Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Juniper Tepesi
*Bekar anne
*Kasaba
*Acı geçmiş
*Yetişkin içerik (çok az)
Herkese merhaba
Seriyi almama sebep olan, büyük bir beklentiyle okuduğum ve beklentimi sonuna kadar karşılayan Juniper Tepesi'yle geldim. Ben bu tür naif, romantik ve duygusal kitapları seviyorum, kendi dramım dışında başka dramları görünce rahatlıyorum çünkü. Acı çeken tek insan
Buradan tüm Edan kardeşlere kucak dolusu selamlar
Griffin ve Winslow çiftinden sonra, ailemizin aşçısı Knox ile bekar bir anne olan Memphis'in hikayesini okuyoruz
Memphis epey ağlak bir karakter. Bir yanım cesaretine hayran, yaşadıklarından sonraki çabasını taktir etse de bu kadar ağlak olması gerdi beni
İddia ediyorum bebek Drake ondan
10/9 ️️️️️
Herkese selamlar Canim Eden Ailesi'nin ikinci kitabı olan #junipertepesi ni hemen okudumda geldim Indigo Dagi'ni çok beğenmiştim, bu kitaba ise bayıldım Duygusal yoğunluğu olan, aşkı, aile ilişkilerini, arkadasliklari sonuna kadar olması gerektiği gibi gösteren ve bunu hissettiren bir hikayeydi. Yazar, hayata yeniden
" Ayrılmak istemeyeceksiniz... Ta ki bir yere gidemeyeceğinizi anlayana dek."
Kapakta yazan bu cümle bile bir yerde sıkışıp kalma hissi verdi en sevdiğim türlerden biridir.
Şimdi hayal edin ki, muhteşem bir otel, oldukça lüks. Alplerin yükseklerindeki Crans-Montana'nın yukarısında zarif ve modern bir iç tasarımı. Üstüne üstlük harika bir kar manzarası. Hadi gidelim. Çünkü görünürde her şey çok güzel değil mi? Peki gerçekler böyle değilse?
Le Sommet, eskiden bir sanatoryum merkeziyken, 5 yıldızlı bir otele dönüştürülüyor. Uzun yıllardır görüşmediği erkek kardeşinin düğünü için otele erkek arkadaşı ile birlikte gelen Dedektif Elin Warner bir şeylerin ters gittiğini anlıyor. Çünkü henüz ikinci gün erkek kardeşinin nişanlısı kayboluyor.
Kitap bundan sonra çok hareketli devam etti. Orada olup bitenler otelle mi yoksa eskiden olduğu şeyle yani sanatoryum ile mi ilgili düşünüp dururken, bir sürü gelişme oldu. İçindeki ilişkileri bakalım çözebilecek misiniz? Sonu ile ilgili çok şey yazmak istiyorum ama çok fazla ipucu olur. Sadece şunu söyleyebilirim ki, kadınların tarih boyunca ne mağduriyetleri bitiyor ne de mücadeleleri...
"İnsanlar kazananları sevmezdi."
İndigo Dağı - Devney Perry
Montana Quincy'de polis sefi olarak göreve baslamak uzere olan Winslow gittigi barda Griffin ile tanışır ve işe geç kalır. Is arkadaslariyla tanıştıktan sonra buyukbabasiyla yemeğe çıktığında şehrin en saygın aile üyeleriyle tanıştığında şans eseri karşısında Griffin'i gördüğünde ikisi de şok olur. Griffin; kasabaya hakim olan varlıklı ve köklü bir aile olan Eden ailesinin bir üyesidir.
Winslow goreve başladığında son 10 yılda hemen hemen ayni yaşlarda yedi kadının intihar ettiğini öğrenir. Içguduleri ona bunun tesadüf olmadığını söyleyerek aklının köşesinde bırakır. Bir taraftan Griffin ile yaşadığı güzel ve belirsiz anlar bir taraftan da bu intiharlar Winslow'un aklını karıştırır. Griffin'in dönüşümü ve iki karakterinde anlatımı olmadı birbirlerine olan duygularını anlamakta ve hissetmekte çok faydalı oldu. Kitap sadece polisiye degil; romantik anlar da ağırlıkta anlatılmış. Benim icin okuması keyifliydi ki sonunda serinin ikinci kitabi olduğunu öğrenip başlayıp baslamama arasındayım
"Bu evi dolduracak büyüklükte kaotik bir aile istiyorum. Gecenin bir yarısı oyuncakların üzerinde basmak istiyorum. Kavgaları ayırmak ve derisi yüzülmüş dizleri sarmak istiyorum. Karmaşayı istiyorum. Tutkuyu istiyorum. Çocuklarımızı büyütürken seni izlemek istiyorum."
Herkese selam
Edens serisi bu yılın en keyif alarak okuduğum
Alevlerin Lordu..
Dikenler Şehri serisinin ikinci kitabı Alevlerin Lordu..
Annesini bir iblis tarafından yakılırken gören Rowan'in artık tek amacı vardı. İntikam..
Birinci kitapta Rowan bunun için Dikenler Şehri'ne girdi ve annesinin katilini bulup intikamını almak için Kaos Lordu Orion ile bir anlaşma yaptı. Ama Kaos Lordu'nun en büyük düşmanı Montana ile benzerliği onu bir çok konuda köşeye sıkıştırdı. Ya gerçekten oysa derken Dikenler Şehri'nin sonuna gelmiştik.
Alevilerin Lordu'nda ise Orion'dan saklanan Rowan soluğu yine Orion'nun karşında alır. İkisininde tek amacı Kral Cambriel'i öldürmektir. Ama ikisininde nedenleri farklıdır. Bu farklılık onları tekrar karşı karşıya getirir. Birbirlerini öldürmeye asla yanaşmayan bu ikili kalpleri ve akılları arasında kalır.
Artık rakip olmalarına rağmen, birbirlerine zarar vermelerine rağmen, birbirlerinden vazgecemeyen bu ikiliyi çok zor bir görev beklemektedir.
Üçüncü kitapta düelloya hazır olun..
Dikenler şehri özellikle yeni başlayanlar için harika bir seri. Beni okurken çok heyecanlandırdı. Fantastik bir kitapta olmadı gereken tüm özellikler vardı. En önemlisi aşırı akıcı bir seri. Her kitabın sonu ayrı bir merakta bırakıyor kişiyi. Tabi yetişkin bölümlerin olduğunu da belirteyim. Rowan ve Orion arasında olan çekim okuyucuya çok güzel bir şekilde geçiyor okurken. Fantastik severlere gönül rahatlığı ile onerebilecegim bir seri kesinlikle.
Mü-kem-mel-di! Benim için okuduğum en güzel kitaplardan oldu çoktan. İlk kitabı çok seviyordum ancak Knox serideki favorim oldu.
Memphis, küçük oğluyla Montana, Quincy'de bir işi kabul eder ve çatı katını kiraladığı Knox Eden'i mümkün olduğunca az rahatsız etmeye çalışır. Knox ise hayatından karmaşaları uzak tutmaya o kadar odaklanmıştır ki küçük bir bebek ve genç bir kadının karmaşasına ne kadar hazır olduğunu keşfetmesi gerekir.
Memphis'e bayıldım. O kadar güçlü bir kadın ve çocuğu için çabalayan bir anneydi ki... Kalbimi kırdı çokça. Ama hayran da bıraktı kendine. Knox başlarda öküz gibi dursa da ilerledikçe içinde çıkan adam çok tatlıydı. İnanılmaz yoğun bir dönemde okumama rağmen bulduğum her vakitte kendimi kitabı okurken buldum.
Uzun uzun kitabı övmeyeceğim, bence okuyup kendiniz görün. Benim comford serilerinden oldu The Edens. Rahat, yormayan bir kalem ve kurgu. Beklentisiz başlayıp severseniz çok keyif veren kitaplar sizi bekliyor.
?
Edens serisi Indigo Dağı ile hayatımıza girmişti.Ve ben Griffin ve Eden ailesinin diğer üyelerinin her birine orada bayılmışım.
Onlar gibi eğlenceli ve birbirlerine bağlı başka bir aile daha var mı düşünmek lazım.
Indigo Dağı ile başlayan hikayemiz
Juniper tepesi ile devam ediyor ama bu sefer ailenin ikinci üyesi Knox Eden ile.
İlk kitabın
Memphis, kendisi ve oğlu Drake için özgürce koşabileceği, yaşayabileceği ve bir köpek sahibi olabileceği yeni bir başlangıç yapmak için New York'taki lüks hayatını ve zorba, ona ihanet eden ailesini geride bıraktı. Quincy, Montana'ya gelişi, en kötü günlerden biri olarak listesinde dört numaraydı. Araba koltuğunda fırtına gibi ağlayan Drake'i sakinleştiremeyecinde bitkin ve yorgun düşmüştür.
Memphis Ailenin Inn'inde hizmetçi olarak işe girdiğinde kendini geçici olarak Knox'un çatı katında buluyor, daha önce hiç bu işi denememiş, birkaç video izledikten sonra ve kendisinden ne istendiği konusunda daha emin hissediyor.
Knuckles restoranının sahibi Knox, çatı katında birinin yaşamasını istemiyordu, mekanını ve ona sağlanan huzur ve sessizliği seviyordu. Ta ki Memphis ve her gece ağlayan bebeği, kalbinin parçalanmasına kadar. Ancak her gece rüzgarda ağlayan bir bebeğin sesleriyle birlikte Knox'un uzak durma ve müdahale etmeme kararlılığı, Memphis'in kendisini sakinleştirmesine yardım etmek için kapısının eşiğine geldiğinde, onu kendine yakın tutarak koridorda kalbine bastırarak yürürken yok oluyor gibi görünüyordu.
Tüfek, Mikrop ve Çelik kadar olmasa da çok beğendiğim bir Jared Diamond kitabı daha oldu. Bu kitapta Diamond, toplulukların çöküşe nasıl gittiklerini, bunu önceden kestirebilecekleri ipuçlarının olup olmadığını ve günümüz medeniyeti olarak bundan çıkarabileceğimiz dersleri tartışıyor.
Kitap diğer Diamond kitapları kadar akıcı değil. Girişteki
“Beni mahvettin kadın.Darmadağın ettin.” “Bitirmek ister misin? Bunu yapmayı bırakalım mı?”
“Denesem bile seni bırakabileceğimi sanmıyorum.”
“Kavga etsek bile mi?”
“Özellikle kavga ettiğimizde.”
#edensserisinin ilk kitabı İndigo Dağı'nın yorumuyla geldim. Seride kardeşlerin hikayelerini okuyacağız. İlk kitapta en büyük kardeş Griffin Eden
Polisiye ile harmanlanmış romantik kitapların hastasıyım. İşte tam böyle bir kurguyu ele alan Edens Serisinin ilk kitabı #indigodağı ile geldim bugün. Sıcak, insan ilişkilerinin samimi olduğu, karakterlerin gereksiz yere alınganlık göstermediği keyifle okunan bir hikaye oldu benim için.
Uzun soluklu ilişkisini bitiren Winslow yeni bir başlangıç
Quincy, Montana'nın yeni polis şefine merhaba diyelim okur. Winslow, akıllı, korkusuz, alımlı ve kanunlara oldukça düşkün bir kadın. Fakat kasabaya gelişi biraz olaylı oldu. İlk gece gittiği barda turist biriyle birlikte olacağını düşünmüştü. Fakat ertesi sabah kasabanın en prestijli ailesinin en büyük oğlu Griffin Eden ile tanıştığında onun turist olmaktan çok uzak olduğunu anladı.
Hikaye bu mu? Elbette değil, Eden arazisinde (meşhur İndigo dağımız) bir ceset bulunması işlerin polisiye dozunu oldukça artırır. Şefimiz hem cinayetin kimin işlediğini bulacak, hem de "yabancı" olduğu bu kasabada kendini ispatlarken Griffin'in cazibesine kapılmamaya çaba harcayacaktır. Ne de olsa tek gecelik bir kaçamaktı. Ya da birkaç gecelik mi demeliyiz? Güzel bir seriye başladık, kitap sonunda katilin kim olduğunu ters köşelere maruz kalmadan bulabilirseniz ne ala fakat yazar olabildiğince sizi merakta bırakmaya çalışıyor. Diyaloglar kitabın dinamiğini oldukça arttırmış. Sanırım kitabı sürükleyici yapan en önemli unsur ise çevirisinin iyi olmasıydı.
Yetişkin içerikli polisiye sevenler için güzel bir öneri, şayet bu tür arıyorsanız kaçırmayın. Serinin devam kitabına küçük bir ön okuma konmuş, bu çok tatlıydı. Güçlü kadın karakter sevenler aşkına, okuyun bu seriyi!
#indigodağı #indigoridge #devneyperry #renkitap
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"İnsanın başkalarına söyledikleri kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmek istediği biçimdedir."
Masa Dergisi'nin 7. sayısının ana dosyası Tezer Özlü. Ve Gamze İyem'in "Kendi Devrimini Yaratmış Bir Kadın: Tezer Özlü" başlıklı yazısıyla çok yaratıcı bir perspektiften bakıyoruz
