Dünya senin alıştırma kitabından, üzerinde işlemlerini yaparsın. Gerçek değildir, istersen orada da gerçekliği ifade edebilirsin. Aynı zamanda saçma şeyleri, yalanları da yazabilirsin, ya da sayfaları parçalayabilirsin.”Yaşamındaki her insan ve bütün olaylar sen oraya çizdiğin için oradadırlar.Onlarla ne yapmak istediğin sana kalmıştır.”
Herkesin bir sona ihtiyacı var, iyi ya da kötü!
Sabah Gökmen’in ağlamasıyla uyandım, odamın tam karşısındaki banyonun önünde kıyafetlerini çıkartmaya çalışıyordu ablam. Bir taraftan da sallayıp silkeliyordu kolundan.Uyku sersemi yarım açık olan kapıdan görüyor olsam da tam olarak anlayamamıştım olup biteni. Gökmen, “Anne anne” diyerek ablama sarılmaya çalışıyordu, onun vurduğu yerlerinin
Sayfa 244Kitabı okudu
Reklam
"Kalbi sevmek için yaratılmış olan, hiç âşık olmamalı." Ne saçma söz!
Yaşama Tutkusu ve Ölüm İstenci Arasında Gidip Gelen Bir Sarkaç
Adam’ın iç seslerinden biri “Artık tek yol, bir tek yol kaldı geriye. Açılmaması gereken kapıların, kapanmaması gereken yolların başlangıcı. Doğmuş olanın sonu, sonun başlangıcı. Dünya, istediği kadar dönebilir artık. Zaman dilediği hızla akabilir. O da ne! Bir reddediş mi! Sonun şefkatli, sıcak kucaklayaşını geri çevirmek mi! Ne için doğruluyorsun be Adam çürümüş parmaklarının üzerinde. Çoktan bitti bu hikâye, vazgeç direnmekten, teslim ol sonun sonsuz karanlığına. Orada acı olmayacak, orada bilinç farklı frekans aralıklarında tekrar bütünleşecek. Vazgeç kendini yormaktan, nedir bu savaş hali! Nedir bu yaşam tutkusu ve sevgisi! Bırak gitsin. Bırak ve rahatla” Adam’ın iç seslerinden diğeri “Savaşmalısın en ufak yaşam kırıntısı için. Dinleme şu densizin hadsizliğini! Vazgeçme iyi olandan, yaşamdan. Elbette bir gün bitecek hikayen ve hikayemiz. O zamana kadar kırma kalemini, yakıp yırtma sayfalarını. En ufak mürekkep damlanı koru, muhafaza et. Gerekirse saçma şeyler yaz, çiz, karala. Ölmesine izin verme ruhunun. Bedenin yaşarken gömmelerine yumma göz, tıkama kulak. Aç tüm duyularını, bırak dağıtsın içindeki çocuk etrafı biraz. Kısacık yaşamını daha da kısaltmadan kalk ayağa tekrar. Yeterince düştüğün yerde kaldın, dinlendin. Daha bitmedi davamız. Daha bitmedi hikayemiz.” Adam dirseklerinin üzerinde doğruldu. Tüm bedeni bir nöbet halinde sarsılıyor, tir tir titriyordu. Hissettiği acıdan güç aldı. Ayağa fırlar gibi yerden kalktı.
... "Biraz daha uyusam ve tüm bu saçma sapan şeyleri unutsam, ne olur sanki," ...
"İnsanın çaresizliği ne kadar büyükse, kendisini teselli edebilecek en saçma hayallere inanma ihtiyacı da o kadar büyüktür."
Sayfa 58 - Profil YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.