Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Petey
Baş karakterimiz Petey 2 yaşındayken doktorların yanlış teşhisleri sonucu zihinsel engelli kabul edilir. Beyin felciyle doğmuştur fakat hiçbir şey düşünmesine engel değildir. Doktorlar "Bunun gibi çocuklar tedaviye nadiren cevap verir." der ve aileyi postalar. 2 yaşındayken ailesi tarafından Montana Warn Springs'teki Warn Springs
Toren ve Jennsyn, ev sahipliği yaptığı 4 Temmuz'daki arka bahçe partisinde buluşur. Anında birbirlerine çekilirler ve partiyi temizlenmeye yardım etmek için geride kaldıklarında sonunda takılmaya başlarlar. İki hafta sonra tekrar birbirleriyle karşılaşırlar, bu kez futbol koçluğu yaptığı üniversitede onunla tanıştırılır ve voleybol oynayan yeni bir son sınıf transfer öğrencisidir. Her ikisi de birbirlerinin kim olduğunu anlamakta biraz zorlanıyorlar ve kendisi üniversite personeli, kendisi de öğrenci olduğu için her türlü ilişkinin yasak olduğunu biliyorlar. Ancak birbirlerinden kaçınmak zordur çünkü yan yana yaşadıklarını fark ederler.
Jennsyn ise üniversitede son sınıf öğrencisi ve yakın zamanda Montana'ya transfer oldu. Annesi, kızına da voleybol oynamaya zorlayan bir Olimpiyat voleybolcusuydu. Jennsyn artık oynamayı sevip sevmediğini ve hayatında ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyor.
İkinci şans temasını çok tercih etmesem de Garnet Ovası'nı bunun için eleştirecek değilim çünkü Edens serisinin hastasıyız. Yine Montana'nın muhteşem doğasında geçen küçük kasaba aşkı ve su gibi akıp giden bir anlatım... Talia ve Foster
Yazarla tanışma kitabım oldu ve çok sevdim
Romantik ve ufaktan polisiye, gizem olması kitabı daha çok sevmemi sağladı
Küçükken Montana'da anıları olan Winslow polis şefi olarak kasabaya yerleşir. İlk gününde bir barda Griffin ile karşılaşıp tek gecelik bir ilişki yaşadıktan sonra Griffin Eden sürekli karşısına çıkmaya başlar... Tekrar göreceğini tahmin etmediği Griffin kasabanın köklü eden ailesindendir. Winslow'un büyükbabasının belediye başkanı olması ise tüm kasaba halkı tarafından torpilli olarak şef olduğunu düşünür. Üstüne Griffin'in çiftliğinde İndigo Dağı eteklerinde bir intihar vakası yaşanır. Winslow hem bu gizemli ölümü hem de kendini kasabaya kanıtlaması için çabalamaya başlar. Fakat tüm işlerini hallederken bile aklında sürekli Griffin vardır...
Eveeeet kitap tam istediğim gibiydi. Küçük kasaba ortamı, aile bağı, ve kitabın sonuna doğru gerilim Griffin ve Winslow ilk başlarda fiziksel çekime kapıldılar ve bu biraz böyle devam etti. Bu yüzden kitabı sevmeyenler olabilir. Duygular daha sonra ön planda oldu. Çünkü zamanın değerini anladılar. Yazar o seni seviyorum kısmını o kadar iyi bir sahnede yazmış ki ben etkilendim Sizi yormayan bir çift bekliyor. Hatta bir olayda Griffin Winslow'a kızıyor Winslow da geri adım atmayıp kendini açıkladığında Griffin haklısın diyerek özür diliyor. Bu kısımda hoşuma gitti. İnatlaşmadan, konuşarak anlaşmalarına bayıldım Serinin ikinci kitabını ve Knox karakterini aşırı merak ediyorum Sonda kadın karakterimizi de gördüğüm için daha çok merakta kaldım
Yetişkin İçerik
Winslow yaşadığı aldatılma sonrasında küçüklüğünün geçtiği aynı zamanda Büyükbabasının belediye başkanı olduğu Montana’ya polis şefi olarak atanır. Hem kadın, hem genç, hem de büyükbabasının yardımıyla bu işi aldığını düşünenler yüzünden kendini ispat etmeye çalışıyor. Kasabaya geldiği ilk gece barda içerken yanına oturan Edenslerin en büyük oğlu Griffin ile güzel bir gece geçirir. Edensler Montana kasabasında adından söz ettiren bir aile. Hatta bir söz var kitapta bir Edense çarpmadan taş bile atamazsın diyordu. Griffin Edenslerin en büyük oğlu ve çiftlik işleri ile ilgileniyor. Winslow ve Griffin o geceden sonra karşılaştıklarında aralarında ki çekim nedeni ile çoğu akşam birlikte kalıyorlar ve sevgili gibi davranıyorlar. Ama kendilerine inkar ediyorlar tabiki. Birbirlerini çokça da kıskanıyorlar canım çiftim.
Winslow Covington;
Akıllı, kendi ayakları üzerinde duran, ne istediğini bilen güçlü bir kadın ve polis şefi. Mesleğine aşık ve kurallara sıkı sıkıya bağlı biri. Her şeyi geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmak için Quincy, Montana'ya geldiğinde, belediye başkanı olan büyükbabasının torpili ile bu işi almadığını kanıtlamak için çok çalışması
EDENS serisinin 2.kitabından merhaba bu sefer Knox Edens okuyoruz.
Memphis, iki aylık bebeğiyle New York'daki lüks hayatını geride bırakmış ve yeni bir başlangıç için ülkenin bir ucu olan Montana'ya taşınmış bekar bir anneydi. Tüm hayatını oğluna güzel bir gelecek verebilmek adına değiştirmiş ve tek başına tüm zorlukları göğüsleyebilme cesaretini göstermişti. Bulabildiği tek iş The Eloise Otel'de temizlikçi olmak ve kalabileceği tek yer de Knox'un çatı katındaki dairesiydi.
Knox, aile otellerinin mutfağında harikalar yaratan, duygularını içinde yaşayan ve geçmişindeki yaşadığı acıyı üzerinden atamamış bir adamdı. Kardeşi Eloise'yi kıramamış ve çatı katının kiralanmasına izin vermişti. Karşısında Memphis'i çocuğu ile görünce geçmişi gün yüzüne çıkmış ve bunun için de onlardan olabildiğince uzak durmaya karar vermişti.
Memphis'in ailesi ile olan sorunları ve çocuğunun babasının bilinmemesinin istemesi, hayatını olumsuz etkiliyordu. Knox'un ise zamanında yaşadığı güvensizlik kimseyle birlikte olamamasına sebep oluyordu.
Yanlış kararlar ve sırlar belki hayatlarını zorlaştırmıştı ama bir insana koşulsuz güvenmenin nasıl bir his olduğunu öğrenmelerini sağladı. Kardeşlerden hepsi farklı karakterleriyle ilginizi çeken ve her olayda koşulsuz bir sevgiyle kenetlenen bir aileyi okumak çok keyif vericiydi.
Sanırım en çok Eloise'nin hikayesini merak ediyorum. Bu seriye bayılıyorum aşırı güzel kitapta Memphis aşırı üzüldüm ve onun gurur duydum Memphis yanındayım diyip sarılmak istedim. Knox başta öküz olacağını düşmüştüm ama beni yanılttın ve bu beni mutlu etti.
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhabalar...
Bugün çıktığı günden beri sosyal medyada fazlasıyla gördüğüm bir kitapla karşınızdayım. Bildiğim kadarı ile toplamda altı kitap olacak olan bu seri de Edens kardeşlerin aşk hayatlarını okuyoruz. İlk karakterimiz ise en büyük kardeş olan Griffin'i okuyoruz.
Aile çiftliğinin yönetimini üstlenen Griffin Montana' da
Sabretmeyi, şükretmeyi, kanaatkar olup mevcutla mutlu olmayı genellikle bilmeyen biz okurlar için, ilaç niteliğinde duygu yüklü bir eserleyiz. İbretlik bir gerçek yaşam öyküsüne, kendi deyimiyle yüzde doksan oranında sadık kalarak kurgulaştıran Ben Mikaelsen'in Petey isimli eserinden söz ediyorum.
Petey Corbin, 1922 yılında beyin felciyle
Garnet Ovası - Devney Perry
Yazarın ucuncu kitabıyla karşınızdayım en baştan söylemeliyim ki favorim Indigo idi. Gelelim kitaba...
Talia Eden ; Montana'da Quincy hastanesinde asistan doktorluk yapıyor. Memphis ve kardesi Knox rutin hamilelik kontrolü için birlikte gelip aksam Talia'yi yemeğe davet etmişler, ama beklenmedik misafiri gordugu icin iptal etmistir. Talia yedi yıl önceki kalp kırıklığını hala üzerinde taşıyord.Foster Madden'i bir yıl iki ay önce bir gün boyunca sever. Ta ki en yakın arkadaşıyla evlenene kadar... Yedi yil sonra geri dönüp bir spor salonu açacağını öğrendiğinde duyguları karmakarışık olur. Ama bilmedigi gerçekler vardır. Bunları öğrenmeden yumusamasi beni biraz kızdırdı. Yüzleşmelerinin daha uzun ve kadin tarafından daha ikna edici cümlelerle olmasını beklerdim. Bunun yani sıra Talia'nın iş hayatında kaldigi durumlar üzücü oldu. Talia ne kadar güçlü durup öyle görünmeye çalışıp kendi içinde halletmeye çalışsa da bunun için çok çaba gösteriyor. Bunu hissetmek okurken hem güzeldi hem de üzücü. Bazen insanların ne kadar kötü ve duygusuz olduğunu unutuyoruz sanırım. Sonlara doğru dördüncü kitap kisilerinin spoileri olması şaşırtmadı yazarın huyu bu
Benim için ortalama bir kitap olsa da Eden ailesinin ve birbirlerini kenetlenmelerini, sıcacık duygular barındırmasinı seviyorum. O yüzden okumalara devam
Puanım: 7/10
Serinin ikinci kitabıyla geldim. Yazar gerçekten akıcı yazıyor bunu söylemem gerek. Birinci kitaba baktığımda ikisini de aynı seviye de sevdiğimi söyleyebilirim. Yinede bu kitabı bir tık daha düşük buldum.
Bu kitapta Eden ailesinden Knox'un hikayesini okuyoruz. Knox, ailesinin otelinde şef olarak çalışıyor. Biraz daha kendi halinde takılan, sakinliği seven bir adam. Knox, kardeşi Eloise'in isteğini kıramayıp şehirden gelen bir misafirin kendi çatı katında yaşamasına izin vermek zorunda kalır.
Memphis, iki aylık bebeğiyle New York'tan Montana'ya taşınır. Şehirdeki zengin hayatını bazı sebeplerden dolayı geride bırakarak bebeğiyle birlikte yeni bir sayfa açar. Memphis bekar bir anne olarak çocuğuna bakabilmesi için iş bulması lazımdır. Eden'ların otelinde temizlikçi olarak iş bulur. Sırf bebeği Drake'e daha iyi bir hayat sunabilmek için Montana'ya çalışmaya gelir. Bebeğiyle birlikte kalabileceği tek yer ise Eloise'in bulduğu Knox'un çatı katıdır. Knox ve Memphis, iki yaralı kalp...
Başlarda Memphis'e daha çok ısınmıştım ama hikayenin gidişatında ondan biraz soğudum. Yine de beğendiğim kitaplara girebilir. Seriye devam edeceğim:)
Çok özel bir yazardır.
Bu adama bayılıyorum sizde ben ve Richard abimiz gibi küçük şeylerden hikayeler hemde çok hoş hikayeler çıkacağını düşünüyorsanız ve biraz çatlaksanız okuyun. Her hikayede bir olay olmalı dolu dolu olmalı diyorsaniz beğenmemeniz muhtemel çünkü sıçtığı boku bile anlatan biri kendisi. Tabi dolu dolu hikayeler de var bence bi okuyun.
Puanım: 7.9/10
Genel olarak bu tarz seri kitaplar ortalama oluyor ama bu kitap beni şaşırttı. Fazla bir abartısı veya eksiği yoktu, her şey kıvamındaydı.
Kitabımız bir kasabada geçiyor. Ana karakterimiz Winslow Quincy, Montana'ya polis şefi olarak geliyor. Kasabaya geldiği ilk gün gittiği barda Griffin Eden ile tanışıyor. Birbirlerini turist sandıkları için bir gece geçiriyorlar. Ertesi gün Winslow göreve başladığında ikili tekrar karşılaşıyor. Hemen ardından ise kasabada bir kadın ölü bulunuyor. İntihar ederek öldüğü söylense de Winslow bunu kabul etmiyor ve araştırmaya başlıyor. Bu süreçte Winslow ve Griffin birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı buluyorlar.
Kitapta polisiye olsada polisiye ağırlıklı bir kitap değildi. Daha çok romantizim ağırlıklıydı. Sadece sonu yine aceleye getirilmişti. Biraz daha özenilebilirdi yine de tavsiye ederim efenim
Edenlar benim konfor serim olacak gibi... İlk kitap gibi bunu da çok sevdim. Şunu söyleyeyim kitapta her şey olağan, çok farklı bir şey bekleyerek okumayın. Ama çerezlik de olsa hissettirdikleri o kadar iç ısıtıyor ki. Hele Eden ailesi, gerçekten keşke böyle kalabalık bir ailem olsa dedirtti. Karakterler çok güzeldi, çiftin arasındaki uyum çok