Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
240 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap bize kısaca şunları söylüyor: Bir hedefiniz olsun, para olması gerekmez. Canlı bir şekilde gözünüzde canlandırın. Bir yere yazın, her gün tekrar edin. O hedefe ulaşmak için bir plan yapın, temel noktalar tarihleriyle kesin olsun. Gerçekleştirmek için çalışın. Gelişiminizi sevdiğiniz biriyle periyodik olarak paylaşın. Başkaları yaptı, siz de yapabilirsiniz! Motive edici bir kitaptı kişisel gelişim kitabı sevenler için ideal. Keyifli Okumalar...
Düşün ve Zengin Ol
Düşün ve Zengin OlNapoleon Hill · Altın Kitaplar · 20212,180 okunma
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
Reklam
bkz. Amerika => Irak :)
“Beyler, diyeceğim onlara, ben savaş istemiyorum, ben barışı ve bütün insanların refahını istiyorum. “ Bunu Moskova’nın kapısına dayanan Napoleon söylüyor. Ne hikmetse barışı, adaleti ve refahı getireceğim diyenler, savaş çıkarıyor.
Sayfa 419 - Can YaınlarıKitabı okudu
64 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Çoğunluğun Zorbalığı
Merhabalar, bugün Fransız siyasi düşünür ve tarihçi Alexis de Tocqueville'in "Çoğunluğun Zorbalığı" adlı kitabıyla geldim. Alexis de Tocqueville, 1805'te Fransa'da doğdu. Metz Koleji'nde Hukuk okuyan yazar, Versailles'da sulh yargıcı olarak görev yaptı. Cezaevi sistemini incelemek üzere Amarika'ya gönderilen
Çoğunluğun Zorbalığı
Çoğunluğun ZorbalığıAlexis de Tocqueville · Can Yayınları · 20201,238 okunma
1880 syf.
·
Puan vermedi
·
43 günde okudu
Öncelikle kitabı okumak kolay değil bunu belirtmekte fayda var:) Kitapta çok sayıda karakter var her biri insanların farklı yönlerini temsil ediyor. Bu karakterlerin hepsinin hayatı detaylı olarak anlatılıyor. 19.yy başında yaşanan bu büyük savaş sizi o döneme ve o dönemin aristokrasinin içinde bulunduğu psikolojiye götürecektir. Köy hayatından
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Can Yayınları · 201821bin okunma
Neden Milyonlarca İnsan Birbirini Öldürdü?
Milyonlarca insanın birbirini öldürmeye çalıştığı ve yarım milyon insanın öldüğü böyle bir olayın nedeni tek bir insanın iradesi olamaz: Bir insan nasıl bir dağı deviremezse, tek bir insan 500 bin kişinin ölmesine de yol açamaz. Peki nedenler nedir? Bazı tarihçiler nedenin Fransızların savaşçı ruhu, Rusya'nın yurtseverliği olduğunu söylüyor. Başkaları Napoléon'un askerlerinin taşıdığı demokratik öğeden ve Rusya'nın Avrupa'yla ilişkiye girme zorunluluğundan bahsediyor. Ama milyonlarca insan birbirlerini öldürmeye nasıl kalkıştı, kim emretti bunu onlara? Herhalde herkes bunun kimse için daha iyi olmayacağını, daha kötü olacağını açıkça görüyordu; neden yaptılar bunu? Bu anlamsız olayın nedenleri üzerine geriye dönük sonsuz sayıda çıkarım yapılabilir ve yapılıyor da; ama bu açıklamaların engin sayısı ve hepsinin aynı havadan çalması, sadece bu nedenlerin sonsuz sayıda olduğunu ve hiçbirine neden adı verilemeyeceğini kanıtlıyor. Dünyanın yaratılışından beri öldürmenin fiziksel ve ahlaki açıdan kötü olduğu bilindiği halde, neden milyonlarca insan birbirini öldürdü? Demek bu o kadar kaçınılmaz bir şekilde zorunluydu ki, bunu yapan insanlar, arıların sonbaharda birbirlerini yok ederek yerine getirdiği, erkek hayvanların birbirlerini yok etmesine yol açan, doğaya ait o zoolojik yasayı uygulamış oluyorlardı. Bu korkunç soruya başka bir yanıt verilemez.
Reklam
Lev Tolstoy ise tam tersini iddia ediyor. Hayatı yaratan, olayları yönlendiren, onlara kendi karakterlerini, kendi renklerini verenin Napoleon gibi büyük insanların değil, kitleler olduğunu söylüyor.
Sayfa 7 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1439 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Iyi yürekli bir rahibin bir kürek mahkûmu Jean Valjean'a dokunuşu ile başlıyor hikaye. İyilikten iyilik doğuyor, yüce bir vicdanın yaptığı bir serüven. Ama o hep bir kürek mahkûmu kaldı. Aç kaldığı için çaldığı ekmeğin çilesini 19 yıl kürek mahkûmu olarak ödemesi yetmezmiş gibi bütün ömrünce kendi kendinin yakasını bırakmadı. Evet baş karekter Jean Valjean... Kitabın sonunda bütün karekterler ona bağlanıyor. Kitap zaman zaman Fransa tarihi, Fransız ihtilali, Napoléon Bonaparte, Voltaire, Molaire gibi tarihi konuları da araya serpmiş olsada tam sıkıldım dediğinizde yeniden sizi bağlamayı başarıyor. Bir elma çalan veya bir ekmek çalanın ne kötü mahkum edildiğini anlatıyor. Sahtekar, düzenbaz ve yoksul birinin ne kadar kötü olduğunu Hancı olarak karşımıza çıkarıyor. Bu kitabın ismini çok duydum ama bir türlü okumadım. İşte şimdi bitti... Sefiller hacmi büyük bir eser. Okuma yolculuğu bu büyük hacimden nasibini alıyor haliyle. Eseri okurken kurgunun kesilip Hugo’nun şahsi fikirlerini ateşli bir şekilde dile getirdiğini görebiliyoruz. Bu kesintiler için Hugo’ya kızma hakkımız var elbette. Gel gelelim Hugo’nun yalnızca Sefiller’i anlatmakla kalmayıp onların kurtuluşuna dair bir fikir de sunması açısından bakıldığında Hugo’nun yaptığı kesintileri daha anlamlı kılmak mümkün. Toplumsal, tarihsel, siyasi… Neredeyse her konuda bir şeyler söylüyor Hugo. Kaldı ki romanda bizzat yaşamı anlatıyor. “Sefiller”in yaşamını. 19. yüzyılın en önemli eserlerinden biri olan Sefiller her okurun okudukları arasına girmeyi mutlaka hak ediyor. Keyifli okumalar
Sefiller
SefillerVictor Hugo · Oda Yayınları · 201187,3bin okunma
Kadın!
Tarihte kadının yeri ve önemi... Geç tarihi! Görüyoruz şuan verilen değeri! Ve bizim için şuan önemli! Her insan inandığına göre değer verir insana! Uzun zamandır toplumumuzda yer alan Kadın'a yönelik olumsuzluk içeren her türlü eylem neden sorusunu akıllarımıza ve vicdanlarımıza bir ok gibi sapladığının düşüncesindeyim. Sadece ülkemizde
336 syf.
·
Puan vermedi
Vadideki Zambak
20 Mayıs 1799 tarihinde, Fransa’nın Tours kentinde gaddar, huysuz ve ilgisiz bir annenin oğlu olarak dünyaya gelen Balzac, annesinin keyfine düşkünlüğü sebebiyle evinden uzakta bir yetimhanede, sütanne elinde büyümüştür. Doğumgünü, Saint Honore Yortusu'na denk geldiği için ismi Honore koyulmuştur. İleriki yaşlarında Paris'e yerleşerek hukuk
Vadideki Zambak
Vadideki ZambakHonore de Balzac · Can Yayınları · 201842,3bin okunma
Reklam
Dikkatli iki çağdaş gözlemci birbirine ters düşüyor. Kadınlar eğitilebilir mi eğitilemez mi? Napoléon eğitilemeyeceklerini düşünüyordu. Dr. Johnson'sa tam aksini.² Ruhları var mı yoksa ruhları yok mu?Bazı barbarlar olmadığını söylüyor. Öte yandan diğerleri kadınların kutsal olduğu görüşüyle onlara tapıyor.3 Bazı bilgeler akıllarının daha kıt olduğunu öne sürüyor, diğerleri daha derin bir farkın dalıga sahip olduklarını. Goethe onları el üstünde tutuyordu; Mussolini ise onları hakir görüyor. İnsan nereye dönse erkeklerin kadınlarla ilgi düşüncelerine rastlıyordu ve herkes farklı bir şey düşünüyordu. ..
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.