Albert Camus' un okuduğum ilk kitabı. Onun da en ünlü eserlerinden biri diyebilirim.
Yazar yaklaşık 110 sayfalık eserinde belki yüzlerce makale yazılabilecek düşüncelerini aktarmayı başarmış. Kitabı okumaya başladığımda sıkıldım. Gerçekten okumak keyif vermedi. Sonra başa dönerek yeniden okudum. Sadece yazarın kaleminden dökülenlere odaklandım.
Herkese merhaba
Daha önce iki kez okunmayı deneyip yarım bırakmıştım bu kitabı. Hayatıma girme zamanını doğru ayarlayamamışım galiba:)
Kitapların da insanlar gibi olduğunu düşünmüşümdür hep. Doğru zamanda doğru şekilde hayatımıza girmeliler...
Ama kitabı okuduğum süre içerisinde defalarca yarım bırakma isteği kapladı içimi. Yine mi doğru zaman
Muh-te-şem!
Bir masal havasında başlayan öykü, birbirinden güzel metaforlarla an be an daha da ilgi çekici hale gelerek ters köşe bir sonla bitiyor.
Öyküye baktığımızda daha önceleri felsefeyle ilgilenmiş ancak vicdanını servete satmış bir adam olan Peter Schlemıh, günün birinde fakir bir halde yeni geldiği şehirde kardeşinden mektup getirdiği
İnsan geçmişinden mi kaçamaz yoksa zaaflarından mı?
Yoksa zaafların sebep olduğu geçmiş küçük bir kıvılcım mı bekler.
Bu eserde Tolstoy' un eşinden kıyı bucak sakladığı eseri Şeytan isimli öykü bizi karşılıyor ilk olarak. Daha sonra Peder Sergi' nin hikayesini okuyoruz.
Yazar Tolstoy olunca tabi akar sular duruyor. Rüştünü ispatlamış bir kalem.
Ölenle ölünmüyor evet ama yaşayan bir ölüye dönebiliyor insan. Görüyoruz, duyuyoruz, biliyoruz hatta yaşıyoruz.
Yıllarca birlikte yaşadığın eşini kaybetmek nasıl bir duygudur, hatıralarını geride bırakmak 70 yaşında yeni bir hayat kurmaya çalışmak nasil hissettirir insana?
Ya da 30 yaşında ne farkeder?
Hem şehirde hem taşrada geçen bir hikaye.
2 farklı insan yaşantısı.
Eğitimli egitimsiz arasındaki çatışma, aynı zamanda bir kuşak çatışması da denilebilir.
Her karakterin haklı olmak için kendince sebepleri var. Kitapta kimse kötü değil, yalnızca yaşamak istedikleri hayat birbirlerinden farklı. Alışkanlıkları, düzenleri yapmak istedikleri başka.
İnsan elinde olmadan kendi hayatını düşünüyor kitabı okurken. Bazen en mantıklı tercihleri yaparsın, herkes için en doğrusunu, en güzelini seçersin ama yine de olmaz..
İşte öyle bir kitap.
Çok severek okudum, öneririm.
Iza'nın ŞarkısıMagda Szabo · Yapı Kredi Yayınları · 20203,435 okunma
Son zamanlarda kurgu kitap okumayı küçümseyen ya da gereksiz bulan gerçek okurlar(!) peyda oldu. Yeni moda sanırım bu olmakla birlikte ben roman ve hikaye okumanın faydalarını kendi okuma serüvenimden yola çıkarak sıraladım. Siz de eklemek istediklerinizi yorumlarda yazabilirsiniz.
Roman ve hikaye okumakla birlikte;
-Empati yeteneğiniz gelişir.