hani elektrik süpürgesinin ucunda kırmızı bir bant vardır ya, kablonun bittiğini fark etmen için. ama kırmızı kısma gelmeden önce sarı bir bant da vardır ya? ne demeye çalışıyorlar? sence kırmızı olan yeterli değil mi?
çünkü ölüm, insanlar ne derse desin hayatın bir parçası değil. ölüm, tanrı’nın büyük hatası, gün batımları ile gün doğumları ise utançtan yanakları kızarmış halde bizden her gün ama her gün özür dileme yolu.
kimse hayatını iki paralel yolda yaşadığını iddia etmek istemez ama hepimiz birden fazla hayat yaşarız, biri diğerinin altına sıkışmıştır ya da hemen yanı başındadır. bazı hayatlar sıralarını beklerler çünkü hiç yaşanmamışlardır, bazıları miadını doldurmadan yok olur, başkaları ise yeterince yaşanmadıkları için tekrar yaşanmayı bekler. kısacasi zaman üstüne nasıl düşüneceğimizi bilemiyoruz çünkü zaman, bizim zaman hakkında ne düşündüğümüzü zerre umursamıyor; çünkü zaman, hayat üzerine düşünmemizin kıvrak, güvenilmez, bir metaforundan ibaret. çünkü neticede bizim için yanlış olan zaman değil, biz de zaman için yanlış değiliz. yanlış olanın hayatın ta kendisi olma ihtimali var.
yureklerimiz ve bedenlerimiz bize sadece bir kez icin verilmistir. cogumuz ister istemez, sanki yasanacak iki hayatimiz varmis, birisi taslak, oteki mukemmel versiyonlar varmis gibi yasariz ama sadece bir tane vardir.