Bu saydığımız üç şey ; muhasebe, muhatebe ve muagabe insana müthiş bir otokontrol mekanizması kazandıracaktır. Bu da insanın kuracağı diğer ilişki türleri olan; İnsan-Allah, İnsan-Eşya ve İnsan-İnsan ilişkisinin sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
Anadolu’da işsizliğin doğurduğu yegâne iş olan dedikodu, almış yürümüştü. Mektep muallimi hususi muhasebe memurunu, tapucu müddeiumumiyi, malmüdürü şube reisini çekiştirir, on dakika sonra da kahvede beraberce tavla oynayıp garson kızlara sarkıntılık etmekten sıkılmazdı.
Stefan Zweig'tan yine bir solukta okunacak bir eser.
Ömrünü ailesini geçindirmeye adamış yaşlı bir adamın,kızının beklemediği bir davranışına şahit olması üzerine girdiği iç muhasebe, kendisini hep hor gören ailesinin de umursamazlığı neticesinde zaten hasta olan bedeninin ve kalbinin çöküşüne şahitlik edeceksiniz.
Açıkçası kitap biraz daha devam etsin isterdim.
Tıpkı yaşlı adamın çöken kalbi gibi,hikâyesi de kimselere sezdirmeden bir ân da bitiverdi.
60 küsur sayfalık,küçük hacimli bu eseri hayatın ağır meşgalesinde, size küçük bir mola tadı vereceğini düşünerek tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Bir Kalbin ÇöküşüStefan Zweig · Venedik Yayınları · 202116,5bin okunma
Bu melun kâfir, hayatta kalabilmek için teklifi kabul edebileceğini, ama öyle her önüne geleni de yanına çırak alamayacağını söylüyordu. Padişah ona, çıraklarında ne gibi vasıflar aradığını sorduğunda, kâfirin cevabı karşısında ağzı bir karış açıldı. Casus, dairenin çevresinin çapına oranı olan 3,14 sayısını 666 haneye kadar hesaplayabilecek birini istiyordu. Bu şart Enderun talebelerinin başına bir hayli iş açacaktı. Çünkü, sözkonusu sayının bir an önce hesaplanmasını buyuran ferman karşısında boynu kıldan ince olan bu oğlanlara, sonuca varamadıkları her günün sonunda onar değnek vuruluyordu. Enderun'dan nihayet umut kesilince medreselere başvuruldu. Fakat ulema taifesi de arzu edilen sayıyı bir türlü hesaplayamadı. Sonunda, sokaklarda tellal bağırtılarak, dairenin çapına oranını 666 haneye kadar hesaplayabilecek bir babayiğidin 10.000 altınla ödüllendirileceği bütün Kostantiniye'ye duyuruldu. Aradan bir ay geçtikten sonra, tefecilerin muhasebe işlerini yürüten bir adamın çırağı, kafasında 666 hanelik bir sayıyla Bab-ı Humayun'a geldi.
Üstad, 1947'de kaleme aldığı "Muhasebe" şiirinde İslam'la yeniden nasıl doğduğunu, şapka ve eldiven nevinden bir inkılapla aklıyla alay edilen bir neslin de ferdi ve ictimai planda yeniden nasıl doğacağını ve olacağını anlatır.
Hem anlarsın ki: İnsan, ipi boğazına sarılıp, istediği yerde otlamak için başıboş bırakılmamıştır; belki bütün amellerinin suretleri alınıp yazılır ve bütün fiillerinin neticeleri muhasebe için zabtedilir.
Uyku yarım bir ölüm, uyanmak yeniden dünyaya gelmek demektir. Her yeni gün, muhasebe defterinin açılan yeni bir sayfasıdır. Bu günümü de hayırla kapayabilmemi nasip eyle ya rabbi.