüzünden denize dökülen ay ışığı gibi esrarengiz, boynu bir kuğununki kadar uzun ve zarif, bakışı bir ceylanınki kadar masum ve ürkekti. Hokka gibi bir burnu ve yanağında da bir gamzesi olan bu kadın sevgiyle bakıyordu. Şen bir ruh bedenine kavuşunca nasıl raks ederse, Amat da bu kadın bedenine kavuştuğu anda, sanki göklerden gelen bir esinle aniden hareket etti.
Sayfa 89 - İletişimKitabı okudu
Hayatta atacağımız bir sonraki adıma karar verirken, öncelikle hafızamızda kalan tecrübelerden yola çıkıyorsak eğer; en çok, yaşadığımız travmalara, yediğimiz darbelere göre karar veriyoruz demektir. Bu kadar korkak olmamızın nedeni bu olmalı.
Sayfa 179 - AprilKitabı okudu
Reklam
Dünya batıyordu ama ben hayatımın en mutlu günlerini geçiriyordum.
Sayfa 144 - AprilKitabı okudu
Yaşadığımız hayata bir anlam bulmak konusundaki acınası çabamızın bizi canımızı feda etmeye götürmesinden daha zavallı bir durum düşünemiyorum. Bazılarına göre hayat, uğruna öleceğin bir şey varsa anlamlıdır. Ne kadar şiirsel! Peki uğruna öleceğin şeyin anlamını belirleyen şey ne? Onu da buldun diyelim, onu anlamlı kılan şey ne? Bu şekilde bir döngüye girersin ve sonunda varacağın yer anlamsızlıktır. Vatan için canını verirsin ama bakarsın ki aslında bir devletin sahiplerinin bazı ticaret yollarını elinde tutması falan gibi bir şey için ölmüşsündür. Devrim için canını verirsin ama eskisine rahmet okutacak birtakım zorbaların iktidarı ele geçirmesi için ölmüşsündür. Allah için canını verirsin ama her şeye gücü yeten bir varlığın neden senin canına ihtiyaç duyduğunu sorgulamayı kendine yasakladığın için ölmüşsündür aslında. Senin anlam sandığın, anlamanın bile isteye reddedilmesinden başka bir şey değildir.
Sayfa 88 - AprilKitabı okudu
Bir karım vardı bir zamanlar, Derya. Yoksa karım değil miydi? Evlenmeye karar vermiştik ama evlenmiş miydik, şimdi hatırlamıyorum. Ne kadar tuhaf! Sanki benim hayatım değil de gece yarısı televizyonda izlerken uyuyakaldığım bir film.
Sayfa 11 - AprilKitabı okudu
Son Kahraman
Kahramanlığın tanımını hiç bilemedim ama bedenime üç ok saplıyken savaş arabamın enkazından doğrulup savaşmaya devam etmek, ucundan kıyısından da olsa biraz kahramanlıktır herhalde.
Sayfa 119 - metisKitabı okudu
"Bana hep hayallerime inanmamı söylerdin, hatırlıyor musun? Gerçek bizim kabul ettiğimiz şeydir, ya bize sunulan gerçeği kabul edeceğiz ya da kendi gerçeğimizi yaratmak için savaşacağız. Bu da en sevdiğim sözlerinden biriydi. Biliyorum, senin sözün değildi, Atalar kitabı'ndandı, o yaşımda bile biliyordum bunu, ama olsun. Onu söylerken gözlerin öyle ışıldardı ki, söyleyen bilge görse, bu sözleri sana bağışlardı eminim.
Sayfa 21 - MetisKitabı okudu
2.041 öğeden 2.026 ile 2.040 arasındakiler gösteriliyor.