Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi müthiş hissederken bağıra bağıra şarkının nakaratına eşlik ettim : Yüzüm gözüm şişene kadar ağlamak istiyorum İçip sabaha kadar bay8lmak istiyorum Caddelerde dolaşıp bağırmak istiyorum Müsadenle bu gece dağılmak istiyorum
1956 Macar İhtilali
Hastalığının öyküsünü daha sonra anlatmıştın bana. XX. Kongre’ de dile getirilen Stalin ideolojisi ile ilgili gerçekler, Macar isyancıları ezen Sovyet tankları gibi 1956’daki politik dramlar hastalığını tetiklemişti. Terör, kan ve yalan. Dahası, en kutsal değerlere, ideallere inen darbeler. Bu ağır ruhsal çöküntünün üstüne bir de penisilin zehirlenmesi başlayınca, uyku veren hapları içmeyip saklamaya başlamıştın. O yaz, dört kez yaklaştı ölüm sana. Hapları bana verdiğinde şaşırdığımı görünce gülümseyivermiştin. Tıpkı bir keresinde bana anlattığın anlamlı fıkradaki gibiydi durum: Bir gün Nasrettin Hoca hastalanmış, doktor çağırmışlar. Hoca, muayeneden sonra doktorun parasını vermiş. Hizmetkârına eczaneye gidip reçeteyi yaptırmasını söylemiş. İlaçları getirdiğinde ise onları camdan atmasını istemiş. Hizmetkâr şaşırınca da: “Ne yapsaydım yani?” demiş. “Doktora para verdim, çünkü onun yaşaması gerek, aynı şekilde eczacının da yaşaması için para kazanması gerek. E, müsadenle, benim de yaşamam gerek. Onun için at şu ilaçları.”
Reklam
Ağlayabilir miyim gönlüm müsadenle, Şöyle katıla katıla şimşekli bir gökyüzü gibi? Günaha batan tüm kirliliğim ile ağlayabilir miyim? Öylesine ama, ölesiye, bu can çıkana kadar bedenden.. Nefsimin nefesi kesilesiye, pembe güller mor menekşelere düşesiye, Sol yanımın ateşi yükselesiye kadar, Kendi omzumda kimseciklere yük olmadan, Ağlayabilir miyim?
Sayfa 154 - MevlanaKitabı okudu
Yemekten sonra sarımsak komasına girerek bütün bir ay boyunca uyumayı diledi. Keyfi yerine gelince de Yasemin'in üzerine çöküp şarkısını söylemeye başladı. '' Yüzüm gözüm şişene kadar sarımsak istiyorum , Coşup sabaha kadar tıkınmak istiyorum , Caddelerde dolaşıp hohlamak istiyorum , Müsadenle Tuna'yı öldürmek istiyorum ! '' diyerek bağırdığında Yasemin kahkahayı koyuverdi.
Şeyhim Beni Işınla
"Şeyhim," dedim, "ummana vardım, artık vazifem bittiyse, müsadenle bu bet kokulu diyarı hemen terk eyleyeceğim."
Bir gün Nasrettin Hoca hastalanmış, doktor çağırmışlar. Hoca, muayeneden sonra doktorun parasını vermiş. Hizmetkârına eczaneye gidip reçeteyi yaptırmasını söylemiş. İlaçları getirdiğinde ise onları camdan atmasını istemiş. Hizmetkâr şaşırınca da: “Ne yapsaydım yani?” demiş. “Doktora para verdim, çünkü onun yaşaması gerek, aynı şekilde eczacının da yaşaması için para kazanması gerek. E, müsadenle, benim de yaşamam gerek. Onun için at şu ilaçları.”
Reklam
"Ağlayabilir miyim gönlüm müsadenle, şöyle katıla katıla şimşekli bir gökyüzü gibi? Günaha batan tüm kirliliğim ile ağlayabilir miyim? Öylesine ama, ölesiye, bu can çıkana kadar bedenden! Nefsimin nefesi kesilesiye, pembe güller mor menekşelere düşesiye, sol yanımın ateşi yükselesiye kadar. Kendi omzumda kimseciklere yük olmadan, ağlayabilir miyim?"
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.