Bataille için müstehcenlik, eşzamanlı bir biçimde en acılı deneyimlerini canlandırır ve o acıya karşı zafer kazanır. Müstehcen, yani erotik deneyimin aşırılığı yaşamsal enerjilerin köküdür. - Susan Sontag
Sayfa 34 - Gözün Hikayesi - Susan Sontag Önsözü
''Gerçekten bir yaşıma daha girdim.Gören de Christian Grey geldi sanacak,''diye homurdandı Bayan Weaton.
Jazz az kalsın şampanyasını kadehin içine tükürüyordu.Ben de kıkırdadım.
'' Ne yani,benim gibi yaşlı bir kadın müstehcen kitaplar okuyamaz mı?''
''Hiç de değil,tabi ki okuyabilir,''dedim ciddiyetle.
Sayfa 343Kitabı okudu
Genç kadınlar ve eski kitaplar, limon ve toz, bunu müstehcen buluyordu.
Sayfa 57
Kütüphaneciler çok kahve içiyordu, zayıftılar, doğru eş bulamadıkları için annelerine işkence ediyorlar, kitaplarda müstehcen yerleri bulup, o sayfaların ucunu kıvırıyorlardı.
Sayfa 75
Günün modasının müstehcen iktidarına boyun eğmeden düşünmek, hissetmek ve kendi gözleriyle görebilmek, gördüklerini ve hissettiklerini kıvrak bir şekilde ya da özenle seçilen bir kelimeyle ifade etmek..Bu gerçekten şerefli bir davranış değil mi?
Sayfa 51Kitabı okudu
