128 syf.
·
Puan vermedi
Anton Çehov’un "Üç Kız Kardeş"i, Rusya’nın taşrasında geçen ve Moskova'ya dönme hayali kuran üç kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Olga, Maşa ve İrina, çocukluklarının geçtiği Moskova'ya dönerek eski mutlu günlerine kavuşmayı hayal ederler. Ancak hayatın acı gerçekleri ve taşranın monotonluğu, bu hayalleri her geçen gün biraz daha uzak bir hale getirir. Ağabeyleri Andrey ise kendi kişisel hayal kırıklıkları ve sorunlarıyla boğuşur. Çehov’un usta kalemi, insan doğasının derinliklerine inerek, karakterlerin iç dünyalarını ve hayal kırıklıklarını muhteşem bir şekilde yansıtıyor. "Üç Kız Kardeş", hayal ve gerçeklik arasındaki ince çizgide yürüyen, duygusal ve düşündürücü bir eser. Kız kardeşlerin yaşadığı içsel çatışmalar, günümüzde de yankı bulan evrensel temaları işliyor.Çehov’un detaylı karakter tahlilleri ve diyaloglarındaki derinlik, kitaba duygu yüklü bir atmosfer katıyor. "Üç Kız Kardeş", Çehov’un dramatik ustalığını ve insan ruhuna dair derin gözlemlerini ortaya koyan eşsiz bir klasik. Hayatın karmaşıklığı ve insanların hayalleri arasındaki çarpıcı farkı görmek isteyenler için mutlaka okunması gereken bir eser.
Üç Kız Kardeş
Üç Kız KardeşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,6bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Çalış Aristokrat Çalış!
Klasik Çehov tarzını bu tiyatroda da bulmak mümkün. Yani bu tiyatro da diğer Çehov yapıtları gibi bir çöküş dönemi hikatesi. Hayatlarını zenginlik içerisimde sürdürmeye alışmış insanların babalarından / dedelerinden kalma o büyük mirasları nasıl günden güne tükettiklerinin ve bu tembelliğin onların içinde ne gibi sıkıntılar oluşturduğunu ya da onları ne absürd durumlara (Maşa'nın kocasının, ablası Olga'ya da ilginç sözler söylemesi) düşürdüğünün ve tüm bunların da komünizmin tohumları olan düşüncelerden çalışma fikrini ön plana çıkarması için söylenmiş kaliteli sözler bütünü olarak özetleyebiliriz. Bütün kız kardeşlerde farklı kişiliklere bürünmüş ama özünde değişmeyen bir zenginliğe geri dönme (Moskova) duygusu baskındır. Kitabın yan karakterlerinden en belirgin saçmalığa varan sözleri ve gevşekliğini ön plana çıkarmış olan Solyoniy ve yaşlı duruşu ve kızları sevgisi ile ön plana çıkan Çetbukin'dir. Olga'nın en belirgin özelliği: eğitimli ve evlenmemiş olmasıdır. Maşa'nın en belirgin özelliği: evlenmiş ama bu evliliğin mutsuz sürüyor olmasıdır. İrina'yı bu kitapta ilk başta hoppa bir karakter gibi görünüyor olsak da, sonradan kitabın gelişimiyle birlikte onun da geliştiğini ve kendi hayatını kabul etmeye yönelik adımlar attığını görüyoruz. Kitaptaki kurgudda her ne kadar Maşa ve Verşimin arasındaki aşka dayanmış gibi görünse de, üç kız kardeşin gelişimini, değişimini, kabullenişini ayrı ayrı ele alır ve bize çalışmanın önemini vurgulayan felsefi düşünceleri aktarır.
Üç Kız Kardeş
Üç Kız KardeşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,6bin okunma
Reklam
656 syf.
·
Puan vermedi
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
𝕄𝔸𝕋ℝ𝕌𝕊𝕂𝔸 𝔐𝔞𝔰𝔨𝔢𝔩𝔢𝔯 Annesi tarafından nefret edilen Lara'nın Ahu adında ikizi ve Alp adında ağabeyi vardır. Askerlerin içine doğmuş, sağı solu tüm çevresi bu birimin içindedir. Kızımız çok başarılı bir yazılımcıdır. Çevresinin istihbaratla dolu olduğundan habersiz büyümüş ve farkında olmadan o yönde eğitilmiştir. Lara'da tıpkı
Matruşka
MatruşkaSevde Nur · Parola Yayınları · 202421 okunma
duvar'daki "karanlıkta kaynak yapan adam" şiirinde karanlık nasıl faşizmi simgeliyorsa, bu şiirdeki yangın da öyle, 50 yıllarında üzerimize çöken siyasal baskıyı simgeliyor. açıkça yazılması mümkün değildi. bu da chp diktasının faşizan baskısıyla, özgürlük vaadleriyle iktidara gelen dp iktidarının amerikancı baskısı arasında pek de fark olmadığını gösterir. fark olsa, 'mavi hareketi'ni 'moskova ajanları'nın bir marifeti sayar, iktidar organı gazetelerinde yazarlar mıydı? (şiiri ahmet kaya besteledi, kasete okudu.)
Sayfa 82 - Meraklısı İçin Notlar - Fabrika Durağı, / yangın gecesi /Kitabı okudu
Gelecek Uzun Sürer(2011)
25 yıl sonra belki biz seninle yine surlara çıkarız. Biraz yaşlanmış oluruz. Seninle beraber bütün Karadeniz’in etrafını bisikletle dolanırız. Batum’da çaça içer, Gürcü şarkılar dinleriz. Sonra bir de Mayakovski’nin evine götürürüm seni.  İçelim ve birbirimize sen diyelim. deyip Moskova Petrovski treninde vokta içeriz. Varna’da karşı kıyıdan sesleniyorum. Sesimi işitiyor musun Mehmet! Mehmet! diye Nazım’ı yad ederiz. Sonra haritayı açarız. Gözümüzü kapatırız. Seçeriz bir yer. Derim, yürü. Sonra ben belki politikaya atılırım,ama sadece ulaştırma bakanı olurum ha! Bütün ülkeyi demir yolları ile döşerim. Sadece batıdan doğuya değil. Batıdan Karadeniz’e Karadeniz’den Akdeniz’e, uzun uzun demir yolları... Sonra her bölgede yok olmakta olan diller ve kültürlerle ilgili enstitüler kurmuş olurum. Sonra. Sonra. Belki her şey değişmiş olur. Sonra çalışma saatleri beş saat olur. Sonra otuz yıldır içinde bulunduğumuz bu çatışma ortamıyla ilgili Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmuş olur. Sonra, ne çok sonra var değil? ‘Özcan Alper’
Heyet üyeleri, Rusya'nın Türkiye'ye verdiği beş yuz bin altının Buhara hazinelerinden çıktığını söylediler. Bu altın­ları ırk ve din kardeşlerine onlar göndermişler, bunu da he­nüz Rusya kendilerine muhtaç durumda bulunduğu için sağlayabilmişlerdi. Yoksa altınların Moskova'dan dışarı çık­masına imkan yoktu.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.