Öküz Öldü Mü Ortaklık Biter
En iyi bu başlıkla başlamam uygun olur incelemeye sanırım.Oncelikle kitabın başlarında bu dağınıklık ne acaba, nasıl toplanacak, bu enstitü nedir, nasıldır diye sorularla okumaya başladım. Anlamsız geldi kitap başlarda. Sadece Tanpınar'a özgü tespit ve muazzam tahlillerden keyf aldığım bölümler oldu sadece. Sayfalar ilerledikçe yap-bozun parçaları birleşmeye ve büyük resmi görmeye başlayınca olayın rengi değişti tabi. Şunu belirtmekte fayda var ;eğer tek bir olay, az kişi ve tek bir konu etrafında dönen, su gibi akan kitapları okumayı sevenler için sıkıcı gelebilir kitap. Hayır, bana düşünme, okuduğum bazı cümlelerden haz alma hissini tattirsin diyen okuyucu varsa hemen okumalı. Bir de şu var ki kurulan enstitü okurken insana çok saçma gelebilir, dönem şartlarını düşününce belki de o kadar saçma gelmeyecektir. Dil olarak zaten Tanpınar kendine has üslubu ve kullandığı kelimelerle yoruyor insanı, alışınca çok takılmıyor insan buna. İkinci Tanpınar kitabım olarak Huzur 'u daha düz, daha derli toplu bulsam da bu kitaptan daha çok keyf aldığımı belirtmek isterim. Çok uzun yazmanın manası olmadığıni düşündüğüm incelemenin başlığı ancak kitap okunduktan sonra anlaşılacaktır. 10 üzerinden 8.7 puan vererek zihnimdeki yerine ugurluyorum Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nu.