Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zehrin bile parayla satıldığı bu yalan dünyada..Mutluluklar nasıl bedava olsun.Herşeyin güzel olmazsı için ya kaderin güzel olacak ya da kafan...
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Reklam
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
ŞİİR KERE ŞİİR HEP ACI EDER Acılar yeniden filiz verdi\yeniden yağmur yağdı toprağa annem yeniden dirildi\ gördüm yeniden kurum tutmuş toprakla sıvadım yüzümü benim için budur bahar budur ve söz burada kesilmezse bileklerimden akar kelimeler belki beni biraz daha\ biraz daha ve biraz daha uyutur budur işte anlayamadığım çünkü kelimeler nasıl
Telefon çalıyor; bilinmeyen numara. Açıyorum, pardon numaranız çıkmadı, diyorum. - Hayır, diyor ses, çıktı! - Evet, diyorum sese, çıktı! Rahatlıyorum, demek ki bilinen numara, numara yok! - Sen misin? diye soruyor ses. - Benim, diyorum. Peki ya sen, sen misin? - Benim, diyor ses. Ortak bir yön bulmanın rahatlığına kavuşuyoruz; ikimiz de
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Reklam
" KIRKLI YAŞLARDAN SONRAKİ FARKINDALIKLARIM " Bazı şeyler için artık sabrım yok; ukala biri haline geldiğim için değil, aksine hayatımda artık beni mutsuz eden ya da üzen şeyler ile vaktimi daha fazla kaybetmek istemediğim bir noktaya ulaştığım için… Laf sokmalara, haddinden fazla eleştirilere ve hangi türden olursa olsun talep ve
528 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitaba bayıldım! Yazarın tarzı çok hoşuma gitti. Şöyle bir örnek vereyim. Mesela kitapta akşam üzeri telefonla yapılan bir görüşmeden söz edilir diyelim ki. İşte ertesi sabah bir buluşma gerçekleşecektir. Yazar buluşma öncesi geçen saatleri didikler. Uyuyamadı, kalktı tv izledi. Şuraya gitti, bunu yaptı, bunu etti gibilerinden detaylı bir gece okuruz ya. İşte yazarın bu kitabında böyle şeyler yok. Direk olaya geçiyor. Akşam telefon görüşmesi ertesi günün buluşmasıyla noktalanıyor. Bir sonraki cümlede buluşmayı okuyorsunuz. Yazarın bu özelliğine bayıldım. Kitap sade diliyle insanı yormuyor. Elime alıp başından kalkmamak için fırsat kolladığım bir kitap oldu. Daha 100. sayfa civarı kitap bitecek diye üzülmeye başladım desem yalan olmaz. Sonlara doğru da çok hüzünlendirdi beni. Nasıl yazmışsa yazar, içimde de hep bir şüphe bıraktı sağ olsun :)
Anlaşma
AnlaşmaJodi Picoult · April Yayıncılık · 2012249 okunma
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, Yine ben geldim. Merak etme okuldan çıktımda geldim. Annelerde babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama Ali "Okula gitmezsem annem çok kızar, merak eder" demişti de Onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen, Sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben
Sol Yanım Acıyor Anne Merhaba anne, yine ben geldim Merak etme okuldan çıktım da geldim. Anneler de babalar gibi merak eder mi bilmiyorum ama, Ali “okula gitmezsem annem çok kızar merak eder” demişti de onun için söylüyorum. Geçen hafta öğretmen sağ elimde sarımsak, sol elimde soğan dedirte dedirte Öğretti sağımı solumu. Ben biliyorum artık anne,
Reklam
Her şey çarpılıyor, her şey saptırılıyor. Her şey yalan, eksik ve yetersiz. Herkes birinin yetersiz bilgisini önce destekliyor, sonrada kullanıyor. Bunu insan olgusunun bir özelliği ve uzantısı olarak, hepimiz zaman zaman yapıyoruz. Çünkü gerçekten açık dürüst ve doğru olmak mümkün değil. Bırakın başkalarını, kendimize bile rol yapıyor, kendimizi bile aldatıp,kandırmaya olduğumuzdan başka görünmeye çalışıyoruz. Bu yanlış. Ama bir de zayıflıkları kendi çıkarları doğrultusunda kullananlar (en başta politikacılar, reklamcılar, bütün satıcılar vb.) bulunuyor. İşte bu daha da yanlış. Bilemiyoruz uğrunda her şeyler verilen bu ‘’kişisel çıkar’’, bu ‘’kazanç’’ ve bu ‘’güç merakı’’ne oluyor? Nereye aktarılıyor bu güç ve kazançlar ve bu yararlar? Ne için biriktiriliyor? Sanıyoruz ki, hep yalnızız, kimse bizi görmüyor ve yapsak, yanımıza kar kalacak.
Kırklı yaşlardan sonra farkındalıklarım… Bazı şeyler için artık sabrım yok; ukala biri haline geldiğim için değil, aksine hayatımda artık beni mutsuz eden ya da üzen şeyler ile vaktimi daha fazla kaybetmek istemediğim bir noktaya ulaştığım için… Laf sokmalara, haddinden fazla eleştirilere ve hangi türden olursa olsun talep ve beklentilere artık
En iyi durumda bile ömür boyu iğnenin izlerini taşıyacaktım sırtımda. Bu yeterince kötüydü gerçi ama asıl canımı sıkan şey başkaydı. Bana nasıl davranmaları gerektiğini bilememeleri beni endişelendiriyordu. Tavır ve konuşmalarında belli ediyordu bu kendini. Kararsız, rahatsız, ama bir yandan da ilgisiz ve sıkılmış bir halleri vardı. Yaptıkları şey umurlarında değildi. Bir şey yapmaları gerekiyordu -herhangi bir şey- çünkü bir şey yapmamak mesleğe aykırıydı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.