Modern hayatın zihniyeti, geleneği dışlıyor. Cemaati küçümsüyor, horluyor, baskıcı buluyor; kişinin özgürlüğünü kısıtladığını iddia ediyor.
Mustafa Kutlu
Bu söz çok doğru. En başta kendimizi ve çocuklarımızı da baz alarak bir analiz yaptığımızda tekilliğe doğru evrildiğimizi göreceğiz. Ne yaparsak yapalım hep tek yapmak istiyoruz. Namazı bile tek kılmak ve bir an önce kılıp, borç diye adlandırdığımız namazdan kurtulmak istiyoruz. Bu da maalesef toplu hareket etme kabiliyetimizi zayıflatıyor. Düşünsenize sadece bu da değil. Cemaat ile namaz kılarken safta bile tek durulmamasını ister dinimiz. Ve eğer en arka safta tek kişi kaldı ise bir ön saftan bir kişi hemen arkadakinin yanına geçmesi gerekiyor. Ve ayrıca safların da sık olmasını, omuzların birbirine değmesini ister İmam namaza durmadan. Zira araya şeytan girmesin. Hepsini bir bütün olarak düşündüğümüzde namazdaki bu eğitimin bizi götüreceği noktayı tahmin etmemek mümkün değil.
Şu anda Gazze meselesi vb. meselelerde neden birlik olamıyoruzun temel sebeplerinden biri de cemaat ile namaz eğitiminden geçememiş olmamız olsa gerek.
Sanırım bir şeylerin düzelmesini istiyorsak cemaat ile namazı merkeze alan bir hayat tarzına yönelmemiz gerekiyor ki zaten en başından beri olması gereken de bu değil miydi?
"Ey Âdem oğulları! Namaz kıldığınız, ibâdet ettiğiniz her yerde temiz ve güzel elbiselerinizi giyin. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez."
Sayfa 155 - Kur'an Dünyası Yayınları - A'râf Suresi - 31. Ayet - Bir hadis: 'Kibirsiz ve isrâfsız olarak yiyin, için, giyinin ve sadaka verin. Zira Allah, kulunun üstünde nimetini görmek ister.' (Buhârî, Libâs 1)Kitabı okuyor
Müslüman babadan ve müslüman anadan ge- len, dünya kütüklerine müslüman diye kayıtlı, birbirini müslüman adıyla çağıran, ama İslâm ha- riç, kaç yol ve yön varsa o yöne doğrulan ve yola dalan, kurt görmüş koyun sürüsü gibi bir doğuya bir batıya koşuşan müslüman kütleyi, İslâm, yeni bir dirilişe çağırıyor. Bir paradoks dilini kullana- rak diyelim,