Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O zamanlar hiçbir şey kolay değildi ki zaten! Okur olmak bile kolay değildi. Dünyanın bütün kitaplarını okumak, bütün yazarlarını bilmek, tanımak zorundaydık. Camus okumadan insanları sevmek, Canetti okumadan insanlardan nefret etmek, Tanpınar okumadan huzurlu bir deli olmak mümkün değildi. Gülünç mü?.
"O zamanlar hiçbir şey kolay değildi ki zaten! Okur olmak bile kolay değildi. Dünyanın bütün kitaplarını okumak, bütün yazarlarını bilmek, tanımak zorundaydık. Camus okumadan insanları sevmek, Canetti okumadan insanlardan nefret etmek, Tanpınar okumadan huzurlu bir deli olmak mümkün değildi. Gülünç mü?"
Sayfa 74 - Gülünç GeçmişKitabı okudu
Reklam
"O zamanlar hiçbir şey kolay değildi ki zaten! Okur olmak bile kolay değildi. Dünyanın bütün kitaplarını okumak, bütün yazarlarını bilmek, tanımak zorundaydık. Camus okumadan insanları sevmek, Canetti okumadan insanlardan nefret etmek, Tanpınar okumadan huzurlu bir deli olmak mümkün değildi. Gülünç mü?"
Sayfa 73 - İletişim yayınları - Gülünç GeçmişKitabı okudu
Birini gerçekten tanımak mümkün mü ?
Uyanışından yatağına dönüşüne kadar bir gün boyunca neler yaptığını tahmin ettiğini sandığın insanları aslında ne kadar az tanıdığını fark edersin.
Sayfa 180Kitabı okudu
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Hz. Ali Efendimiz'e atfedilen bir sözde; "Bana bir harf öğreten, muhakkak beni kendine köle etmiştir." der. "Bana bir harf bile olsa öğretene ben köle olurum." demektir. Bu da bize anlatıyor ki dünya ve âhiret ilim üzerinedir. İlimsiz ne dünyanın ne de âhiretin tadı olmaz. İlmin çeşidi çoktur. Fakat matlub olan, istenilen ilim mârifetullah'tır. Bu varlığın sahibini tanımak, bilmek, O'nun emirlerine uyup yasaklarından korkup kaçmak ve O'nun rızasını kazanmaya çalışmaktır. Asıl ilim, bu ilimdir. Öteki ilimler bu ilmin teferruatıdır. Asıl olmadan teferruatın ne kıymeti olur? Can olmadan cesedin kıymetinin olmaması gibi. Fakat bugün insanlık hemen hemen bu genel kaidenin dışında hareket etmekte; gaye ve maksat, dünyanın fâni nimetlerine kavuşabilmek olmaktadır. Bu dünya nimetleri ele geçince artık âhireti düşünmek mümkün mü? Çünkü ekseriyetle varlıkların insanları azgınlığa sevk etmekte olduğu görülegelen hadiselerdendir. İnsanlığın yüksek mertebelerine ulaşmadan, kemâl mertebelerine erişmeden ne ilimlerden ne de servetlerden lâyık-ı veçhile istifade edip onlarla Hak Teâlâ'nın rızasını kazanabilmek çok zordur.
Sayfa 43 - Server yayınları
Reklam
"O zamanlar hiçbir şey kolay değildi ki zaten! Okur olmak bile kolay değildi. Dünyanın bütün kitaplarını okumak, bütün yazarlarını bilmek, tanımak zorundaydık. Camus okumadan insanları sevmek, Canetti okumadan insanlardan nefret etmek, Tanpınar okumadan huzurlu bir deli olmak mümkün değildi. Gülünç mü?"
O zamanlar hiçbir şey kolay değildi ki zaten! Okur olmak bile kolay değildi. Dünyanın bütün kitaplarını okumak, bütün yazarlarını bilmek, tanımak zorundaydık. Camus okumadan insanları sevmek, Canetti okumadan insanlardan nefret etmek, Tanpınar okumadan huzurlu bir deli olmak mümkün değildi. Gülünç mü?
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.