Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Onu sekiz geçtiğinde
Pardon saat kaç diye sordum yanımda otobüs bekleyen kadına. Onu on geçiyor dedi. Teşekkürler dedim.  Arkamı dönüp omzuma çapraz olarak taktığım çantamdan telefonumu çıkarıp çaktırmadan saate baktım. Hayır onu on geçmiyordu. Onu sekiz geçiyordu. On demek sekiz demekten daha mı kolaydı? Neden hep sayıları yuvarlayarak söyleriz ki? Altı geçseydi beş
Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in sırrı: Kanlı yelpaze
Latife Hanım-Mustafa Kemal evliliğinin gergin anlarından biri... Sinirini yelpazesini avucuna vurarak gidermeye çalışan Latife Hanım, elini kanatır. Atatürk, tokat atmaya yeltenir. Fakat Latife Hanım kendini müdafaa için elini siper etmeye kalkınca kanlı parmaklar Atatürk’ün yüzüne isabet eder... Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına giren
Reklam
Omzumdaki yükler ne ilginç bir cümle, sanki olumsuz bir anlam taşıyor gibi görünse de aslında öyle değil. Genellikle hayatımızdaki kötü olaylar ve hisler kendimize yük olarak görülür, ancak fark ettim ki isteklerimiz de yük olabiliyormuş. İstediğimizi bilmek önemli; sadece 'şunu istiyorum' veya 'bunu istiyorum' demekle olmuyor... Omzumdaki istek keselerini alın, ey kuşlar; zamanı gelince zaten olacak olan olur... Hz. Ömer'in şu nasihatıyla bitirelim o zaman: "Kendini fazla yorma, her şey Allah'ın takdiri ile olur. Allah'ın istemediği şey sana isabet etmeyecek, O'nun emri ise seni ıskalamayacaktır."
ROMAN KARAKTERİ ÖZEL İNCELEMESİ
Sahilde Kafka
Sahilde Kafka
Haruki Murakami
Haruki Murakami
𝐍𝐀𝐊𝐀𝐓𝐀 𝐀𝐌𝐂𝐀 (𝐒𝐚𝐭𝐨𝐫𝐮 𝐍𝐚𝐤𝐚𝐭𝐚) Arafta Kalmış Bir Ruh . . . Satoru Nakata, nam-ı diğer Nakata Amca. Romandaki en özel karakter. Benim favori roman karakterim, Nakata Amca’dır.
Haruki Murakami
Haruki Murakami
, her romanında doğal olarak ana karakterini daha çok ön plana çıkartmış olsa da genelde benim favorim ana karakter dışında romana dahil olan başka
.... Medyaya nasıl direnilir? Enformasyon, pazarlama, haber, reklamcılık, iletişim, kampanya, kamuoyu… Her şeyden önce bu sözcükleri bizzat medyanın günlük hayatımıza, ekonomik-siyasi ve toplumsal retoriğimize dahil etmiş olduğunu hatırlatmakta yarar var. Genel yönelim, bu sözcüklerin herbirine yüklenen “olumlu” anlamın mutlaklığına duyulan
Bugün de yürüdüm, dün de. Bu tuşlara basma nedenimden biri bu. Diğeri de ne halde olduğumu görmek. Beğenilme ya da ulaşılma kaygısı gütmediğimi de iddia ediyorum üstelik. Birkaç aydır günlük yazıyorum; bazen hafta, iki haftada, iki günde falan işte. Altı ay öncesine ait ifade etme biçimlerime bana kitaplar katkı sağlıyordu, şimdi artı olarak
Reklam
Atasözü, Deyim, Söz Sanatları
_Türk savaşır, rus sevişir, yunan düşünür, arap da masal anlatır. Yunan _Araplar kadar güzel masal uyduran, Farslar kadar güzel anlatan, Türkler kadar da bu masala inanan 2. bir millet yoktur. Azeri _Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, onu iki kat büyütür. Fransız _Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar. İran _Yılan
_Fizyonomi: Yüz Okuma Sanatı
_Schopenhauer: Fizyonomi bilimi, yüzden kişiliği okuma sanatıdır. Bir insanın çehresinin şekli şemali, ikiyüzlülüğün hakim olamadığı yegâne sahadır. Her insanının çehresi bir haritadır. Bir insanın çehresi, dilinden daha ilginç şeyler ele verir çünkü onun yüzü, söyleyip söyleyebileceği her şeyin özetidir. Dil bir insanın sadece düşüncelerini ele
Yaşam
Yaşam Ne söylendiyse sadece dinledik. Başka nasıl yapılmalı kesin bilemedik. Yaşamı görüb de böyle yapdık? İnsanlar konuştu gerçeğe çatdık? Yalnız konuşulur aynı mevzular. Bunu yaparsan olacak budur.
161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.