Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Eğer geliyor ise durduk yere anılar aklına anıların sahibine mi kızmalı? Yoksa orada yaşanmışlıklar olduğunu bile bile oraya giden ayaklarımıza mı? Unutamıyorsak geçmişi iz kaldıysa deride ne yapmalı o zaman başımızı önümüze eğip kabullenmeli mi yoksa baş kaldırıp üstüne üstüne gitmeli mi? Herkesin sandığı kadar güçlü değilsek peki insanlar daha fazla üstümüze gelmesin diye göstermeli miyiz? Ya da güçsüz halimizi görmesinler diye rol mu yapmalıyız? Bir insan canı yanarken ne kadar güçlü durabilir dışarıya karşı ne kadar sabır gösterebilir onların yüzsüzlüklerine. Maskesini hep en iyi yapıştırıcı ile mi yapıştırmalı yüzüne. Kırgın bir insan ne kadar sürede iyileşebilir ne kadar zaman ne kadar insan gerekir eski hali dönsün diye? Bazen çok dolu oluyor kafam kendi sesimi duyamayacak kadar dolu yazdıklarımı okuyabilecek ama idrak edemeyecek kadar dolu. İçimdeki hevesleri anıları güzel insanları öldürmek sandığım kadar zor olmadı hiç bir zaman. Ben bilmiyordum ki asıl zor olan tutmam gereken yasmış. Bana yanlışta yapılsa ihanet de edilse öldürmek zorunda kaldığım şey ne kadar kötü de olsa ister istemez gerekiyormuş yas tutmak. Üzülmek gerekiyormuş arkasından uykusuz kalmak yazmak istemek ama yazamamak nefes almak istemek ama alamamak hayata devam etmek istemek ama edememek. Kendi bedenimin bana haram oluğu gecelerde o beni üzen anıları özlemek...Titrek ellerimle bir çıkış yolu aramak lazımmış bazen..
İleri
Ama insan elinden geleni yapmalı. Ve ne zaman bir adım ileri atsan, sonradan biraz gerilersin, ama büsbütün geriye gitmezsin.
Sayfa 460Kitabı okudu
Reklam
Ama insan elinden geleni yapmalı. Ve ne zaman bir adım ileri atsan sonradan biraz gerilersin ama bir üstün geriye gitmezsin. Bunu göz önünde tutarsan her şey yoluna girer. Boş gibi görünse bile hiçbir Eylem boş değildir..
Derken, nedendir bilinmez, düşünceleri yavaş yavaş o konuya kaymaya başladı... Anılar canlandı kafasında... Belli belirsiz birtakım sorular, ele geçmez, uçucu, sessiz birtakım sorular biriktikçe birikti, çoğaldıkça çoğaldı ve gitgide belirsizliğini yitirip açık bir biçim alarak bir tek soruda birleşti: Bana ne oluyor?
"Hiçbir şey istemiyorum. Hiçbir şey bana cazip görünmüyor. Günden güne miskinleştiğimi hissediyorum ve bundan memnunum. Belki bir müddet sonra can sıkıntısı bile hissedemeyecek kadar büyük bir gevşekliğe düşeceğim. İnsan bir şey yapmalı. Düşünüyorum: Elimizden ne yapmak gelir? Hiç!..
Reklam
el öpme sorunu...
Çernişevski-Ne yapmalı? "Erkeklerin kadınların ellerini öpmesine hiç gerek yok...Bu... kadınlar için çok incitici bir davranıştır... bu kadınları insandan saymama... düşüncesinin sonucudur..."
Sayfa 462
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.