Sanki her çocuk her istediğini olabiliyormuş ya da sonradan her olduğu şeyi çocukken istiyormuş gibi, "Büyüyünce ne olacaksın?" diye soruyorlardı.
Sayfa 106
Orada, hükümlü kadınlardan birinin bir oğlu vardı. Üç buçuk yaşındaydı. Doğalı beri cezaevinde, annesinin yanındaydı. "Büyüyünce ne olacaksın?" diye soruyorlardı, "Tahliye olacağım abla."diyordu. Sevmek nefes almak kadar güzeldi.
Reklam
Yetişkinlerin en çok merak ettikleri şey çocukların büyüyünce ne olacağı. Herkes bunu soruyordu. Gerçi onların çocuklarla sohbet etme becerisi bu kadardı. Ortalama bir yetişkinin herhangi bir çocukla kurabildiği sohbet şu üç soru etrafında dönüyordu: Kaça gidiyorsun? Dersler nasıl? Büyüyünce ne olacaksın? Yani çocuklar için hayat gerçekten 3 sorudan ibaret olamazdı. Keşke şöyle sorular sorsalardı: Gençler neden mutsuzlar? Okul müdürü olmayan bir okul mümkün olabilir mi? Havalar nasıl? Bir de tabii çocuk görünce anında öğretmen kesilenler vardı. Onlar hemen şöyle sorular soruyorlardı: " Bir koyunda dört bacak varsa, sekiz koyun da kaç kulak vardır?" falan. Sanki çocuklar sadece problem çözen insanlar. Karşımıza gerçek bir problem koysanız ve gerçekten çözebileceğimize inansanız belki de pek çok soruna çözüm bulacağız. Ama bize layık gördüğüne sorular sadece, "Ayşe manavdan tanesi 8 liradan 12 demet maydanoz almıştır."diye başlıyor. Oysa bıraksalar, " Topraksız maydanoz nasıl üretilir?" sorusuna bile cevap verebiliriz. İnternette bunların hepsi var ve biz tahmin ettiğinizden daha fazla şey biliyoruz.
Sayfa 30 - Taze kitapKitabı okudu
_Kadın olsam hayat kadını olurdum. _Bir çiçeğe konan kelebek olmaktansa, bir boka konan sinek olmayı tercih ederim. _Kelebeklerin ve arıların arzuladığı bir çiçek olmak varken, sinekleri cezbeden bir bok parçasıydım. _Beni soğuk, kibirli, ukala falan bulduysanız sizi sevmemişimdir. Sevdiğime kedi gibi olurum ben. _Yeterince dürüstsen, fazlasıyla
Parola
Göztepe'deki Kenan Paşanın köşkünde bugün büyük bir üzüntü var. Kenan Paşa barut olmuş, yanına yaklaşılmiyor. Ama Paşa'nın hakkı var. Torunu Öztunç yedek subaylığını bitirip geldi. Öztunç, askerlikte teğmenliğe yükselememişti. Birliğine asteğmen gitti, yine asteğmen rütbesiyle eve döndü. O yıl yedek subay okulunu bitirip kıtaya çıkan ikibinden çok
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Reklam