Amaçları artık Moskova'ya girerken olduğu gibi fethetmek değildi. Sadece ele geçirileni yitirmemekti. Bir maymun, boynu dar bir testinin dibine elini daldırıp da bir avuç fındık alınca avucuna aldığını elden kaçırmamak için nasıl yumruğunu bir türlü açmazsa Fransızlar da Moskova'dan çıkarken aynı şekilde soyduklarını yanlarında götürmeden yapamıyorlardı, bu yüzden mahvolmaya mahkûmdular.
Sayfa 428 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
“Geri gel! Geri gel!” diye bağırdılar. “Seni Mordor’a götüreceğiz! “ “Geri gidin!” diye fısıldadı Frodo. “Yüzük! Yüzük!” diye bağırdılar zehirli sesleriyle; liderleri derhal atım suya sürdü, diğerlerinden ikisi de hemen peşinden nehre girdiler. “Elbereth ve Güzel Luthien adına,” dedi Frodo son bir gayretle kılıcım kaldırarak, “ne beni ne de
Reklam
Gilgalad’ın Düşüşü ağıtından bir bölüm
Hobbitler Yolgezer’e bakakaldılar. Belli ki yabanlığı bildiği kadar eski irfanlardan da haberdardı. “Gilgalad kim?” diye sordu Merry; fakat düşüncelere dalmış görünen Yolgezer’den cevap gelmedi. Aniden alçak bir ses şöyle mırıldanmaya başladı: Gilgalad bir Elf Kralı ‘ydı. Ozanlar hüzünle söyler olanları: son kraldı o, Dağ ve Deniz arasında, hükmederdi adil ve özgür bir kralltğa. Uzundu kılıcı, mızrağı sivri, uzaklardan seçilirdi parlayan migferi; sayısız ytldız, göklerin tarlasında görünürdü gümüş kalkanının aynasında. Ama ayrıldı gitti uzun zaman önce, kimse bilmez şimdi nerede; çünkü düştü ytldızı karanltklara gölgelerin hükmettiği Mordor’a. Diğerleri hayretle dönüp baktılar, çünkü ses Sam’in sesiydi.
Yaşasın Büyük Yoldaş
İşte o yıllardan bir manzara. Bir taşra partisinin toplantısı devam ediyor (Moskova bölgesinde). Görevli olarak hapse atılan kişinin yerine getirilen, yeni taşra komitesi sekreteri, toplantıyı yürütüyor. Toplantının sonunda, yoldaş Stalin'e bağlılık kararı alınıyor. Elbette, bu sırada herkes ayakta (toplantı sırasında adı her zikredildiğinde
... Ebedî medrese talebeliğini padişahlığa yeğ tutan Sultan İkinci Mehmed'i birkaç iftira çamuruyla gözden mi düşürecekler? Halkın ısmarlama, cebrî sevgiyle değil gönül bağıyla bağlı bulunduğu millî kahramanları, çeşitli iftiralarla, isnatlarla gözden düşürerek milleti, bilhassa da gençliği sahte kahramanlara bağlama faaliyetinin menşei, Moskova'dır. Bu karar 1955 yılında Moskova'da toplanan Beynelmilel Sanatçılar ve Yazarlar Kongresinde alınmış ve her fırsatta uygulanmıştır.* *Komünizm ve İslâm, s. 57. Talimat aynen şöyledir: "Her millî dava ve davranış karşısında tamamıyla hissiz, tasasız kalacak, mümkün olursa önleyici yazılar neşredeceksiniz. Her millî varlığı yıkmak için gayret sarfedeceksiniz."
Sayfa 22 - Nesil yayınları, Baskı: Mart 2008, 21. BaskıKitabı okudu
Osmanlı coğrafyasında 1840 yılından itibaren yabancılara kazı izni verilmeye başlanmış, batılıların tarihi eserleri imparatorluk Toprakları dışına çıkarmasının hızlandığı döneme girilmişti. Tophane müşiri Rodosizade Ahmet Fethi Paşa sayesinde müzecilik ve tarihi eserleri koruma fikri gelişmeye başlamıştı. Ahmet Fethipaşa Viyana, Paris, Moskova elçiliklerinde bulunmuş, bu ülkelerdeki müzeleri gezmiş, Sultan Abdülmecid‘i imparatorluğu’ndabesi olması gerektiğini ikna etmiş, yenilikçiliğe karşı olanların direncine karşın 15 Şubat 1846 tarihli iradeyle aya İrini de müze çalışmalarını başlatmıştı. Fethi Paşa döneminde koleksiyonda bulunan doğu Roma Bizans dönemi ile daha eski dönemlere ait tarihi eserlerİn düzenlenmesi ile günümüzdeki arkeoloji müzeleri ile askeri müzelerin başlangıcı oluşmuştu. İlk Türk müzesi 1846 tarihinde Ayasofya Camii’nin arka tarafında bulunan ve o zaman Harbiye ambarı olarak kullanılan aya İrini Anıtı’nda kurulmuştur. bu kuruluşta önayak olan Tophane müşiri damat Ahmet fethi Paşa’dır. Bu bakımdan Ahmet Fethi Paşa, Türk Müzesi’nin kurucusu ünvanını kazanmıştır.
Reklam
1.000 öğeden 231 ile 240 arasındakiler gösteriliyor.