Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
En güzel masal bile iki kere dinlenmez, bin kere tekrarlanan kuru lafa ne diyelim?
Sayfa 172Kitabı okudu
“Ya melankoli? Bu nöbetleriniz sırasında ya da sonrasında ne ölçüde ortaya çıkıyor?” “Benim de kötü dönemlerim vardır. Kimin yoktur ki? Ama beni ele geçirmiş değil. Onlar hastalığımın değil, benim varlığımın bir parçası. İsterseniz şöyle diyelim; onlarla beraber yaşama cesaretini gösterebiliyorum.”
Ayrıntı Yayınları
Saat!..
✿✿✿ Saniyenin adını değiştirip 'okumak' diyelim. Yelkovanın adını 'düşünmek' akrebinkini ise 'netice' koyalım. Yani: ‘Birinci çubuk: Akrep= Netice. İkinci çubuk: Yelkovan= Düşünmek. Üçüncü çubuk: Saniye= Okumak’ Şimdiyse üçünü birbirine bağlayan şu ufacık halkadan 'düşünmeyi' yani yelkovanı çıkaralım. İşte... saniye ne kadar devir dönerse dönsün, akrep hiçbir ilerleme kaydetmez, kaydedemez. ... Düşünme hasletinden bağımsız bir okuma, kişiyi asla neticeye götüremez. Bireyin tefekkür teçhizatı ile yaptığı okumadan tezahür eden netice, kişiyi daima yeni bir yolculuğa çıkarır. ✿✿✿
Böylelikle dünya benim için üçe bölünüyordu; birincisi benim için icat edilmiş, ama benim, neden bilmem, hiçbir zaman uyamadığım yasaklar dünyasında yaşayan ben, bir esir; sonra ikinci dünya, senin yaşadığın ve benden sonsuz uzak dünya, senin yönetimin, emirlerin ve emirlerine uyulmamasının verdiği öfke içinde yaşadığın dünyan; ve giderek üçüncüsü, arda kalan diğer insanların, emir almaksızın ve uymak zorunda kalmaksızın yaşadıkları dünya. Ben, her zaman bir utanç altındaydım, çünkü senin emirlerine uymam utanç verici bir durum, emirler bana özgü olduğundan, diyelim inadım tutuyor bu da utanç, çünkü sana karşı nasıl inatçı olunabilir, ya da çok olağanmış gibi, benden yerine getirmemi istediklerine hiç uyamadım, çünkü bende ne senin gücün, ne senin iştahın, ne becerilerin var, bu da en büyük utanç oldu. İşte çocukken, düşüncelerimin olmasa bile, duygularımın dalgalanışı buydu.
Sayfa 31 - kafka- babaya mektupKitabı yarım bıraktı
İlmin alternatifi yoktur.
Köyün bir tane güzel kızı var ee ama babası onu veriyor dünya mehire niye benim kızım bir tane diyor. vs. filan. Kaldı ki o kızın alternatifi vardır. Allah bir tane mi kız yarattı sanki dünyada ee ama ilimin alternatifi yoktur. Yani ilmi elde etmeyeyim ya onun bana vereceği güzelliği ben şundan da elde ederim var mı böyle bir şey. Meşe odunu yakmazsın yakarsın ne diyelim gürgen odunu ikisi de sıcak verir. Olmadı gürgen odunu yakarsın kavak ağacı misal. Ama bu öyle değil bu bunun alternatifi yok. Bu aynen suya benzer var ise hayat var yok ise hayat yok bu öyle bir nimettir. Bu ise ondan çok daha kıymetlidir.Niye ha bu iki gün üç gün hatta bir hafta on gün içmeden yaşayan var hatta hayatında hiç su içmeyen adam ta nırım ben yok vücud su istemiyor kesinlikle eyvallah fakat bu öyle değil bu öyle değil bu daimen içilse yok yok
''… ‘… Buraya neden geldiğini söylemeyecek misin?’ ‘Biraz önce söyledim ya, senin yüzünden geldim.’ ‘O yüzden soruyorum ya, neden benim yüzümden geldin?’ ‘Kafamı karıştıran kısım da bu… Şimdilik sadece hastane masraflarını almaya geldim diyelim.’ Ra Im, kaşlarını çatıp, ‘Ne kadar?’ diye sordu. Joo Won, Ra Im’e baktı. ‘Çekim olmadığında genellikle burada mısın? Buraya geldiğimde seni görebilir miyim?’ ‘Para almak istemiyorsun herhalde? Ne kadar dedim sana!’ ‘Bu yüzden sürekli seni düşünüp duruyorum demek ki. Geçen sefer de böyleydi, şimdi de böyle, Gil Ra Im Hanım. Seni böyle tuhaf bir kadın yapan şey, sinirlendiğinde daha da güzel görünmen.’ …''
Sayfa 66 - Olimpos Yayınları
Kayıp korkusu
Bir şey kaybetme korkusu, aynı değerde bir şeyi kazanma düşüncesinden daha çok motive eder insanları. Diyelim ki binalar için yalıtım malzemesi üretiyorsunuz. Müşterilerinize iyi bir yalıtımla ne kadar para tasarruf edeceklerini söylemektense kötü bir yalıtımla ne kadar para kaybedeceklerini söylerseniz evlerine yalıtım yaptırmaya daha istekli olacaklardır. Para miktarı elbette aynı olsa da.
Sayfa 107Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.