Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Merhaba, sesine, gülüşüne, bakışına en çok da yüreğine aşık olduğum adam.Bugün sabah ilk işim seni tekrardan sevmek oldu biliyor musun ? Üşenmedim hiç, tekrar tekrar aşık oldum.Sesini dinledim, mesajlarını okudum.Yine tebessüm ettim, yine seni sevdim. Düşündüm sonra, nasıl ne zaman girdin hayatıma da en değerli kişi oldun benim için ? Tam yere düştüğümde, tam her şeyden vazgeçtiğim an sen çıktın karşıma. Ellerini uzattın, hiç tanımadan sarıldım sana bende.Bilmiyorum, belki de o an ihtiyacım vardı sana, inan gerçekten hiç bilmiyorum. Öyle bir vakitte çıkıp geldin ki, ben ilk defa zaman ilerlesin istedim.İlk defa tüm zamanımı sana harcamak istedim. İlk defa sahiplenildiğimi, ilk defa bu kadar sevdiğimi fark ettim. Söylesene, neden geç geldin bu kadar ? Neyse, önemli değil zaten ne zaman geldiğin.Gitme sadece, bunu istiyorum senden.Hep bende kal.Sımsıkı sarılırım sana, hiç bırakmam inan ki. Benimsin sen sevdiğim, sadece benim. Hep benimdin zaten, Hadi şimdi sus ve sarıl bana, ve öyle kal. Burağım
596 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
EVANJELİZM; İlk cümleden son cümleye kadar bu derece can acıtan, bu derece gerçekleri doğrulanabilir bir eser. Ancak ve ancak yüreği sağlam, sinirleri harap olmamış okuyuculara göre bir kitap. Her biri satırını, atlamadan çizerek okudum. Döndüm tekrar tekrar okudum. Tüylerim diken diken oldu. Kitabı okuduğumdan beri uykularım kaçtı. Veee, bu kitaptan yapacağım çok ama çok alıntı var. Bu eseri bizlere kazandıran; Sayın Dr. Ramazan Kurtoğlu'na sonsuz saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Evanjelizm kitabını (Güncelleştirilmiş 6.Baskı - ORION Yayınlarından çıkan) ; Ben solcuyum, ben sağcıyım, ben Türkçüyüm, ben İslamcıyım diyen, bir vakit, beş vakit, hiç vakit namaz kılan, dedelerinin kim olduğu ve nereden geldiğine kafayı takmayan, bu vatan benim, ben Türk'üm diyen herkesin vakit kaybetmeden okuması gerekmektedir. Her ne okuyorsanız, bırakın, bu kitabı okuyun.... Tek ama tek gerçeği görmek istiyorsanız; hemen şimdi kitabı alın ve başlayın. Bizlerin ve yarınlarda evlatlarımızın başına gelecekleri görünüz, anlayınız, idrak ediniz, sorgulayınız ve bakalım gözünüze uyku girecek mi? Hangi cehenneme doğru olabildiğince hızla itildiğimizi aklınızı ve gözlerinizi dört açarak görünüz...
Evanjelizm
EvanjelizmRamazan Kurtoğlu · Orion Kitabevi · 2013474 okunma
Reklam
69 syf.
·
Puan vermedi
Müzikten hoşlanırsınız, iyi dinleyicisiniz dir, ara sıra makama uysun uymasın mırıldanırsınız ya, ama tarzınız olmayan opereya eş dost zorlamasıyla gidersiniz. bitsin diye sabırsızlanır, hoşnutsuzluğunuzu belli ettirmemeye çalışırsınız çevreye. Gösteri bitmiştir, çıkarsınız kulaklarınız da; anlamını bilmediğiniz aryanın hiç bir sözçüğü nün zerresi kalmamış sadeçe sanatcının ses tınıları, arı vınıltıları gibi çınlamaktadır. İşte öyle bir şey, Okudum, bu küçücük kitabı, ama sorarsanız nasıldı? Hiç diyebilirim ancak. Ne bir iz kaldı, ne bir hatırlayacağım sözcük. Dört ayrı hikayede yazar "konuşmuş konuşmuş, anlatmış..." derim. Ama ben ısrarla okumaya, incelemeyi devam edeceğim Kafka'yı. Neden? 45 sene önce lise yıllarında bende iz bırakan kitaplar niye şimdi niçin farklı geliyor bana, neden algı farklılıklarım var. Anlamaya, bulmaya çalışacağım... Her ne kadar kitabın sonda M.Kamil Utku imzası ile kitap ve kafanın yaşam tarzı anlatılıyorsa da. bana bir şey katmadı, Bir kaç sözcük onuda alıntılarla paylaşmak istiyorum. Güzel vakitlerde, iyi okumalar dileğimle.
Açlık Sanatçısı
Açlık SanatçısıFranz Kafka · Altıkırkbeş Basın Yayın · 20006bin okunma
(Ne kadar Orhan Veli sanılsa da aslında bir Okan Savcı şiiridir) Beni güzel hatırla Bunlar son satırlar... Farzet ki bir rüzgardım Esip geçtim hayatından Ya da bir yağmur Sel oldum sokağında
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
430 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Bin Muhteşem Güneş, Bir muhteşem kitap ne söylenebilir ki yazarını mı övsem yoksa o anlatılan acı hikayelere mi üzülsem. İnanılmaz bir hikaye daha Khaled Hosseini den. Uçurtma Avcısının daha etkisini üzerimden atamadan bu kitabı okuyunca bana fazla geldi. Resmen kalbime ağrılar girdi. Sanki o olaylarda bir yerde bende yaşıyormuşum gibi hissettim. Kitabı yaşadım adeta. Dediğim gibi Uçurtma Avcısı beni öyle etkilemiş ki Emir hiç aklımdan gitmedi. Acaba şimdi o nerede hangi olaylar başından geçiyor. Acaba bu kitabın bir köşesinden oda çıkar mı diye bekledim sürekli. Gözlerim dolu dolu okudum. Kalbim sıkışa sıkışa ben bu kadar duygusal değildim bu Khaled Hosseini naptı bana ya off daha fazla yazamayacağım. Baş ucuma yerleştirdim bu kitabı da...
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,6bin okunma
Reklam
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
632 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı okumak zor. Hatta çoğu zaman hiç bir şey anlatmadığı hissine kapılıp, okuyup da ne olacak hissine kapılıyorsunuz. Ancak bu kitabın kötülüğünden değil aksine kitabın romanın kahramanı İlya İliç Oblomov'un uyuşukluğunu birebir bize aktarmasından kaynaklanıyor. Kitabı okurken sevgili dostum cey cey ile sık sık yakındığımız hastalığın adını öğrendim. Meğersem bizim plan yapmaktan, işleri önce bir sıraya koyalım da bakarız, dur şimdi önce şu iş bitsin de diyerekten planladıklarımızı bir türlü hayata geçiremememizin bir adı varmış. Oblomovluk... Ölmeden önce okunması gereken 1001 kitaptan biri olan Oblomov, gerçekten yorucu, sık sık tekrar içeren, Oblomov gibi uyuşuk anlatım tarzıyla uykunuzu getiren bir kitap. Ben okudum. Neden bilmem -bazı kitaplarda bana böyle olur- ömrün son demlerinde ateş başında okunmalı hissi verdi. Belki kitabın atmosferindendir. Her ne kadar 1001 kitaptan birisi ise de bence 650 den sonra biri olabilir :) Yine de kendinde okuyacak dinginliği hissedenler çekinmeden denesinler. Dünya klasiklerinden birini okumayın diyecek kadar ukala değilim henüz. Çevirisini çok başarılı bulduğumu da ayrıca belirtmek isterim. Her ne kadar çoğu zaman yadırgasamda, "vallahi, allah rahmet eylesin, hıdrellez, hıdır - ilyas günü" olarak çevrilen kelimeler öyle güzel yerlerde kullanılmış ki hiç eğreti durmuyor.
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,2bin okunma
381 syf.
10/10 puan verdi
Bazı romanlar oluyor, okurken de bitirdikten sonra da uzun süre etkisinden kurtulamıyorsunuz. Günlük hayatınıza devam ederken aklınıza bir anda o romandan birileri ya da bir sahne gelebiliyor. Bu tür romanlar ya genelde gerçek olaylardan alınmış ya da otobiyografik çizgiler taşıyan şeyler oluyor. İşte o romanlardan birisini yeni bitirdim ben;
Savaş ve Açlar
Savaş ve AçlarHasan İzzettin Dinamo · Heyamola Yayınları · 20051,289 okunma
BİR MASAL GİBİ Dondurucu soğukta bir an önce evime varabilmek için hızla yürürken, ayağımın ucunda bir cüzdan gördüm.. Hemen aldım. Sahibini gösteren bir kimlik vardır diye acele acele açtım.. İçinde üç dolar ve sararıp kat yerleri yıpranmış eski bir zarftan başka birşey yoktu... Sol üst köşede yalnızca gönderenin adresi, alıcı adresi
Sayfa 133Kitabı okudu
Reklam
464 syf.
4/10 puan verdi
Öncelikle Dan Brown kalitesinde bir roman bekliyorsanız bu kitap size göre değil arkadaşlar... Maalesef ben o moda girerek okudum kitabı ve hayal kırıklığına uğradım. Keşke takip ettiğim kitap bloglarında bir yorumları tarasaydım dedirtti bana... Kitapta oldukça eksiklikler var. Baş karakterimiz Thomas maşallah nasıl bir adamsa kadınlara olan
Şeytan Şifresi
Şeytan ŞifresiCharles Brokaw · Pegasus Yayınları · 201453 okunma
400 syf.
2/10 puan verdi
Tuhaf bir örgü var kitapta. İyi ya da kötü olarak ayıramıyorum. "İyi" deseeem, değil, "Kötü" deseeem o da değil. Verda isminde bir avukatın, yine avukat olan babasının intiharı ile başlıyor kitap. Yıllarca görüşmediği babasının intiharının ardındaki sırrı öğrenmeye çalışıyor. Elbette annesi ve babası, kendisi ve babası, kendisi ve annesi, kendisi ve kocası arasında geçen ilişkiler de konu ediliyor. Ama anlayamadığım bir şey var; "Bu kitabın teması ne?" Sizleri bilemem ama bence her kitabın bir tek odağı olmalı. Odaktan kastım karakterler değil. Konu... Yani bu kitap bir macera kitabı olamaz (İntiharın ardında yatan sırrı öğrenmek için maceraya atılıyor), bu kitap bir aile kitabı da olamaz (boşanmayı, aile içi anlaşmazlıkları vb anlatıyor), bu kitap bir gezi kitabı da değil (ama üst üste bir sürü bölüm Karadeniz'i ve ardından Akyaka'yı anlatıyor). Bi dakka... Ne bu yahu? Ne okudum ki ben şimdi?! :P İlk bölümlerde Verda'nın anne babasının boşanma evrelerini okudum. Kendime yakın hissedip, beynimle altını çizdiğim cümleler oldu. Sonra benden bambaşka yönlere çevrildi konu, o ayrı... Derler ya: "Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir kitap". Öyle işte. O kadar dağılmış ki, mümkün değil okuyucunun kendinden bir şey bulmaması. Ya İzmir'e gitmiştir, ya Ankara'ya. Belki bir Karadeniz turu yapmıştır. Belki kocası ondan oldukça yaşlıdır, belki o kocasından büyüktür, deli dolu gençlik aşkı yaşamıştır falan falan. Vardır mutlaka bir şey. Her şeye rağmen üçüncü günün akşamında bittiyse bu kitap Canan Tan'ın dili oldukça akıcı olmalı.
İz
İzCanan Tan · Altın Kitaplar · 201110,2bin okunma
654 syf.
6/10 puan verdi
Kitabı bitirdiğimde acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye bir çok yorum okudum ve haklı olduğumu gördüm ; kitabın Elli Tonla nerdeyse alakası yok... güzel bir aşk hikayesi ve son sayfaya kadar sözlerde kalan ( ki o da çok fazla değil) cinsellik.. Kitabın konusu genç,geçmişi pişmanlık dolu olmasına rağmen über egolu Dante profesörü Gabriel Emerson
Gabriel'in Cehennemi
Gabriel'in CehennemiSylvain Reynard · Optimum Kitap · 2012485 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.