Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O hazin hali
Kalabalık sahiden beni sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinim yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yanlızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oldu ki etrafımda en ufak bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum... Fakat sonra birden bire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tassavur edemezsiniz
Biliyor musun Sebastian, bazen Tanrıyı hiç anlamıyorum. - Tanrı mı efendim? Hangi Tanrı? - O ne demek öyle Sebastian? Kaç tane Tanrı var ki? - Bilmiyorum efendim. Sizce kaç tane var? - Elbette bir tane var Sebastian. O da bildiğimiz Tanrı. Hani şu adaleti sağlayan. - Adalet mi efendim? Hangi adalet? - Yeryüzündeki ve öteki dünyadaki adalet elbette
Reklam
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Çok sevgili babacığım,
Öyle ya da böyle bir şeylerden mutlu olurdum, he­yecan duyardım ve eve gelip sana anlatırdım; sense alaycı bir şekilde iç geçirerek, başını şöyle bir sallar, parmağını pıt pıt masaya vurarak "Tüm telaşının nedeni bu muydu?" ya da "Keşke benim de senin­ ki gibi endişelerim olsa!" ya da "Zaman kaybın­dan başka bir şey değil!" ya da "Bu da ne şimdi!" ya da "Ne işe yarayacaksa!" gibi şeyler söylerdin.
Ah, ne olacağım ben? Sonum ne olacak? Böyle kararsız, geleceği bilmeden, gelecek için tahmin bile yürütemeden yaşamak ne kötü şey. Geçmişe baktığımda korkuyla ürperiyorum. Öyle acılar yaşadım ki, anımsamak bile paramparça ediyor yüreğimi. Beni mahveden o kötü insanlara ömrümün sonuna kadar beddua edeceğim...
Şimdi arasam ne derim bilmiyorum, ne dersin, ne kadar susarız? Şimdi arasam seni, arayabilsem.. Bildiğim tüm dillerde “dön” desem sana, diyebilsem.. Bu kadar insan olmasam ben, Bu kadar insan olmasan sen, Böyle gururlu, böyle afsız. Vicdanım acıyor, Sarılsan geçecek, Gelsem şimdi sana, Öyle aniden, Bağırsam biraz gözlerinin içine baka baka, seni nasıl sevdiğimi, Seni nasıl büyük, Seni nasıl anne gibi, Seni nasıl herşeyden çok sevdiğimi bağırsam. Dökülsem sana, Dökülebilsem.. Bu kadar insan olmasak biz, Böyle kibirli, böyle inatçı. Umudum azalıyor. Sarılsam geçecek, Tutup kendime çeksem seni, Öpsem, öpebilsem.. Sen de karşı koymasan bana, Sende karşılık versen hatta. Bu kadar insan olmasak, Böyle bencil, böyle kinci.. İçim yanıyor, Sarılsan geçecek. Bu kadar insan olmasak sevgilim! Haklı sanmasak kendimizi, mükemmel sanmasak, savaşmasak.. Bastırmasak özlemlerimizi, saklamasak.. Özledim, sarılsam geçecek..
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.