Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
:D
Ayağını Türk toprağına basmış olmak bile büyük bir muvaffakiyet değil mi zaten? Var mı herkeste bu cesaret ? Tamam, Türkler adam yemiyor artık. Lakin hepten de dişsiz olduklarını kim iddia edebilir? Benden başka Norveçli bir yazar bu memlekete gelme cesaretini gösterebilmiş mi? Goethe bir zamanlar Weimar'dan İtalya'ya kadar gitmişti, Türkiye'yi ziyaret etti mi acep?
Sayfa 16
"Elhasıl: Âhiret gibi, dünya saadeti dahi, ibadette ve Allah'a asker olmaktadır. Öyle ise, biz daima"Bize taat ve muvaffakiyet nasip eden Allah'a hamd olsun" demeliyiz. Ve müslüman olduğumuza şükretmeliyiz."
Reklam
Bu zavallı dünya herkes için başka dünyadır. Karınca için büyük, güneşe göre küçüktür. Bahtiyarlar için güzel, bedbahtlar için kötüdür. Bir tüccar çok kazanmayı muvaffakiyet ve fazilet sayabilir, fukaranın gözünde ise bu istek, kötü bir iştihadır.
~Harici siyasette muvaffakiyet, ancak iyi bir dahili siyasetle kâbildir.~
Herkesi başarılı olmaya davet ediyorum
Aslında başarı ve muvaffakiyet; doğru istikamette, doğru yolda, iyi ve güzel olan her şeydir. İşini adam gibi yapan herkes başarılıdır; çalmayan, eksik tartmayan, yalan söylemeyen, aldığı ücretin hakkını veren, aldığı hizmetin karşılığını tam ödeyen, zamanını doğru ve güzel işlerle dolduran, farkındalığı olan, merhameti olan, duyarlı olan, kendi için istediğini başkası için de isteyen, kendi için istemediğini başkası için de istemeyen, her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışan, kendini sürekli yenileyen, boş oturmayan, boş işlerle uğraşmayan, başkalarının kazanç ve başarılarına kendi kazanmış gibi sevinen, pozitif olan, umut taşıyan ve umut aşılayan, tomurcuk derdinde olan, tebessüm eden, yumuşak huy ve karakterde olan ve yaratıklara bu şekilde davranan, komşusu aç iken kendisi de tok yatamayan, sadece gemisini değil geminin içindekileri de kurtaran, bilgi ve tecrübelerini paylaşan, sorumluluklarını bilen ve bunları yerine getiren, “Hiç kimse yoksa ben varım.” diyebilen, gönlünü ve yüreğini ortaya koyan, dertlenen, çözüm odaklı olan, “bana ne” demeyen, “biz” diyebilen, çıkarlarını değil milletin ve Ümmet'in çıkarlarını düşünen ve bütün bu yaptıklarını da sadece ve sadece Allah için yapan, insanlardan teşekkür ve herhangi bir menfaat beklemeyen her eylem başarılmış eylemdir; bunları yapan her insan da muvaffak olmuş, başarmış insandır. Sınav kazanamamış olsa da kariyeri olmasa da hatta okulun kapısından bile hiç girmemiş bile olsa... Fahri Sevimli
İnsanoğullarından hiçbiri mesut değildir: Belki iyi tesadüflerin dalgası birine ötekinden biraz fazla muvaffakiyet getirebilir. Fakat saadete gelince; hayır.
Reklam
Çünkü insanoğullarından hiçbiri mesut değildir: Belki iyi tesadüflerin dalgası birine ötekinden biraz fazla muvaffakiyet getirebilir. Fakat saadete gelince; hayır.
Sayfa 103 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
"Zira hakikat sonsuzluğun emridir. Bu emri alabilmek için, önce zevklerimizle iştihalarımızdan sıyrılmamız lazımdır. Sonra da şahsi menfaatlerimizden uzaklaşmalıyız. Daha sonra zümre menfaatlerini reddedebilmeli, zümrelerin ve partilerin dışında yaşamasını bilmeliyiz. En sonra, ulvi olsalar bile, benliğimize tahakküm eden bütün hislerden, zafer duygularından, muvaffakiyet gururlarından, nefsimize itimatlardan kurtulup havalanarak bir uçuşta sonsuzluğun bölgesine sığınabilmeliyiz."
“Kendi odasında asabiyetle dolaşıyor, plânının teferruatını düşünüyor, nefsine emniyeti çoğaltmak için o ana kadar birçok kadınlara ve kızlara yaptığı muvaffakiyetli taarruzları hatırlamıya çalışıyordu. Biliyordu ki kadın işlerinde erkekleri muvaffakiyet veren bir tek hassa vardır, bir büyük kuvvet ki en mukavemetli kadınları zaafa düşürür, korku ve tereddütlerini giderir, tahminlerini altüst eder, inatçıları itaate, kurnaz ve işbazları şaşkınlığa, safları emrivakiye sürükler, Havva’nın bütün kızlarını gafil avlar… Nefsi emniyet! Taarruza geçmek için evvelâ bununla silâhlanmak, bu silâhı ele geçirmek için de kadın muvaffakiyetleriyle şımarık olmak lâzımdır.”
Sayfa 61 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.