softa
Sevimli yüz, yaş on altı, uzunca, toplu beden, Gözünde ateş-i hasret, yanar cüdâ köyden. Bu ayrılık iki aydır, pederle, maderden, O sevdiği, ninesinden ve üç biraderden. Omuzda bir halı heybe ki yengesi dokumuş, İçinde tarhana, bulgur, zavallı anne komuş! Başında püskülü kopmuş fes, ince bir tülbent Dolanmış öyle; ilerde, sarıklığa
·
Puan vermedi
İlk dikkatimi çeken cümle!
Soner Yalçın kitabında: "Dünyada bilgiye dayalı bir ekonomi kuruluyor. Bunun temeli Osmanlıca ya da din bilgisi değil; matematik-fen; yani yaratıcılığa dayalı eğitim!" diyor. İnsanlar hangi dine mensup olurlarsa olsunlar yaratmanın sadece Tanrı'ya, Allah' a hatta İlah'a ait bir özellik olduğunu bilir. Yaratmak kelime manası olarak olmayan şeyi var etmek demektir. Yaratmak insana mahsus bir özellik değildir. Bunun dışında dünyada bilgiye dayalı bir ekonominin kurulduğunu ve bunun temelinin din bilgisi ile olmadığını yazıyor. Din bilgisine dayalı bir eğitim belli ki yazarın karşıt olduğu düşüncelerden biri olsa gerek. Fakat din bilgisi ile birlikte fen ve matematik birleşince ortaya çok daha güzel eğitimlerin çıktığı ortadadır. Bir insanın dini bir eğitim almadan fen ve matematiği algıyabilmesi zordur. Zira dini eğitimler sayesinde insanlar doğa, insan ve dünyanın oluşumunu merak ettikleri için fen ve matematik ortaya çıkmıştır. Dini; bilgiden ve dünyadan ayrı tutamazsınız. Dini bilgiler sayesinde ekonomik çıkarımlar yapılır ama iyi yönde çıkarımlar yapılır. Dini bilgiye ek olarak Osmanlıca'yı da araya katmış. Belli ki yüzyıllar boyunca hüküm sürmüş Osmanlı İmparatorluğuna karşı karşıt düşünceleri var ki Osmanlıca'yı da araya eklemeden edememiş. Bu Osmanlıca için olmasaydı da farklı bir dil olsaydı düşüncesi değişirmiydi bu da bir muamma!
Saklı Seçilmişler
Saklı SeçilmişlerSoner Yalçın · Kırmızı Kedi · 20183,006 okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Murakami' yi henüz okumayanlar için güzel bir başlangıç kitabıdır. Her kelimesi, her cümlesi, ayrı bir lezzet. Akıyo dediklerinden:) Kitap ismi önce itici gelse de okudukça bu iticilik siliniyor, Tazaki ile yola çıkabiliyorsun, ona kızıyorsun, onunla seviniyorsun, onunla merak ediyorsun. Renksizliği artık soru işareti olmuyor. Hatta renksizlik esprisi sebebini idrak edince "aaa yazık" diyip sevimli hale bile geliyor. Murakami eserin sonunu bağlamayarak yapmış yapacağını dedirtiyor. Sara benim için bir muamma, gizemli bir kadın olarak kitaba girdi ve aynı nitelikte devam etti. Gizemi ile beraber kütüphanemdeki yerini aldı:) Bu arada Tazaki ve Ak arasındaki mevzu hakkında ürettiğim komplo teorileri için Tazaki' ye özrü bir borç bilirim, velhasıl güzel eser, dil, anlatım harika, duygu geçişleri muazzam, okuyun, okutun, sevgiler.
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları
Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac YıllarıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20142,040 okunma
1248 syf.
5/10 puan verdi
·
62 günde okudu
Dostoyevski'yi -ve eserlerini- Sev(e)memek!
Dostoyevski hakkında negatif eleştiri yapılması zor, kült biri olarak uzun zamandır dünyanın çoğu yerinde edebiyat ve (nedense) düşünce dünyasında üstünde en çok durulan isimlerden. Sayısı az olmayan kendi eserleri ve yazarla ilgili kitaplar ciddi bir külliyat oluşturuyor. Bizde de örneğin Nurdan Gürbilek' in bazı kitaplarında yazar ve
Bir Yazarın Günlüğü
Bir Yazarın GünlüğüFyodor Dostoyevski · Yapı Kredi Yayınları · 2005481 okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
KİTAP TAVSİYEM Ati'nin İnsanları Alıntılar _Ne harabiyim,ne harabatiyim,Kökü mâzide olan âtîyim... Yahya Kemal _Yaşarken var olan sınırlar,yazarken yoktur,Hayal ettiğimiz her şey elimizin altındadır... _Kaderini değiştirmeye çalışma sadece doğru kararlar al çünkü o zaman kaderinin kendiliğinden değiştiğini göreceksin... _Zaman,hep
Ati'nin İnsanları
Ati'nin İnsanlarıCahide Gürkaplan · Lora Yayıncılık · 06 okunma
Halikarnas Balıkçısı- Babasını neden,nasıl öldürdü?
Not: 2. fotoğraf Şakir Paşa ailesidir. Cevat Şakir'in Oxford'a okumaya gidip disiplin sorunları nedeniyle, İstanbul'a dönmesi babasıyla yaşadığı çatışmayı had safhaya ulaştırmıştı. Bu yüzden Cevat, hem babasından uzaklaşmak hem de sevdiği işi yapmak arzusuyla Roma'ya gitmiş ve Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydolmuştu. Bu
Reklam
19 öğeden 21 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.