Kişinin çağını tinselleştirmesi... Gerçekten değerli bir uğraş bu. Eğer bu kız ruhsuz yaşamış olanlarda ruh yaratabiliyorsa, pis ve çirkin yaşamlar sürmüş olanlarda güzellik hissi uyandırabiliyorsa, onları bencilliklerinden sıyırıp başkalarının dertleri uğruna gözyaşı dökmelerini sağlayabiliyorsa... O zaman bu kız senin tapmana, dünyanın tapınmasına layık demektir.
Ondan bana elle tutulmaz bir etki geçiyor olsa gerek ki ömrümde ilk olarak, karşımdaki sıradan ormanlıkta hep aramış, hiç yakalayamamış olduğum büyüyü bulmuştum
Ben birisinden çok fazla hoşlandım mı onun adını hiç kimseye söylemem. Onun kimliğinden bir parçayı başkasına teslim etmek gibi gelir bu bana. Gizli kapaklılığı sever oldum zamanla. Çağdaş yaşamı gözümüzde gizemli, büyülü kılabilecek tek şey bu gibi geliyor bana. Gizli tutarsan en sıradan şey bile tatlı, zevkli olabiliyor.
Konuştuğum şeyler benden evvel yüzlerce defa tekrar edilen lafların değiştirilmiş şekliydi. Halbuki ben, kulaklara bilmedikleri şeyleri söylemek, göz hudutlarının arkasına geçmek istiyordum.
Dünyanın geçiciliğinden, gökyüzünün sonsuzluğundan, sulardan ve diğer kuşların yaşayışlarından bahsederlerken, gözleri birbirine hasretle bakar ve: “Birbirimizden nasıl ayrılacağız?” demek isterlerdi.
ben de senin gibi, dört tarafa koşan kırlangıçlardan başka bir şey görmüyorum. Ben de bunlardan mıyım, diyorum, sonra da bunlardan değilim galiba, diyorum. Onlar da beni pek istemiyorlar. Ne yapayım, burada oturup etrafa bakıyorum.
Şu dünyayı adamakıllı görmeden, dünyanın ne olduğunu adamakıllı anlamadan buradan gidecek olduktan sonra ne diye buraya geldik sanki? Yaşadığımızın farkına varmayacak olduktan sonra ne diye yaşıyoruz?