hem bizim de gidecek yerimiz mi var başka, yok,
işte göğün salonu, suların balkonu, ikindilerin odası
ve keçiyolu, aşka düşen hiç evde oturur mu,
dururken parkların sessizliği, ormanların kuytusu,
yaylaların çimeni, ve tabiatın koynu...
Bak eski mektuplar deyince gençliğim açılıyor
ve zavallı şiir nasıl biteceğini şaşırıyor!