-Kalbinin asilliği için seviyordum seni, dedi. Birbirimizin affına muhtaç değiliz. Bağışlamış veya bağışlamamışız, ömrümüzün sonuna kadar birbirimizin ruhunda kalacağız; böyle bu... Soluk almak için sustu. Sonra telaşla ve taşkın bir heyecanla yeniden başladı: -Buraya neden geldim, biliyor musun? Dizlerine sarılmak, ellerini böyle, acıtana kadar sıkmak, Moskova'daki gibi -hatırlıyor musun- sana tekrar, Tanrım, hayatım olduğunu, seni çılgınca sevdiğimi söylemeye geldim!
Sayfa 1011 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bir kesimin öykündüğü batı medeniyetinin özeti..
Hintli bir düşünüre üstün medeniyet engelimiz hakkında, " Çöllerde yüzlerce mil hızla giden araçlara,saatler içinde Moskova'dan New-York'a uçakla gidebiliyoruz. ' demiştim. O da acı gerçeği şöyle yüzüme vurmuştu: 'Kesinlikle kuşlar gibi uçuyor, denizde balıklar gibi yüzüyorsunuz.Yine de hâlâ yeryüzünde nasıl yürüneceğini bir türlü öğrenemediniz. ' "
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
Birçok insan kendini güçlü biçimde McDonald's ile öz- deşleştiriyor, aslında bu özdeşleşmenin bir kısmı kutsal bir kurum haline gelmiş durumda. McDonald's restoranının Moskova'daki açılışında bir işçi onun 'Chartres'daki Katedral gibi... 'kutsal bir eğlence' yaşanacak bir yer' olduğunu söyledi. Kowinski, içlerinde her zaman fast-food restoranları bulunan alışveriş merkezlerinin, insanların modern 'tüketim dinleri'nin ibadetini yerine getirmek için gittikleri modern tüketim katedralleri' olduğunu ileri sürer. McDonaldlaştırılmış toplumun diğer bir merkezi unsuru olan Walt Disney Dünyası ziyaretleri, 'orta sınıf haccı, güneşin kavurduğu kut- sal kenti ziyaret farizası' olarak tarif edilmektedir.
Köle Şibanov'u hatırlayanınız var mı, beyler? Şibanov, 16. yüzyılda yurtdışına sürgün edilen ve ölüm tehlikesinden uzak yurtdışından Çar İvan'a sövgü dolu ağır mektuplar yazmış olan Rus prensi Kurbski'nin uşağıydı. Yine böyle mektuplardan birini yazdıktan sonra uşağı Şibanov'u çağırmış, hemen Moskova'ya yola çıkarak mektubu elden çarın kendisine teslim etmesini emretmişti. Şibanov da böyle yaptı. Kremlin Meydanında katedralden çıkan, etrafı silahlı muhafızlarıyla çevrili çarı durdurdu ve efendisi Prens Kurbski'nin mektubunu ona verdi. Çar keskin uçlu asasını kaldırdı ve birden Şibanov'un ayağına batırdı; asaya dayanıp mektubu okumaya başladı. Şibanov kıpırdayamıyordu. Prens Kurbski'ye cevabi mektubunda Çar şöyle demişti: "Uşağın Şibanov'dan utan!" Bu, kendisinin de uşak Şibanov'dan utandığı anlamına geliyordu. Bu Rus "uşak" tipi Lermontov'un ruhunu sarsmış olmalıydı. Lermontov'un Kalaşnikov'u, çarın huzurunda Kiribeyeviç'e ne sitem eder, ne de kınar onu. Kesinlikle idam beklediğini bile bile, "gerçeği", çarın en sevdiği muhafızı “özgür iradesiyle, ama istemeyerek öldürdüğünü" söyler. Yine söylüyorum, Lermontov uzun yaşasaydı, bizler halk gerçeğini kabullenmiş ve belki de halkın acıları için ağıt yakan halkın gerçek savunucusu büyük bir ozana sahip olurduk. Bu, Nekrasov'a nasip olmuştur...
Sayfa 1075 - 1076 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar, Senin büyük derdinden başkaları ne anlar? Vicdanını "Paris" e, "Moskova" ya satanlar Küfür diye bakarlar senin dualarına.
12-15. yüzyıllar arasında Konstantinopolis'te üretilmiş ve hacılar tarafından Rusya'ya götürülmüş çok sayıda taş ikon, Konstantin'in politikasında başarılı olduğunun da bi­rer kanıtıdır. Çoğunlukla Yedi Uyur imgesi, bakire meryem ve çocuk İsa ile Aziz Nikolas ve İsa ile ve nadiren de bilin­meyen azizler ve piskoposlarla beraber işlenmiştir. Bu taşla­rın bazılarının arkasında ise "kutsal mezar" vardır ki bu da taşların hac ile ilgili olduğunu gösteren işaretlerden birisidir. Hacılar için üretilen eserler taşınması kolay küçük işlevsel parçalardır. Küçük resimler hıristiyanlık inancına göre önemli sahneleri konu alırlar. Bu eserler hacıların hafızaları­nı tazelemeye ve anlatılan çeşitli dini temaları görselleştir­meye yararlar. Moskova Tarih Müzesi'nde bulunan 13. yüz­ yıla ait Konstantinopolis yapımı taş muska bunlardan birisi­dir. (*) Bu eserde Yedi Uyur'un imgesi Latince yazıtlar ile birlikte verilmiştir. Muskalar gerek küçük olmaları gerekse hacıların hafıza­larını tazelemeleri açısından bu küçük ikonalara benzeselerde olayların pek görselleştirilmediği kimi zaman çeşitli sem­boller ve yazılar ile anlahldığı eserlerdir. Fakat muskalar diğer küçük ikonalardan farklı olarak insanların hayatların­ da kendilerini güçsüz hissettikleri çeşitli konularda başvura­ bilecekleri değerli parçalardır. Jasper (yeşime benzer bir taş), gematite, kantaşı (üzerinde kırmızı lekeler olan bir çeşit yeşil kuvars) gibi değerli taşlardan yapılan muskalar Doğu Roma'da ve erken dönem Rusya'sında da yaygın olarak görü­lür.
Sayfa 45
Reklam
1.000 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.